"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/14 E., 2023/118 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların mirasbırakan dedeleri ...’in maliki olduğu 525 parsel sayılı taşınmazı mirasbırakan babaları ... ve davalı amcaları ...’e 27.07.1989 tarihinde ½’ şer paylarla rücu şartlı olarak bağışladığını, davacıların babalarının 1997 yılında ölümü üzerine mirasbırakanın 525 parsel sayılı taşınmazla ilgili 29.05.1998 tarihinde yeni bir işlem yaptığını ve bu işlemle oğlu ...’dan dönen ½ payı bu kez davalı oğlu ...’e bağışladığını, yasaya aykırı şekilde yapılan işlemin geçersiz olduğunu, zira mirasbırakanın okuma yazma bilen, imza atabilen bir kişi olduğu halde davaya konu işlemin iki tanık huzurunda ve parmak bastırılmak suretiyle gerçekleştirildiğini, işlemin yapıldığı tarihte mirasbırakanın 83 yaşında, akıl zayıflığına uğramış, kalçası kırık, torunlarını dahi tanıyamaz bir halde olup fiil ehliyetini haiz olmadığı bir dönemde işlemi yapmasının ve fiziken de tapu müdürlüğüne gitmesinin mümkün olmadığını, davalının kişisel ilişkilerini kullanarak işlemi gerçekleştirdiğini ileri sürerek dava konusu 525 parsel sayılı taşınmazın 29.05.1998 tarihli bağış işlemiyle davalıya temlik edilen çekişmeli ½ payının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının mirasbırakan babasının dava konusu taşınmazı yaşlılığında ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla erkek çocuğu olarak davalıya ve davacıların babası ...’ya rücu şartlı bağışladığını, ancak ...’nın daha önce ölümü üzerine mirasçılarının kendisine bakmayacağını düşünerek mirasbırakanın, dava konusu 525 parsel sayılı taşınmazda ...’ya verdiği ½ payı tekrar üzerine aldığını ve bakımını temin amacıyla bu payı kendisine bağışladığını, söz konusu taşınmaza iki katlı ev yaptırdığını, mirasbırakanın işlem ehliyeti bulunduğunu, sahtecilik iddiasının doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Düzce 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.06.2015 tarihli ve 2014/171 E 2015/345 K sayılı kararı ile; iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 19.09.2018 tarihli ve 2015/16118 Esas, 2018/12600 Karar sayılı kararıyla; "...mirasbırakana ait tedavi belgelerinin Düzce depreminde yok olması nedeniyle ehliyetsizlik yönünden bir inceleme yapılamamış olması doğrudur. Ne var ki, davada sahtecilik hukuksal nedenine de dayanıldığı halde Mahkemece sahtecilik iddiası yönünden hükme yeterli bir araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki, gerçekten de okuma yazma bilen birisinin parmak izi kullanmasını engelleyen bir yasal düzenleme yoktur. Ancak akitteki parmak izinin mirasbırakana ait olup olmadığının saptanması zorunlu olup Mahkemece bu zorunluluk yerine getirilmiş değildir. Hâl böyle olunca, 1998 tarihinde ya da bu tarihe yakın zamanlarda mirasbırakanın resmi kurumlarda parmak izi olup olmadığının araştırılması, var ise temin edilerek dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmek suretiyle davaya konu 29.05.1998 tarihli akitteki parmak izinin mirasbırakana ait olup olmadığının açıklığa kavuşturulması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir
..." gerekçesiyle karar bozulmuş, Dairenin 14.02.2019 tarihli ve 2018/5403 E., 2019/1024 K. sayılı kararıyla taraf vekillerinin karar düzeltme dilekçelerinin miktar itibariyle reddine karar verilmiştir.
B. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı ile; mirasbırakana ait parmak izinin bulunabileceği kurumlara müzekkere yazıldığı, mirasbırakana ait 2 adet belgede parmak izi tespit edildiği, belge asıllarının Adli Tıp Kurumuna gönderildiği, ATK'nın 06.10.2022 tarihli raporunda mirasbırakan ...'e ait parmak izi içeren mukayeseye esas 08.03.1989 tarihli dilekçe ve 29.05.1998 tarihli başvuru fişindeki ...'e ait parmak izlerinin mukayeseye elverişli olmadığının belirtildiği, sahtecilik iddiası ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verildiğini, davaya konu taşınmazın temliki işleminde tanık olarak yer alan ve bozma kararı öncesi beyanı alınan ...'un belgeyi okumadan imzaladığını, acele ile belgeyi imzalayıp işine döndüğünü, işlem sırasında ayağı kırık birini gördüğünü hatırlamadığını beyan ettiğini, ayrıca başvuru evrakında işlemin 09.00 da başladığı yazılmış olmasına karşın işlemin 11.10 da bittiği, bu kadar uzun bir zaman aralığının olmasının işlemin Tapu Müdürlüğünde değil mirasbırakanın köydeki evinde yapıldığını kanıtladığını, Tapu mevzuatlarında imza atabilen kişilerin parmak basarak değil, okudum anladım yazıp imza atarak işlem yapmaları gerektiğinin düzenlendiğini, Mahkemece parmak izi incelemesi için ATK dışında rapor alınmadığını, Jandarma Kriminal ve Emniyet Kriminal birimlerinde ileri düzeyde inceleme imkanları bulunduğunu, bu kurumlardan da rapor alınması yönündeki taleplerinin gerekçesiz olarak reddedildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ehliyetsizlik ve sahtecilik hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 15 inci, 409/2 nci, 705 inci, 1022 inci, 1023 üncü, 1024 üncü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1915 doğumlu mirasbırakan ...’in 05.02.1999 tarihinde ölümü üzerine davalı oğlu ... ile birlikte dava dışı kızları ..., ..., ..., kendinden sonra ölen kızı ...’in eşi ..., çocukları ..., ..., ... ve kendinden önce ölen oğlu ...’nın çocukları olan davacılar ..., ..., ... ve ...’nun mirasçı kaldıkları, mirasbırakanın kayden maliki olduğu dava konusu 525 parsel sayılı taşınmazı 27.07.1989 tarihinde rücu şartlı bağış işlemiyle 1/2’şer pay oranlarıyla oğulları davalı ... ile davacıların mirasbırakanı ...’ya temlik ettiği, ...’nın 1997 yılında ölümü üzerine ona verilen çekişmeli ½ payın yeniden mirasbırakan ... adına tashihen tescil edildiği ve mirasbırakanın çekişmeli ½ payı bu kez davalı oğlu ...’e 29.05.1998 tarihinde kayıtsız şartsız bağış yolu ile temlik ettiği anlaşılmaktadır.
3.Temyizen incelenen Düzce 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.