Logo

1. Hukuk Dairesi2023/3320 E. 2024/6728 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkin açılan davanın, aynı konuya ve aynı sebebe dayalı olarak daha önce açılmış derdest bir davanın bulunması nedeniyle usulden reddine karar verilip verilmeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından aynı taşınmazın tescili için daha önce dava açıldığı ve bu davanın halen derdest olduğu gözetilerek, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun derdestlik hükümleri uyarınca, ilk derece mahkemesinin davanın usulden reddine ilişkin kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/466 E., 2023/460 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ardahan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/286 E., 2022/567 K.

Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; muris babası ...'a ait taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında hatalı olarak malik olmayan kişiler adına kaydedildiğini, kadastro tespitlerinin eksik ve hatalı olduğunu ileri sürerek 101 ada 1, 116 ada 29, 117 ada 104 ve 117 ada 34 parsel sayılı taşınmazlar yönünden tapu iptali-tescile karar verilmesini istemiş, yine babası adına tescil edilen 116 ada 38 parsel sayılı taşınmazın eksik tespit yapılarak yaklaşık 1 dekarlık kısmının yol boşluğu olarak bırakıldığını ileri sürerek anılan kısma ilişkin tescil isteğinde bulunmuştur.

II. CEVAP

Davalı Hazine, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 116 ada 38 parsel sayılı taşınmazın eksik tespit edildiği iddiasıyla yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın tapuya tesciline ilişkin davanın tefrikine karar verilerek anılan dava konusu kısım yönünden dava eldeki esasa kaydedilmek suretiyle yapılan yargılama neticesinde, davacı tarafından aynı konuya ve aynı sebebe dayalı olarak dava açıldığı, davanın halen derdest olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hukuka aykırı olduğunu, dosyanın ayrılması gibi bir iradeleri bulunmadığını, tefrik kararının usul ekonomisi ilkesine de aykırı olduğunu, Ardahan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/972 Esas sayılı davasında 116 ada 38 parsel hakkında herhangi bir hüküm bulunmadığını, çünkü dava konusunun tefrik edilerek Ardahan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/263 Esas sayılı dosyasının açıldığını, 2018/263 Esas sayılı davanın açılmamış sayılması üzerine tefrik öncesi davanın açıldığını, tefrik kararı nedeniyle dosyanın istinafa götürülemediğini, dava konusu taşınmaz hakkında davanın usulden reddine ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Ardahan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/263 Esas sayılı dosyasının UYAP bilişim sistemi üzerinden yapılan incelemesinde, 2016/972 Esas sayılı dosyadan tefrik olunan 101 ada 1 parsele ilişkin olduğu ve 15.10.2020 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, hükmün taraflarca kanun yoluna başvurulmaksızın 04.05.2021 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın konusunun 116 ada 38 parselin yüz ölçümünün eksik olduğu ve bu kısmın yol boşluğunda kaldığı iddiasıyla kadastro paftasında yol olarak gösterilmesi işleminin iptali ve tapuya tescil talepli olduğu, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan Ardahan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/972 Esas sayılı davasının, eldeki davanın dava tarihi itibariyle ve halen derdest olduğu, davanın usulden reddine karar verilmesinde ve davada ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra yazılı şekilde karar verilmesi nedeniyle takdir olunan vekalet ücretinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip hukuka aykırı ve eksik değerlendirme yapıldığını, derdestlik değerlendirmesinin hatalı olduğunu, Ardahan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/263 Esas sayılı dosyasında usulsüz tebligat yapıldığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-ı bendi ve 115. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.