Logo

1. Hukuk Dairesi2023/3642 E. 2023/4376 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, kızları ve damadının kendisini kandırarak taşınmazlarını üzerlerine geçirdiklerini iddia ederek tapu iptali ve tescil davası açmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın hile nedeniyle tapu iptali ve tescile ilişkin olduğu, hilenin her türlü delille ispatlanabileceği ve resmi işleme karşı ileri sürülen muvazaa iddiasının ispat şartının yazılı delil olması gerektiği gibi bir şartın bulunmadığı, ayrıca davacının vefatı nedeniyle mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/201 E., 2023/527 K.

DAVA TARİHİ : 18.10.2017

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/258 E., 2022/854 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil - ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı müvekkilinin kızları olan davalı ... ile dava dışı ...′nin, babalarının vefatı halinde erkek kardeşlerinin alacaklıları tarafından miras mallarına haciz koydurularak sattırılacağını söyleyip o dönemde 78 yaşında olan babalarını korkutup kandırmak suretiyle yanıltarak dava konusu taşınmazların davalı kızı ... ile dava dışı kızı ...′nin kocası olan davalı damadı ...′ye temlikini sağladıklarını, temliklerin müvekkilinin gerçek iradesini yansıtmadığını, muvazaalı bulunduğunu ileri sürerek tapu iptali-tescile ve ecrimisile karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde; taşınmazların temliklerinin geçerli olduğunu, resmi işleme karşı ileri sürülen muvazaa iddiasının ancak eş değer bir belge ile kanıtlanabileceğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının tarafı bulunduğu resmi işlemlerin muvazaalı olduğu iddiasının ancak yazılı delil ile ispat edilebileceği, bu yönde bir delil ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Dava dilekçesinde ileri sürülen hususlar tekrarlanarak hatalı değerlendirme sonucunda verilen kararın ortadan kaldırılması talep edilmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafın eldeki davada taraf muvazaası hukuksal nedenine dayandığı belirtilerek İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi benimsenmek suretiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Dava ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen iddialar tekrarlanarak kararın bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ″hile″ hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı ... Borçlar Kanunu′nun (TBK) 36 ncı ve 39 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada ″hile″ hukuksal nedenine dayanıldığı anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere ″hile″ (aldatma); genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun(TBK) 36/1 inci maddesinde açıklandığı üzere, taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma(hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Aynı Kanun′un 36/2 nci maddesi uyarınca da, üçüncü bir kişinin aldatması sonucu bir sözleşme yapan taraf, sözleşmenin yapıldığı sırada karşı tarafın aldatmayı bilmesi veya bilecek durumda olması hâlinde, sözleşmeyle bağlı değildir.

Belirtilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili(makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

Somut olayda, dosyada toplanan delillerin yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde değerlendirilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, ileri sürülen maddi olgular yanılgılı biçimde değerlendirilerek davanın taraf muvazaası olarak nitelendirilmesi suretiyle karar verilmesi isabetsizdir.

Diğer taraftan temyiz aşamasında dosyaya ibraz edilen 31.08.2023 tarihli dilekçe içeriği ve ekindeki veraset ilamından, davacının 06.07.2023 tarihinde öldüğü, mirasçıları olarak davalı ... dışında dava dışı eşi, iki çocuğu ve iki torununun kaldığı görülmektedir.

O halde, miras yoluyla intikali mümkün hakların konusunu oluşturduğu eldeki davada, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 55 inci maddesi hükmü de gözetilmek suretiyle aynı Kanun'un 59 uncu maddesi uyarınca aralarında mecburi dava arkadaşlığı bulunan mirasçıların tamamı davadan haberdar edilerek mirasbırakanları tarafından açılan davaya devam etme iradesinde olup olmadıkları belirlenmelidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle; davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile:

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.