Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2676 E. 2024/5038 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tescil edilen taşınmazın mera vasfında olup olmadığı ve davalıların zilyetlikle iktisap iddiasının kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın yaylak niteliğindeki parsellerle çevrili olması, davalıların zilyetlikle iktisap koşullarını ispatlayamamaları ve taşınmaz üzerindeki ağıl yapısının ekonomik amaca uygun zilyetlik olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/173 E., 2023/247 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Kabul - Karar Kaldırılarak Dava Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : ...(Kayseri) Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/10 E., 2022/115 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; mera, yaylak, kışlak vasfında olan dava konusu 101 ada 202 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, yapılan tescil işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira taşınmazın özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olmadığını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline yazılmasını istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... 15.11.2018 tarihli duruşmada; dava konusu taşınmazın evvelinin tapusuz olduğunu, üzerindeki ağılı dedelerinin yaptığını ancak ne zaman yapıldığını bilmediğini, bu yerin haritalarda ... ağılı olarak göründüğünü, adı geçen kişinin amcaları olduğunu, taşınmazı kendilerine intikal ettiği şekilde kullandıklarını beyan etmiştir.

2. Davalı ... 15.11.2018 tarihli duruşmada; dava konusu taşınmazın tapusunun bulunduğunu, bu yeri amcası Süreyya’dan satın aldığını ve aynı şekilde kullanmaya devam ettiğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... (Kayseri) Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.06.2020 tarihli ve 2018/47 Esas, 2020/127 Karar kararıyla; dava konusu taşınmazın mera vasfında olmayıp ağıl vasfında olduğu, bu yerin il mera haritasında da göründüğü gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 15.12.2020 tarihli, 2020/748 Esas, 2020/746 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece dava konusu taşınmazın sınırında bulunan taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının varsa dayanağı kayıtlarla birlikte getirtilmediği ve yöntemince mera araştırması yapılmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın açıklanan hususlarda inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

... (Kayseri) Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.06.2022 tarihli, 2021/10 Esas, 2022/115 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre davacı Hazinenin davasını ispat edemediği, dava konusu taşınmazın imar-ihyasının yıllar önce yapıldığı, taşınmazın kadastro tespitinden önce de ağıl olarak kullanıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı ... vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın kadim mera vasfında olduğunu, bu nedenle zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, kaldı ki taşınmazın mera vasıflı taşınmazlarla çevrili bulunduğunu, davalı tarafça meradan kazanılmaya çalışıldığını, ziraat mühendisi bilirkişiden aldırılan raporda da taşınmazın, çevresindeki mera parseli ile bütünlük arzettiğinin belirtildiğini, üzerinde ağıl bulunmasının taşınmazı özel mülkiyete konu yer haline getirmeyeceğini ileri sürerek istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 23.02.2023 tarihli, 2023/173 Esas, 2023/247 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın dört tarafının yaylak niteliği ile kesinleşen taşınmazla çevrili olup yaylak bütünlüğü içinde olduğu, 13.12.2021 tarihli ziraat mühendisi bilirkişi kurulu raporunda taşınmazın yaylak ve mera vasfı bozulmamış komşu parsellerle benzerlik ve bütünlük gösterdiğinin belirtildiği, 30-35 yıldır kullanılmadığı, kullanıldığı zamanlarda da hayvanların dinlendirildiği yer ve barınak olarak kullanıldığı, davalıların taşınmaz üzerinde lehlerine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunu ispatlayamadıkları, bu haliyle taşınmazın mer'a ve yaylakdan açıldığının kabulünün gerektiği, bu nitelikteki taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetlik süresi neye ulaşırsa ulaşsın zilyetlikle kazanılamayacağı gibi taşınmaz köy merkezi dışında olup üzerine basit yapı niteliğinde olan ağıl yapmanın da ekonomik amaca uygun zilyetlik sayılmayacağı, bu nedenle Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle davacı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne, dava konusu 101 ada 202 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile yaylak niteliğiyle özel siciline yazılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesince farazi varsayımlarla Devleti haklı çıkarmak adına tanık beyanları ve bilirkişi raporlarına itibar edilmeksizin yazılı şekilde karar verildiğini ve müvekkilinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 16/B maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda Kayseri ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 101 ada 202 parsel sayılı 678,58 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla ... ve ... adına ağıl yeri vasfıyla tespit ve tescil edilmiştir.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesi gereğince davalı tarafından yatırılan temyiz harçlarının istek hâlinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.