"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/584 E., 2023/274 K.
DAVA TARİHİ : 29.01.2021
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/29 E., 2021/188 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali- tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde kain 101 ada 141 parsel sayılı taşınmazın davacının zilyetliğinde olmasına rağmen yapılan kadastro çalışmaları sonucu hatalı olarak tarla vasfıyla davalı Hazine adına tescil edildiğini,davacının 1981 yılından bu yana malik sıfatıyla zilyet durumunda bulunduğunu ve söz konusu tarlayı imar ihya ettiğini ileri sürerek, davalı Hazine adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili; davanın 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16.06.2021 tarihli ve 2021/29 Esas, 2021/188 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 23.07.2002 tarihinde kesinleştiği, 29.01.2021 dava tarihi itibariyle Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, bu haliyle kesinleşen kadastro tespitine ve tapu kayıtlarına yönelik kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı olarak dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilen yerlerden olmadığını, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’na göre davacı adına tescil edilmesi gerekirken yapılan hatalı tespit sonucunda davalı ... adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın bitişiğinde bulunan 101 ada 233 parsel sayılı taşınmazın davacının babasına ait iken miras taksimi ile davacı adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın 1981 yılından beri davacının malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.02.2023 tarihli ve 2022/584 Esas, 2023/274 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde;istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla ve eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3 üncü maddesi
3. Değerlendirme
1.Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ...Mahallesi çalışma alanında bulunan 101 ada 141 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin kesinleşme tarihinin 23.07.2002 olduğu, davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesi 3 üncü fıkrasında düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra,29.01.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR :
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA;
Aşağıda yazılı bakiye 89,95 TL temyiz harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.