"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/79 E., 2022/186 K.
DAVACILAR : ... vekilleri Avukat ..., Avukat
..., Avukat ...
DAVALILAR : ... vekilleri Avukat ..., Avukat ...
Ataş, Avukat ..., Avukat ...,... vekilleri Avukat ..., Avukat ...
Volkan İnan, Avukat ...
DAVA TARİHİ : 10.01.2011
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; duruşma günü olarak saptanan 31.10.2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat İsmet Yıldız Polat ile temyiz edilen davacı vekili Avukat Dilek Sultanoğlu ve Avukat Cansu Yarımkale geldiler. Duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, bilahare dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, Hollanda’da ikamet ettiğini, 2010 yılı Temmuz ayında......’deki yazlığına geldiğini ve burada davalı ... ile tanıştığını, davalı ... 'in kendisini “seni Türkiye’den emekli yaparım 1600 TL maaş alırsın, bana vekaletname çıkar, emeklilik işleri için SSK'ya 27.000TL para yatırmam gerekiyor," diyerek kandırdığını, parayı temin edemeyeceğini söylediğinde davalı ...'in,...’teki evinin tapusunu kendisine devretmesini, tapuyu aldıktan sonra bankadan kredi çekeceğini, çektiği krediyi SSK'ya yatıracağını, çektiği kredinin borcu bittikten sonra evin iadesini yapacağını söylediğini, bu beyanlara inanarak önce... 4. Noterliğince düzenlenen 14.07.2010 tarihli vekaletnameyi davalı ...’e verdiğini, daha sonra maliki olduğu 188 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 19 nolu bağımsız bölümünü 27.07.2010 tarihinde davalıya devrettiğini, davalının bu devirden sonra bankadan kredi çektiğini ancak emeklilik işlemi ile ilgili işlem yapılmadığını öğrendiğini ve dolandırıldığını anladığını, davalı hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, davalı ...'in çekişme konusu taşınmazı 22.12.2010 tarihinde oğlu olan diğer davalı ...’ye devrettiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, davacının kandırılmadığını, güvenin kötüye kullanılmadığını, davacı ile yazlık komşusu olduklarını, davacının iki yıldır yazlığını satmak istediğini ve oğlu dolayısı ile maddi sıkıntılarının çok olduğunu söylemesi üzerine söz konusu dairenin parası peşin ödemek suretiyle alındığını, belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 26.09.2019 tarihli ve 2011/16 Esas, 2019/374 K. sayılı kararıyla; dava konusu 188 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 19 nolu dubleks meskenin tapu kaydı davacı ... adına iken davalı ...’a satış suretiyle devredildiği, ondan da diğer davalı ...’ye satıldığı, davacının düzenlenen resmi senede göre satış bedelini aldığı, satış senedinin resmi bir belge olduğu, ayrıca davacı tarafından davalı aleyhine bu olay sebebiyle yapılan suç duyurusunun takipsizlikle sonuçlandığı ve bu takipsizlik kararının kesinleştiği, eldeki dava ile ilgili olarak da davalı ... hakkında yürütülen bir ceza davasının bulunmadığı davacının davasını ispatlayamadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.11.2020 tarihli ve 2020/345 Esas, 2020/1205 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 09.02.2022 tarihli ve 2021/1255 Esas, 2022/942 Karar sayılı kararı ile “… Dinlenen davacı ve davalı tanıklarının beyanlarıyla çekişme konusu taşınmazın davacının emekli edileceği vaadiyle bedelsiz olarak davalı ... tarafından alındığı, yaklaşık iki ay sonra da davalı ...’in taşınmazı oğlu olan diğer davalıya devrettiği, bu suretle yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde hile olgusunun gerçekleştiği, davalı ...’nin de davalı ...’in oğlu olması nedeniyle temliklerin hileli olarak yapıldığını bilen ya da bilmesi gereken kişi konumunda olup TMK 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanamayacağı hususunda şüphe bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçelerinde, davadaki savunmalarını tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 36 ncı maddesi,
TMK’nin 1023 ve 1024 üncü maddeleri
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması HMK'nin 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Mahkemece, hükmün başlık kısmında "İş Mahkemesi Sıfatıyla" yazılması doğru değil ise de bu hususun maddi hatadan kaynaklandığı ve mahallinde düzeltilebileceği gözetilerek bozma sebebi yapılmamıştır.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekilleri için 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davalılardan alınmasına,
Aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edenlerden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.10.2023 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.