Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2784 E. 2024/6590 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacılar tarafından zilyetlikle iktisap edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacılar tarafından taşınmaz üzerindeki zilyetliğin, zilyetliğin aralıksız olma koşulunun sağlanamaması ve taşınmazın dere yatağı taşkın sahasında kalması nedeniyle zilyetlikle iktisap koşullarını taşımadığı değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/45 E., 2022/231 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen karar Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 03.12.2024 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden davacılar vekili Av. ... ile temyiz edilen davalı Hazine vekili Av..... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Bartın ili, .... köyünde bulunan, 652 parsel sayılı taşınmaza komşu olan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacılar ve ataları tarafından kadastrodan önce yaklaşık 50 yıl, sonra da 20 yıldır malik sıfatıyla ekilip biçildiğini, tapu kaydı bulunduğunu belirterek taşınmazın davacılar adına hisseleri oranında tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar Hazine ve Belediye vekilleri cevap dilekçelerinde, dava konusu taşınmazın dere yatağı olup özel mülkiyete konu olamayacağını belirterek davanın reddini istemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Bartın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.04.2013 tarihli ve 2013/21 Esas, 2013/60 Karar sayılı kararı ile, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacılar lehine zilyetlikle edinim koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi’nin 19.12.2013 tarihli ve 2013/13636 Esas, 2013/13061 Karar sayılı ilamı ile; yapılan araştırmanın eksik olduğu belirtilerek davacılara ait 652 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören tapu ve vergi kayıtlarının getirtilmesi, hava fotoğrafları ile komşu taşınmaza ait tapu ve vergi kaydından yararlanılmak ve 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan rapor alınmak sureti ile taşınmaz üzerinde zilyetlik araştırması yapılması gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin bozmaya uyarak yaptığı yargılama sonucunda 06.07.2022 tarihli ve 2015/45 Esas, 2022/231 Karar sayılı kararıyla; bilirkişilerce hazırlanan raporlarda 1984, 1998 yıllarına ait iki evreye ilişkin hava fotoğraflarının stereoskopik incelenmesine göre dava konusu tescil harici taşınmazın 1998 yılında ait hava fotoğrafında dere yatağı diye tabir edilen kısımda kaldığı, 1998 yılı itibariyle taşınmazın imar-ihyasının tamamlanmadığının açık olduğu, keşif mahallinde dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davcılara ait olan 652 parsel (yeni 306 ada 4 parsel) sayılı taşınmazın icar karşılığı başkaları tarafından kullanıldığı, asıl tarımsal faaliyetlerin 652 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kesintisiz olarak devam ettiği, icar karşılığı kullanıldığından tescil harici kısmın ihya edilmesi için çaba gösterilmediği, zilyetliğe ara verildiği, taşınmaz üzerindeki imar-ihyanın 1998 tarihinde tamamlanarak dava tarihi olan 2008 yılına kadar zilyetliğin davasız aralıksız ve malik sıfatıyla ekonomik amaca uygun olarak devam etmesi gerektiği göz önünde bulundurulduğunda her ne kadar bilirkişi kurulunun ek raporunda taşınmazın imar-ihya edildiği belirtilmiş ise de hava fotoğrafında taşınmazın dere yatağı taşkın sahasında kaldığı açıkça görüldüğünden ve tarımsal olarak zilyetliğin de kesintisiz olarak devam etmediği mahalli bilirkişi beyanlarından anlaşıldığından malik sıfatıyla zilyetliğin kesintiye uğradığı, zilyetliğin "aralıksız" olma koşulunun dava konusu taşınmaz yönünden sağlanamadığı, tescil harici dava konusu taşınmaz yönünden imar-ihya iddiasının ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; dava dilekçesini tekrar ederek davacılar lehine zilyetlikle edinim koşullarının kadastrodan önce ve sonra oluştuğunu, taşınmazın zaman zaman sele maruz kaldığını ancak tarım arazisi niteliğinde olduğunu, taşınmazın eski tapusunun bulunduğunu, çekişmeli taşınmaz üzerinde 40 yıllık ceviz ağaçları bulunduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi.

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucu, Zonguldak ili, .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan çekişmeli taşınmaz dere olduğundan tespit harici bırakılmıştır.

2.Temyizen incelenen nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla davada uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesindeki sebeplerin varlığı halinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz edilen davalı Hazine vekili için 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınmasına,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

03.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.