Logo

1. Hukuk Dairesi2023/3233 E. 2024/4498 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı baba tarafından çocuklarına devredilen taşınmazın, ölünceye kadar bakma sözleşmesi veya bağışlama olması iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açılması, davalıların ise bedelli satış olduğunu savunmasıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın satış suretiyle devredildiğine dair resmi senedin varlığı ve davacının aksini ispatlayamaması, ölünceye kadar bakma akdinin de ispatlanamaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1024 E., 2023/866 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 28. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/285 E., 2020/125 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; davalıların çocukları olduklarını, ailevi yükümlülüklerini yerine getirecekleri, ölünceye kadar kendisine bakacakları inancı ve ölümünden sonra çocuklarının miras kavgası yapmaması için maliki olduğu 5666 ada 155 parsel sayılı taşınmazını 18.10.2015 tarihinde 1/3 er payla oğulları ... ile davalı ... ve ...’e devrettiğini, temlikin bağış olduğunu, kendisine ödeme yapılmadığını, bedelin düşük olmasının dahi temlikin bağış olduğunu gösterdiğini, bağış sonrası çocuklarının kendisi ile ilgilenmediğini, hatta davalı ...’in ecrimisil alacağı için takip başlattığını, davalıların en temel aile yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bağışlamanın geri alınması ve terditli olarak bağışlama yapma iradesinde hataya düşürüldüğünden bağışlamanın iptali gerektiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmazsa taşınmazın rayiç değerinin tapuda gösterilen değer düşülmek suretiyle istem tarihindeki değerinin işlemiş faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ..., sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu, TBK’nın 246 ncı maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin geçtiğini, temlikin bağış suretiyle yapılmadığını, bağış işleminin geçerli olması için tapuda yapılması gerektiğini, taşınmazı, bedelini elden nakit ödeyerek edindiğini, taşınmazda intifa hakkı bulunmadığını, 2012/961 Esas sayılı davada davacının, bedeli ödeyerek ...’den 1/3 payı aldığını iddia ettiğini, bağış yapılan taşınmazın bedel ödenerek geri alınmayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ..., 05.04.2018 tarihli celsede davayı kabul etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ...’in usulüne uygun yemini ile işlemin bağış olmadığı gibi ölünceye kadar bakma akdi de olmadığının sübuta erdiği, terditli talep olan bedel farkı istemi yönünden davalı ...’in sözleşmenin satış olduğuna dair yemin ettiği, satış bedelinin tamamının tahsil edildiğinin resmi akitte belirtildiği, satış bedeli tahsil edildikten sonra gabin iddiası bulunmadığı sürece rayiç değer ile arasındaki fark istenemeyeceği, davalı ...’in de davayı kabul ettiği gerekçeleriyle davalı ... yönünden davanın kabulüne, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hatalı olduğunu, davacının ölünceye kadar bakılacağı inancı ile taşınmaz devri yaptığını, kendisine bakılması ve ileride çocuklarının mal paylaşımı kavgası yapmamasını amaçladığını, bu sebeple bağışlama yaptığını, tanık dinletme taleplerinin reddedildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı çocuklarının kendisine ölünceye kadar bakma kaydı ile taşınmaz hisselerini devrettiği hususunun ispatlanamadığı, cevabi ihtarnamesinde çocuklarının ölümünden sonra miras kavgası yapmasını istemediğini belirttiği, bunun bağış değil muvazaalı bir işlem olduğu, zira taşınmaz hisselerinin satış yoluyla devredildiği, resmi senedin aksinin ise tanıkla değil yazılı delille ispatının mümkün olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin duruşma yapmadan karar verdiğini, eksik inceleme yapıldığını, davalı ... yönünden davanın reddinin hatalı olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin ölünceye kadar bakma akdine ilişkin değerlendirme yapmasının hatalı olduğunu, davacının ölünceye kadar bakma sözleşmesine ilişkin bir beyanı olmadığını, bağış işlemini yapmasındaki asıl saikin ölünceye kadar evlatlarının kendisi ile ilgilenecekleri ve kendisine bakacakları inancı olduğunu, asıl amacının ileride evlatlarının kendisine bakması ve mal paylaşımında kavga etmemeleri olduğunu, bağışlama işleminin altında yatan asıl saikin yeterince araştırılmadığını, delillerinin yeterice toplanmadığını, tapuda satış görünse de aslında davacının bağış yaptığını, devirden sonra çocuklarının kendisi ile ilgilenmedikleri gibi davalı ...'in, aleyhine işgal davası açtığını ve ecrimisil takibi başlattığını, muvazaa yapıldığı düşünülse dahi baba ile çocukları arasındaki güven ilişkisi nedeniyle belge olmamasının doğal olduğunu, tapu harçlarını davacının kendisinin ödediğini, bağışın harcının daha yüksek olduğunu, bedel ödenmediğini, bedelin çok düşük olduğunu, tanık dinletme talebinin reddinin hatalı olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin tarafların iradelerini hiçbir surette araştırmadığını, davalı ... ile davalı ...'in beyanları arasındaki çelişki giderilmeksizin eksik değerlendirme ile hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapu iptali ve tescili, olmazsa bedel istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nin 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içeriğinden, davacının kayden maliki olduğu eski 5666 ada yeni 11633 ada 155 parsel sayılı taşınmazı vekil ... aracılığıyla 18.10.2005 tarihinde oğulları ..., ... ve ...'e 1/3 er pay ile satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nin 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.07.2024 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.