Logo

1. Hukuk Dairesi2023/3627 E. 2024/5306 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, kadastro çalışmaları sonucu köy tüzel kişiliği adına tescil edilen taşınmazın kendisine ait olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ve adına tescilini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından taşınmaz üzerindeki zilyetliğin kazanılmasına ilişkin iddialarının ve delillerinin yetersiz olduğu, taşınmazın köy tüzel kişiliğine hibe edildiğine dair tanık beyanları ve hibeye konu taşınmaz üzerine getirilen tuğlaların varlığına ilişkin tespitlerin bulunduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1866 E., 2023/79 K.

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Araç Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/60 E., 2019/252 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... dava dilekçesinde; Kastamonu ili .... ilçesi .... köyünde bulunan 145 ada 22 parsel sayılı taşınmazın 2001 yılına kadar kayınpederi...Karışan, sonrasında ise kocası ve kendi zilyetliğinde olmasına rağmen kadastro çalışmaları sonucunda Kızılören Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit ve tescil edildiğini, yapılan tescilin hatalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... Köyü Tüzel Kişiliği temsilcisi cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın evvelinde...Karışan ve ... Karışan’ın zilyetliğinde iken kadastrodan 20 yıl önce köy imam lojmanı yapılmak üzere Köy Tüzel Kişiliğine hibe edildiğini, ancak köy bütçesinin yeterli olmaması nedeniyle lojmanın yapılamadığını, davacının yazları köye geldiğinde dava konusu taşınmazı geçici olarak kullanmasına Köy Tüzel Kişiliğinin izin verdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Araç Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.10.2019 tarihli ve 2018/60 Esas, 2019/252 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafın iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 03.06.2020 tarihli ve 2019/1989 Esas, 2020/510 Karar sayılı kararıyla; davanın, mal varlığı davalarından olan mülkiyete yönelik tapu kaydının iptali ve tescil davası olduğu, dava konusu taşınmazın keşfen belirlenen değerinin 2.265,04 TL olarak belirlendiği, dava değerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibarıyle kesinlik sınırı olan 4.400,00 TL'nin altında kaldığı gerekçesiyle davacının istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 12.09.2022 tarihli ve 2021/4887 Esas, 2022/5665 Karar sayılı kararıyla, Kadastro Kanunu'nun Ek 6. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince işin esası hakkında karar verilmesi gerektiği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu 145 ada 22 parsel sayılı taşınmazın öncesinin davacı tarafın murisi...ve onun kardeşinin oğlu ...’a ait olduğu, adı geçenler tarafından dava konusu taşınmazın imam evi yapılmak üzere Köy Tüzel Kişiliğine hibe edildiği ve zilyetliğin devredildiği, taşınmaz üzerine ev yapımı için tuğla getirildiği, sonrasında imam evi yapılmasından vazgeçilmiş ise de bağış sonrasında davacının ve murislerinin dava konusu taşınmaz üzerinde bir zilyetliklerinin bulunmadığı, davacı taraf lehine kazandırıcı zamanaşımı koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın köy imamına lojman yapılması şartıyla sözlü olarak Köy Tüzel Kişiliğine teklif edildiğini ancak lojmanının yapılmaması nedeniyle şartın gerçekleşmediğini ve herhangi bir yazılı sözleşme olmadığı için bağış işleminin de bulunmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu, Kastamonu ili ... ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 145 ada 22 parsel sayılı 178,38 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı dava konusu taşınmazın irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımına dayanarak kendisine ait olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır.

3.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacının temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.