Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2937 E. 2024/322 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesine dayalı olarak gaiplik kararı verilerek taşınmazın vakfa tescili isteminin hukuki koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesindeki gaiplik ve tescil şartlarının oluşup oluşmadığının tespiti için gerekli araştırmaların yapılmadan, taşınmazın değeri belirlenmeden ve eksik harçlar tamamlanmadan hüküm kurulması doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/160 E., 2023/23 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında görülen gaiplik ve tapu iptal-tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, ... Vakfından icareli olan 547 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının iştirak halinde ...,...,... adına kayıtlı olduğunu, adı geçenlerden uzun süredir haber alınamaması nedeniyle Defterdarın kayyım tayin edildiğini ve kayyımla idare süresinin 10 yılı geçtiğini, taşınmaz aslının vakıf olduğunu ileri sürerek 5737 sayılı Kanun'un 17 inci maddesi uyarınca gaiplik kararı verilmek suretiyle vakfı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEMENİN KARARI

Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairenin 24.09.2020 tarihli ve 2019/2355 E., 2020/4455 K. sayılı kararıyla; kadastro tutanağı ve dayanağı kayıtların eksiksiz bir şekilde temin edilmediği, Nüfus Müdürlüğünden yapılan araştırma sonucu kayıt maliklerinden ...’nın alt soyu bulunduğu belirtilmesine rağmen mirasçılarının tespiti bakımından yeterli bir araştırma yapılmadığı, eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.01.2013 tarihli 2021/160 E., 2023/23 K. sayılı kararı ile; Vakıflar Kanunu 17 inci madde şartları oluştuğundan kayıt maliklerinin gaipliğine, taşınmazın vakfı adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; vakfın türünün araştırılmadığını, vakıf uzmanından rapor alınmadığını, taşınmazdan yol geçtiğini, vakfın vakfiyesi olup olmadığı, amacının devam edip etmediğinin tespit edilmediğini, mahluliyet kararının geçersiz olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, Vakıflar Kanunu'nun 17 inci maddesine dayalı gaiplik ve tapu iptal-tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17 inci maddesi, 3561 sayılı Kanun, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16 ıncı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 32-35 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Dava konusu 547 ada 8 parsel sayılı 4.790m2 miktarlı arsa nitelikli taşınmazın 1/2 payının iştirak halinde İstefan çocukları ....,...,... adına kadastro işlemi ile 30.06.1952 tarihinde tescil edildiği, söz konusu payda vakıf şerhi bulunmadığı, taşınmazın kütük sayfasında nevi hanesinde ... Vakfından şerhi bulunduğu, kadastro tespitinde ise vakıf şerhinin aynı şekilde yer aldığı, 02.06.1941 tarih 1 nolu tapu kaydına istinaden 1/2 payın Hazine adına, 20.03.1950 tarihli veraset ilamına göre diğer 1/2 payın da ...,...,... adına tespit edildiği, İstefan adına olan 25 Mart 295 tarih 2502 numaralı tapu kaydının dosya arasında bulunmadığı, tespite ekli Üsküdar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1950/174 E.-173 K. sayılı 20.03.1950 tarihli hasımsız veraset ilamına göre İstifan’ın 30.10.1933 tarihinde öldüğü, geride karısı ... ile çocukları ...,...,...’un mirasçı olarak kaldığı, ...’nın da 1941 ölümü ile yukarıda adı geçen çocuklarının mirasçı olarak kaldığı, belirtilen dosyada bulunan nüfus kaydında 16.05.1931 tarihinde cilt 51/136’ya yeniden kaydedildiğinin belirtildiği, İlçe Nüfus Müdürlüğünden gelen yazıda bahsi geçen nüfus kaydının cilt 30, hane 962, bsn 2 de yenilendiği, bu kayıtta ise ... TC numaralı İstepan ve ... kızı ...’un 23.11.1960 tarihinde öldüğü, anne baba ve kardeşlerine ilişkin kayıtların ... Sokak’tan taranmış olup, tespit edilemediği, ...’nın eşi ...’nin 11.04.1968 tarihinde öldüğü, çocukları ...,...,... ve ...’nın bulunduğu, bir kısmının sağ olduğu, bir kısmının ise çocuklarının sağ olduğu, Üsküdar 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 11.03.2003 tarih 2002/101 E., 2003/162 K. sayılı kararı ile kayıt maliklerine davalının kayyım tayin edildiği, kararın kesinleşmesine ilişkin şerhin bulunmadığı anlaşılmaktadır.

2.Hemen belirtilmelidir ki, davanın 20.000,00 TL değer gösterilmek suretiyle açıldığı, yargılama sırasında çekişmeli taşınmazların değeri keşfen saptanmadan ve harç ikmali yapılmaksızın sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.

3.Öte yandan, gaiplik kararı verilebilecek kişiler sağ olup olmadığı bilinmeyen kişiler olup, ölü olduğu tespit edilenler hakkında gaiplik kararı verilemeyeceği açıktır.

4.Ayrıca, Vakıflar Kanunu'nun 17 inci maddesine göre taşınmazın vakfı adına tescili için kayıt malikinin mirasçı bırakmadan ölümleri, kaybolmaları, terk veya mübadil gibi durumlara düşmeleri gerektiği, ancak Mahkemece bu hususta yeterli araştırma yapılmadığı sabittir.

5.Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazın başında keşif yapılarak Harçlar Kanunu'nun 16 ıncı maddesi uyarınca dava değerinin belirlenmesi ve belirlenen değer üzerinden eksik harcın tamamlanması için davacıya süre verilmesi, dava konusu taşınmazın tescile esas 25 Mart 295 tarih 2502 numaralı tapu kaydının dosya arasına alınması, dava konusu 1/2 payda vakıf şerhinin neden terkin edildiğinin mercinden sorulması, kayyım tayinine ilişkin kararın kesinleşme şerhini içeren örneğinin dosya arasına alınması, ...’nın kardeşi olduğu anlaşılan tapu kayıt malikleri ...,...’un nüfus kayıtlarının temini ile mirasçıları bulunup bulunmadığının tespiti, 5737 sayılı Yasa'nın 17 inci maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığının değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.

6.Kabule göre de, Hukuk Genel Kurulunun 12.04.2017 tarihli ve 2017/1-1201 E., 716 K. sayılı kararında belirtildiği üzere; mahkeme kararıyla kayyım olarak atanan ve gaip kişi adına yaptığı bu iş ve işlemler nedeniyle 3561 sayılı Kanun kapsamında yönetim kayyımı olan defterdar burada Hazineyi temsil etmemekte, aksine kayyımlık görevi gereği gaip kişinin anılan taşınmazdaki hak ve menfaatlerini korumaktadır. Taşıdığı kayyımlık sıfatı ile 492 sayılı Harçlar Kanunu kapsamında harçtan muaf olmadığı açıktır. 3561 sayılı Kanun'un 2/son maddesinde “Kayyımlıkla ilgili işlemler her türlü vergi, resim, harç, katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır” hükmüne yer verilmiş ise de burada yargı harçlarından bağışıklığa dair özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, Mahkemece davanın kabulüne karar verildiği halde harcın davacıdan tahsil edilmesi de isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 6100 sayılı Yasa’nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Yasa’nın 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz eden davalıya iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

16.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.