"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/99 E., 2022/387 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili talepli davanın; önceki tarihli bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçelerinde; çekişmeli, 109 ada 33 parsel sayılı taşınmazın, evvelinde komşuları 109 ada 25 parsel ve 109 ada 32 parsel sayılı taşınmazlarla bir bütün halinde kullanılageldiğini, taşınmazların kök mirasbırakan ...’den intikal eden yerlerden olduğunu ve taksimen anneleri olan, yakın mirasbırakanları ...’a isabet ettiğini, mirasbırakanın vefatına kadar yaklaşık 40-45 yıl taşınmazın adı geçen tarafından kullanıldığını, ardından onun ölümüyle zilyetliğin kendilerine intikal ettiğini, davalının terekeden taksimen kendisine intikal eden yerleri kullandığını ve payını aldığını, dava konusu taşınmaz ile bir ilgisinin olmadığını iddia ederek taşınmazın ½ hissseler ile adlarına tescilini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı taraf taksim iddiasını kabul ederek, taksimin davacıların iddia ettiği gibi olmadığını, çekişmeli taşınmazın taksimen kök mirasbırakanın mirasçılarından ...’a, onun ölümüyle ise mirasçısı ...’a kaldığını, kendisinin ise ...’a çekişme konusu olmayan başka taşınmazların mülkiyetini devrederek çekişmeli taşınmazı becayiş ettiğini bu nedenle taşınmazın kadastro sırasında adına yazıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Bulancak Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.07.2014 tarihli 2012/272 Esas-2014/521 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın tarafların kök mirasbırakan ...'den kaldığı ve taksim neticesi dava dışı ...'a kaldığı, davalının adı geçene devrettiği dava dışı bir başka taşınmaz karşılığında becayiş suretiyle çekişmeli taşınmazın zilyetliğini teslim aldığı belirtilerek davalının savunmasına itibar edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 17.06.2020 tarih, 2016/16052 Esas, 2020/2044 Karar sayılı kararıyla, miras bırakanları ...’den miras yoluyla intikal eden hakka dayanan davacıların tapu iptali ve adlarına tescil isteğinde bulundukları, mirasbırakan ... terekesinde davacılardan başka mirasçıların bulunduğu anlaşılmakla, davacıların terekeye karşı 3. kişi konumunda olan davalıya karşı açtıkları eldeki dava yönünden aktif dava ehliyetleri bulunduğunu ispat etmeleri gereğine değinilerek önceki tarihli karar bozulmuştur.
C. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar
Bulancak Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen temyiz incelemesine esas kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacıların aktif dava ehliyetini ispat ettikleri, taşınmazın müşterek kök muristen kaldığı ve taksimen davacıların yakın miras bırakanı ...’a isabet ettiği, iddianın subüta erdiği gerekçesiyle davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile eşit hisselerle davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
E. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; dinlenen yerel bilirkişi ve tanık anlatımlarına göre davacının iddiasını ispat edemediği, dava konusu taşınmazın taksim sonucunda davacılara bırakıldığına dair iddianın gerçeğe uygun olmadığı, davacıların cebri biçimde bu yeri kullanmaya çalıştıklarını, ancak mirasçılar arasında zamanaşımı ile iktisap koşullarının işlemeyeceğini bu nedenle davacıların iddiasına itibar edilemeyeceğini, davacıların birlikte dava açmalarının dahi taksimin yapılmadığına delalet olduğunu, taşınmazın zilyetliğinin hiçbir zaman kesin olarak davacılara bırakılmadığı ve davacılar tarafından sürdürülen nizasız ve fasılasız zilyetlik bulunmadığını, çekişmeli taşınmazın taksimen kök mirasbırakanın mirasçılarından ...’a, onun ölümüyle ise mirasçısı ...’a kaldığını, kendisinin ise ...’a çekişme konusu olmayan başka taşınmazların mülkiyetini devrederek çekişmeli taşınmazı becayiş ettiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
F. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 15 inci maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı ve 701 inci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucu Bulancak ilçesi, Küçükdere köyü çalışma alanında bulunan 109 ada 33 parsel sayılı 2.700,74 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
2.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III - 1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.