Logo

1. Hukuk Dairesi2023/283 E. 2024/2699 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi dönemden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmaz sınırlarının doğru belirlenip belirlenmediği ve davacı tanıklarının dinlenilmemesinin hukuka uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan keşifte davacı vekilinin, dinlenilen tanığın taşınmaz sınırlarını bildiğini ve gösterdiği sınırlara itirazı olmadığını beyan etmesi ve bu beyanın tutanağa geçirilmesi, ayrıca diğer delillerin de değerlendirilmesi neticesinde, davacı tanıklarının tamamının dinlenmemiş olmasının hükmü etkilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/880 E., 2022/1300 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Pazar(Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/32 E., 2021/541 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; kadastro çalışmaları sırasında kendisine ait Rize ili, Çamlıhemşin ilçesi, ... köyünde bulunan 124 ada 5 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının davalılar ... ve ...’ye ait 124 ada 6 parsel sayılı taşınmaz sınırları içinde, bir kısmının da diğer davalı ...’ya ait 124 ada 4 parsel sayılı taşınmaz sınırları içinde tespit ve tescil edildiğini, taşınmazın zeminde sınırlarının belli olduğunu, uzun yıllardır bu sınırlara uygun şekilde kullanıldığını ileri sürerek davalılar adına hatalı olarak tespit edilen kısımların davalı parsellerden ifrazı ile adına kayıtlı 124 ada 5 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar; davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Pazar (Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.07.2021 tarihli ve 2020/32 Esas, 2021/541 Karar sayılı kararı ile, 4 nolu parsel yönünden; 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazın üst sınırında yol, alt sınırında ise erik ağacının bulunduğu, bu haliyle taşınmazlar arasındaki sınırın davacı aleyhine olacak şekilde oluşturulduğu, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen alanın davacının kullanımda bulunduğu, davalının da bu parsel yönünden mahalli bilirkişilerin gösterdiği sınıra herhangi bir itirazının bulunmadığını keşif mahallinde beyan ettiği, bu ölçüme davacı tarafın da bir itirazının bulunmadığı, 6 nolu parsel yönünden; keşif mahallinde dinlenilen tanık ...'nin taşınmazın sınırlarını iyi bildiğini ve bu kişinin göstermiş olduğu sınırlara tarafların bir itirazının bulunmadığını beyan ettikleri, ...'nin göstermiş olduğu alanın fen bilirkişi rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterildiği, bu alanın davacının kullanımında bulunduğu, ... tarafından gösterilen sınırlarda keşif mahallinde taraflarca uzlaşıldığı, 6 nolu parsel yönünden tanık ...'nin göstermiş olduğu sınırlara üstünlük sağlanarak krokide (B) harfi ile gösterilen alanın hükme esas alındığı, mahalli bilirkişi ve tanık anlatımları doğrultusunda tarafların uzlaştıkları hususların dikkate alındığı, uzlaşmanın ilk oturumdan sonra gerçekleşmesi nedeniyle davalıların yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 124 ada 4 parsel sayılı davalı ... adına kayıtlı taşınmazın 12.04.2021 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 7,07 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile bu yerin 124 adanın en son parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tesciline, 124 ada 6 parsel sayılı davalılar ... ve ... adına kayıtlı taşınmazın 12.04.2021 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen 4,78 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile bu yerin 124 adanın en son parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında davacının hastalığı ve yokluğundan yararlanılarak davacının taşınmazına dahil olan kısımların davalılar adına kayıtlı taşınmazlar sınırları içinde tespit ve tescil edildiğini, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, Mahkemece yapılan keşifte sınırların doğru tespit edilmediğini, sınırların tam olarak tespiti için tüm tanıkların dinlenilmesi gerektiğini, oysa sınırları tam olarak bilen davacı tarafın bir kısım tanığının dinlenilmediğini, bilirkişi raporuna itiraz edilmesine rağmen Mahkemece dikkate alınmadığını, ayrıca ... Köyü eski muhtarı olan ...’ın yazılı olarak dosyaya sunduğu beyanlarının dikkate alınmadığını, hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 09.11.2022 tarihli ve 2022/880 Esas, 2022/1300 Karar sayılı kararıyla; delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, kamu düzenine aykırı bir hususun tespit edilmediği, keşifte alınan tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarına, keşif esnasında tanık Cemile tarafından yapılan sınır gösterimine ve buna göre düzenlenen fen bilirkişisi raporuna davacı tarafça itiraz edilmediği, kabul edilen dava değeri üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 inci maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçelerinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi,

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 inci maddeleri,

3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi,

4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

Kadastro çalışmaları sonucu Rize ili, Çamlıhemşin ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 124 ada 4 parsel sayılı taşınmazın senetsizden, ceddinden intikalen ve taksime dayalı olarak Bayram Günba adına, 124 ada 6 parsel sayılı taşınmazın senetsizden, ceddinden intikalen ve taksime dayalı olarak ... ve ... adına, 124 ada 5 parsel sayılı taşınmazın ise senetsizden, ceddinden intikalen ve taksime dayalı olarak ... adına tespit edildiği, kadastro tutanaklarının 25.11.2010 tarihinde kesinleştiği, 124 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tespitten sonra satış, pay temliki ve birleşme suretiyle davalı ... adına tescil edildiği anlaşılmıştır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle bir kısım davacı tanığı dinlenilmemişse de Mahkemece 01.04.2021 tarihinde yapılan keşifte davacı vekili tanıklardan ...’nin 6 ve 5 parsel sayılı taşınmazların sınırını iyi bildiği, bu kişinin gösterdiği noktalara itirazının olmadığını beyan etmiş, anılan bu beyanı imza altına alınmış, Mahkemece de 6 ve 5 parsel sayılı taşınmazların sınırının tanık ...’nin gösterdiği sınırlar esas alınarak hüküm kurulmuş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.04.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.