"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/105 E., 2023/50 K.
DAVALILAR : ... vekili Avukat ..., ... vekilleri Avukat ..., Avukat ..., ... Mal Müdürlüğü
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacı ... Tüzel Kişiliği; ... (sonradan 44) parsel ve 111 ada 33 parsel sayulı taşınmazların ... Köyü Tüzel kişliği adına tescil edildiğini, bu iki parsel arasında kalan alanın ise tespit dışı bırakıldığını, tescil dışı bırakılan alanın köy tüzel kişiliğine ait olduğunu, kamulaştırma bedelinin ödenmesi yönündeki taleplerine DSİ 23. Bölge Müdürlüğü'nün 30.03.2016 tarihli yazısı ile "kanal alanı tapuda köy tüzel kişiliği adına kayıtlı olmadığından kamulaştırma bedelinin ödenmemekte olduğu" şeklinde cevap verildiğini ileri sürerek çekişme konusu taşınmazın köy tüzel kişiliğine tespiti ve kamulaştırma bedelinin tespit edilerek kamulaştırma işleminin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiş; Mahkemece, davanın hem kamulaştırma bedelinin tespiti istemini hem de tescil dışı bırakılan taşınmazın tapuya kaydı talebini içermesi nedeniyle tescil istemine ilişkin kısım tefrik edilerek eldeki esasa kaydedilmiştir.
II. CEVAP
Bozma sonrası davalı ... Hazinesi vekili; davanın süresinde açılmadığını, taşınmazın kanal vasfında olduğunu, kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisap edilemeyeceğini, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
III. YARGILAMA SAFAHATİ VE MAHKEME KARARI
1-Taşköprü Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.05.2016 tarih 2016/115 Esas, 2016/115 Karar sayılı kararıyla; davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2-Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi’nin 12.02.2020 tarih 2016/16628 Esas, 2020/441 Karar sayılı kararıyla; kanal vasfı ile tescil harici bırakılmış olan taşınmazla ilgili olarak davalı ... Müdürlüğünün doğru olarak hasım gösterildiğini ancak davanın niteliği itibari ile Hazinenin de yasal hasım olarak davada yer almasının zorunlu olduğu, taraf teşkilinin sağlanması halinde iddia ve savunmaya ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın imar planı içerisinde kalmadığı, 111 ada 44 parselin bir kısmının kamulaştırma işlemlerinin yapılarak DSİ adına kanal vasfıyla tapuya tescil edildiği, taşınmazın aktif ve pasif dere yatağı üzerinde bulunmadığı, fezeyan sınırları içerisinde yer almadığı, dere yatağından kazanılan yerlerden olmadığı,önceki vasfının ham toprak, tarla, arsa niteliğinde olabileceği,bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen alanın boş olduğu, tarımsal faaliyetin tespit edilemediği, 1990 tarihli hava fotoğrafında ... ve 44 parsel sayılı taşınmazların bütünlük arz ettiği, 2006 tarihli hava fotoğrafında (A) harfi ile gösterilen dava konusu yer üzerinde kanal ve yol bulunduğu, mevcut halinin kanal olduğu, davacı köy tüzel kişiliği lehine nizasız, fasılasız zilyetlik şartlarının sağlanmadığı, tanık ve mahalli bilirkişilerin taşınmazın köylünün ortak kullanımında olan yerler olarak belirtildiği ancak kullanılan yerlerin 111 ada 33 ve 44 parsel sayılı taşınmazlar olduğu, bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen çekişme konusu kısım olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dinlenen mahalli, tespit bilirkişilerinin taşınmazın köylünün hayvan otlattığı ortak yer olduğunu ifade ettiklerini, çekişme konusu alanın 44 ve 33 parselden ayrılma olduğunu, davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü, 16 ıncı ve 17 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, bozma ilamına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
04.03.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
...