Logo

1. Hukuk Dairesi2023/3598 E. 2024/4100 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil talebinin reddine ilişkin temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Vekilin hesap verme yükümlülüğü çerçevesinde davacıya satış bedeli üzerinden tazminata hükmedilmesinin doğru olduğu, bozmaya uyularak verilen tazminat hükmünün usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/483 E., 2022/841 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı mirasçıları vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; mirasbırakanından kalan dava konusu 33, 181, 183, 195, 105, 34, 154, 204, 71, 78, 85, 86, 165, 167, 193, 206 parsel sayılı taşınmazların intikal işlemlerinin ve kendi adına tarımsal faaliyetlerin yapılabilmesini sağlamak amacıyla davalı ...'ı vekil tayin ettiğini, kardeşi olan diğer davalı ...'ın, ilerlemiş yaşını, okuma yazma bilmeyişini ve hukuki bilgiden yoksunluğunu fırsat bilerek intikal ve doğrudan gelir desteği işlemleri için satış yetkisinin de gerekli olduğuna kendisini inandırması neticesinde satış yetkisi de içeren vekaletname verdiğini, taşınmazlardaki paylarının davalı vekil Serhat tarafından diğer davalı ...'a satış suretiyle temlik edildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini, mümkün olmazsa taşınmazların gerçek bedellerinin yasal faizi ile birlikte davalı ...'tan tahsilini istemiş, aşamada davacının ölümü üzerine mirasçıları davayı takip etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ...; avukatlık yapmakta olduğunu, aralarında davacının da bulunduğu ...'in bir kısım mirasçılarının avukatlık bürosuna gelerek mirasbırakanlarından kalan taşınmazların mirasçılar adına intikali ve davalı ...'a devri için vekaletname verdiklerini, sayıları yüzden fazla olduğundan ve biraraya gelmelerinin zorluğundan dolayı bu şekilde işlem yaptırdıklarını, onların iradesi doğrultusunda hukuki işlemleri yürüttüğünü, davalı tarafından davacıya herhangi bir bedel ödenip ödenmediğinden haberdar olmadığını, vekalet görevinin kötüye kullanılmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

Davalı ...; ağabeyi dava dışı ... ile mirasbırakan babalarından kalan taşınmazları bir kısım mirasçılardan satın aldıklarını belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Batman 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.05.2019 tarihli ve 2015/451 Esas 2019/433 Karar sayılı kararıyla; vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 21.06.2021 tarihli ve 2019/1232 Esas, 2021/699 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 19.04.2022 tarihli ve 2021/7927 E. 2022/3249 K. sayılı kararıyla, "...somut olayda, davacının taşınmazlarını satma iradesi varsa da Mahkemece tapu iptali ve tescil isteğinin reddine karar verilmiş olması doğrudur. Zira, davacının satış iradesi bulunmakla birlikte satış bedelinin son malik davalı ...’tan veya vekil Serhat’tan tahsil edilmediği tarafların kabulündedir. Hal böyle olunca, davacının isteği de gözetilmek suretiyle vekil olan davalı ...’ın vekil olunan davacıya hesap verme yükümlülüğü çerçevesinde bedelden sorumlu olduğu gözetilmek suretiyle davalı ... hakkındaki bedel isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davanın tümden reddi doğru değildir..." gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, bozma kararı doğrultusunda tazminat isteğinin kabulü ile 369.672,82 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'tan tahsiline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları vekili ve davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, tapu iptal tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, vekilin sadakat borcuna aykırı zararlandırma kastıyla hareket ettiğini, vekil ve kayıt malikinin el ve iş birliği içerisinde olduğunu, her iki davalının da kötüniyetli olduğu halde iptal-tescil isteğinin reddedilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, vekalet görevini kötüye kullanmadığını, avukatlık yaptığını, mirasçıların fazla olması nedeniyle tapuda intikal ve devir işlemlerinin takibi için davacının da aralarında bulunduğu birçok mirasçının tarafına vekaletname verdiğini, tapuda sadece intikal ve devir işlemlerini yaptığını, taraflar arasındaki alacak verecek işlemlerini bilmediğini, satış karşılığında bir bedel almadığını ancak zaten tarafların isteği üzerine alacak verecek ilişkisine karışmadığını, davacının da bu durumu başından beri bildiği halde kötüniyetli olarak aleyhine dava açtığını, dinlenen tanıkların da beyanlarında kendisine herhangi bir para tahsil etme yetkisi verilmediğini ifade ettiklerini; davacı dava dilekçesinde taşınmazların satış tarihindeki değerlerinin tahsilini istediği halde Mahkemece talep aşılmak suretiyle taşınmazların dava tarihindeki değerleri üzerinden karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504/1 inci ve 506 ncı maddeleri 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2nci, 3 üncü, 6 ncı ve 1023 üncü maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı mirasçıları vekilinin ve davalı ...'in temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 1.314,40 TL harcın temyiz eden davacı taraftan, 18.938,35 TL bakiye onama harcının davalı ...'ten alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

04.06.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.