Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2839 E. 2023/7463 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından kadastro sonrası zilyetliğe dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddedilmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve tapulu taşınmazın zilyetlikle iktisap edilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1649 E., 2022/1646 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/4 E., 2022/139 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali- tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; Kahramanmaraş ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... mevkiinde bulunan 675 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tapuya tescil edildiğini ancak dava konusu taşınmazın 60 yıldan beri davacıların tasarrufunda bulunduğunu, babalarının eklemeli zilyetliği de dahil olmak üzere nizasız ve fasılasız kullandıklarını, tapu kayıtlarında malik olarak görünen davalıların bir tasarrufu olmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptalil ile davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... Kantarcı; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 16.03.2022 tarihli ve 2015/4 Esas, 2022/139 Karar sayılı kararıyla;dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 03.11.1969 tarihinde kesinleştiği nazara alındığında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dinlenen davacı tanıkları ve mahalli bilirkişilerin taşınmazın 50 yıla yakın bir zamandır davacılar tarafından kullanıldığını beyan ettiklerini, daha önce yapılan kadastro işlemlerinin sağlıklı araştırma yapmadan etraftan edinilen bilgilere göre yapıldığını, davacıların dava açılana kadar kadastro tespitinin yapıldığına dair herhangi bir bilgilerinin olmadığını, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 24.10.2022 tarihli ve 2022/1649 Esas, 2022/1646 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 03.11.1969 tarihinde kesinleştiğini, davanın ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 03.03.2015 tarihinde açıldığı, öte yandan, davacı taraf kadastro sonrası zilyetlik nedenine de dayanmış ise de tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesinin de mümkün bulunmadığı, bu itibarla İlk Derece Mahkemesince verilen ret kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde;istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Dava konusu Kahramanmaraş ili, ... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 675 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin kesinleşme tarihinin 03.11.1969 olduğu, davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesi 3 üncü fıkrasında düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 03.03.2015 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA;

Aşağıda yazılı bakiye 189,15 TL temyiz harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.