Logo

1. Hukuk Dairesi2023/3634 E. 2024/6779 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak Hazine adına kayıtlı taşınmaz payının iptali ve davacı adına tescili talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve mirasçılarının dava konusu taşınmaz üzerinde yirmi yılı aşkın süredir nizasız, malik sıfatıyla zilyetliklerini sürdürdükleri ve bu durumun kadastro mahkemesi dosyası ile de sabit olduğu gözetilerek, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/144 E., 2023/291 K..

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çerkeş Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2002/59 E., 2021/96 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Çerkeş Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası yazılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; .... ilçesi, .... köyü hudutları dahilinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 154 ada 42 ve 43 parsel sayılı taşınmazların kayıt fazlası mera niteliğiyle tespit edildiğini, dava konusu taşınmazlarda davacı ...'ın, kardeşi ... ve babaları.... ile birlikte 1/3 paylı olarak malik olduklarını, ...’ın Çerkeş Kadastro Mahkemesinin 1999/9 Esas sayılı dosyası ile çekişmeli taşınmazlara yönelik olarak askı ilan süresi içerisinde dava açtığını, bu davanın ... lehine sonuçlandığını, ancak bu davada taşınmazların 1/3 paydaşı olan davacının taraf olmaması sebebiyle 2/3 pay yönünden iptal kararı verildiğini, bakiye 1/3 payın ise Hazine üzerinde bırakıldığını; ne var ki dava konusu taşınmazlar üzerinde davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunu, diğer hissedarlarla birlikte davacının bu taşınmazları kültür arazisi olarak kullandığını öne sürerek dava konusu taşınmazların Hazine adına kayıtlı 1/3 payının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu yerlerin mera niteliğinde olduğunu, kamu malı olarak tespitinin yapıldığını, açılan davanın yersiz olduğunu öne sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ... davaya karşı herhangi bir beyanda bulunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince; yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporlarına göre dava konusu yerlerin tarla vasfı ile ekilip biçildiği, kamu malı olduğuna dair beyan ve delilin bulunmadığı, dava konusu 154 ada 42 parsel sayılı taşınmaza uygulanan 1937 tarih 494 tahrir numaralı vergi kaydının dava dışı 154 ada 1 parsel ile birlikte dava konusu 154 ada 43 parsele uygulanan 491 tahrir numaralı vergi kaydının ise dava dışı 154 ada 3 parsel ile birlikte dava konusu taşınmazları kapsadığı, komşu parsellere uygulanan vergi ve tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazların davacı ve murisine ait olduğunu gösterdiği, taşınmazların hükmen tesciline esas dava dosyası içeriğinin de bu tespitleri doğruladığı, taşınmazların mera vasfında olmadığı ve davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 154 ada 42 ve 43 parselde kayıtlı taşınmazın davalı Hazine adına kayıtlı bulunan 1/3 payının tapu kayıtlarının iptali ile bu payların davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından, dava konusu 154 ada 42 ve 43 sayılı parsellerin Hazine adına hükmen kesinleşen 1/3 payına yönelik olarak açılan eldeki tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın hükmen tesciline esas Kadastro Mahkemesi dava dosyasının tarafların ileri sürdüğü hususlar ve maddi olaylar yönüyle güçlü delil niteliğinde olduğu, dava konusu taşınmazların mera vasfında bulunmadığı, tespit tarihinden geriye 20 yılı aşkın süredir davacı tarafın (1/3 payı oranında) nizasız ve fasılasız malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurduğu, böylece davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen şartların gerçekleştiği gerekçesiyle davalı Hazine temsilcisinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine temsilci temyiz dilekçesinde; Mera Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca belirlenen hak düşürücü sürenin dolduğunu, meraların özel mülkiyete konu olmayacağı ve zilyetlikle kazanılamayacağı, bu nitelikte yerlerin imar-ihya suretiyle edinilemeyeceğini, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmak için yeterli olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Kadastro sonucunda, Çankırı ili, .... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 154 ada 42 parsel sayılı 22.400,00 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz 154 ada 1, dava konusu 154 ada 43 parsel sayılı 42.000,00 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz ise 154 ada 3 parsel sayılı taşınmazlara uygulanan vergi kayıtlarının miktar fazlası olarak mera niteliği ile sınırlandırılmak sureti ile tespit edilmiştir. Çerkeş Kadastro Mahkemesinin 2012/83 Esas, 2015/42 Karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmaz hakkında açılan davanın kabulüne, dava konusu 154 ada 42 ve 43 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile 1/3 payının davacı ..., 1/3 payının Şevki Şafak mirasçıları, 1/3 payının ise Hazine adına tapuya tesciline dair verilen karar Yargıtay denetiminden geçerek 10.06.2019 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı ... 08.07.2002 tarihinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava konusu taşınmazların 1/3 Hazine payının iptali ile adına tapuya tescili istemi ile dava açmıştır.

Çekişmeli taşınmazların hükmen tesciline esas Çerkeş Kadastro Mahkemesinin (bozmadan önce 1999/9 Esas) 2012/83 Esas, 2015/42 Karar sayılı dava dosyası incelendiğinde; askı ilan süresi içinde davacı ... tarafından miras yolu ile gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak dava konusu 154 ada 42 ve 43 parsel sayılı taşınmazların 1/3'er hisse olarak kendisi, ... ve .... adlarına tapuya tescili istemi ile dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda dava konusu taşınmazların mera vasfında olmadığı, Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne, dava konusu 154 ada 42 ve 43 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile 1/3 payının davacı ..., 1/3 payının ....mirasçıları, 1/3 payının ise Hazine adına tapuya tesciline karar verildiği, kararın Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 19.04.2019 tarih 2016/6789 Esas, 2019/2936 Karar sayılı kararı ile onanması üzerine 10.06.2019 tarihinde kesinleştiği ve dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının oluştuğu anlaşılmıştır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, derecattan geçerek kesinleşen çekişmeli taşınmazların hükmen tesciline esas Kadastro Mahkemesi dava dosyasının tarafların ileri sürdüğü hususlar ve maddi olaylar yönüyle eldeki uyuşmazlık bakımından güçlü delil niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.