Logo

1. Hukuk Dairesi2023/33 E. 2023/4025 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, murislerinin 1968 yılı öncesinde satın aldığı ve uzun süredir zilyetliğinde bulundurduğu 2035 parsel sayılı taşınmazın 1972 yılındaki kadastro çalışmasıyla davalı adına tescil edilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; 2035 parsel sayılı taşınmazın müvekkillerinin murisi tarafından 1968 yılı öncesinde satın alındığını ve yaklaşık 60-70 yıldan bu yana müvekkillerinin zilyetliğinde bulunduğunu, ancak 1972 yılında yapılan kadastro çalışması sırasında davalı... adına tespit ve tescil edildiğini, daha sonra davalı ...’a satıldığını, buna rağmen müvekkillerinin taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin devam ettiğini ve kötü niyetli tescil işlemlerinden aleyhlerine açılan müdahalenin meni davasıyla haberdar olduklarını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP.

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; kadastro çalışmaları üzerinden 50 yıla yakın zaman geçtiğini, bu süreçte taşınmazın .... tarafından ...'a daha sonra da müvekkiline satıldığını, tespite karşı dava açmayan davacıların işgalinin devam etmesi üzerine el atmanın önlenmesi davası açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı... ve ... davaya cevap vermemiş, yargılama sırasında davalı...’un ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiş, ... mirasçılarından ... davayı kabul etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tespitin 1973 yılında kesinleştiği, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanları ve davalı ...'nin kabul beyanının dikkate alınmadığını, davalıların dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, davada sınır ihtilafının da söz konusu olduğunu, 2035 parsel sayılı taşınmaz içerisinde A ve B ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin müvekkillerince kullanıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava tarihinde hak düşürücü sürenin geçtiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı ...'nin davayı kabul beyanı ve sınır ihtilafına ilişkin beyanların dikkate alınmadığını, davalıların dürüstlük kuralına aykırı hareket ettiklerini, tesis kadastrosunun hangi tarihte yapılıp kesinleştiğinin hatalı değerlendirildiğini, tanık beyanlarının dikkate alınmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.07.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.