"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/473 E., 2023/153 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; Ankara ili, .... ilçesi, .... köyünde bulunan dava dışı 613 parselin bitişiğinde yer alan, kadastro çalışmaları esnasında tescil harici bırakılan 30.000 metrekarelik dava konusu taşınmazı 25-30 yıl öncesinden taşları temizlemek suretiyle emek harcayarak ve masraf yaparak tarla haline getirdiklerini ileri sürerek dava konusu yerin eşit paylarla adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar, davanın reddini savunmuşlar; davalı ... vekili, dava konusu yerin Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Mahkemece; tescil koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 04.03.2015 tarihli krokili bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 7.166,79 metrekare, (B) harfi ile gösterilen 7.687,90 metrekare ve (C) harfi ile gösterilen 4.637,38 metrekare yüz ölçümlü alanlara ilişkin tescil kararı verilmiştir. Karara karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 03.02.2021 tarihli ve 2018/1914 Esas, 2021/708 Karar sayılı kararı ile; hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının da ilgili kamu tüzel kişisi olarak davada yer alması gerektiğinden basedilerek öncelikle davacıya, davasını 6360 sayılı Yasa uyarınca ilgili kamu tüzel kişisi olarak yasal hasım konumunda bulunan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına da yöneltmesi için süre ve imkan tanınması, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde, anılan Büyükşehir Belediye Başkanlığından savunma ve delillerinin sorulması, bildirdiği takdirde delillerin toplanması ve bundan sonra iddia ve savunma doğrultusunda toplanan tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
3. Mahkemenin 08.03.2023 tarihli ve 2021/473 Esas, 2023/153 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, dava konusu yerin emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen bir taşınmaz olduğu, davacıların 1970'li yıllardan bu yana dava konusu taşınmazı nizasız ve fasılasız olarak kullandığının ispatlandığı, TMK'nın 713/1. maddesi ile 3402 sayılı Kanun'un 14 ve 17. maddelerinde belirtilen şartların sağlandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 188 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 23.09.2022 tarihli bilirkişi raporunda (M1) harfi ile gösterilen 13.371,87 m² yüz ölçümlü kısmının ve (M2) harfi ile gösterilen 4.525,86 m² yüzölçümlü kısmının iptal-tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın mera vasıflı olduğunu ve mera parseli içerisinde kaldığının raporlar ile de tespit edildiğini, aksi halde de davacının imar-ihya için öngörülen şartları yerine getirmediğini, şartların oluşmadığını, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, yaklaşık 30 dönüm taşınmaz için dava açıldığını, kabul edilen kısmın 18 dönüm civarında olduğunu, reddedilen ve geri kalan kısımların Hazine adına tescil edilmesi gerektiğini, şartlara uygun olarak delillerin toplanmadığını, raporlar verilmediğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan, bilahare mera vasfıyla tapuya tescil edilen taşınmazın tapu iptali-tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 713. maddesi,
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddeleri,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Ankara ili, .... ilçesi, .... Mahallesinde bulunan dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığı, davacıların dava konusu yerin eşit paylarla adlarına tescili isteği ile dava açtığı, yargılama sırasında 31.01.2018 tarihinde dava konusu yerin de bulunduğu alanı kapsayan tescil harici bir kısım taşınmaz bölümünün mera vasfıyla 156.221,92 metrekare yüz ölçümlü olarak 188 ada 1 parsel numarası ile tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır.
2. Hemen belirtmek gerekir ki; temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Ancak; 188 ada 1 parsel sayılı taşınmaz sınırlarında kalan, hükme esas alınan bilirkişi raporunda (M1) ve (M2) harfleri ile gösterilen kısımlar yönünden kabul kararı verildiğine göre, anılan kısımlara ilişkin "yeni bir parsel numarası ile tapuya kayıt ve tesciline" şeklinde tek bir parsel gibi yorumlanabilecek bir ifadeyle hüküm tesisi, ayrıca davacılar ... ile ...'nun dava dilekçesinde dava konusu yere ilişkin eşit paylarla adlarına tescil talebinde bulunmasına rağmen Mahkemece "davacı adına ... tesciline" şeklinde hüküm tesis edilmesi isabetsiz olup bu hususların hükmün infazında tereddüt yaratabileceği açıktır.
Ne var ki; anılan hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı ... vekilinin temyizi üzerine ve re'sen yapılan inceleme sonucu Mahkeme kararının; hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin hüküm yerinden çıkartılarak yerine "1)Ankara ili, .... ilçesi, ..... Mahallesi 188 ada 1 parsel nolu taşınmazdan harita mühendisi bilirkişi...'in 23.09.2022 tarihli raporunda; (M1) harfi ile gösterilen 13.371,87 m² yüz ölçümlü kısmının iptali ile tarla vasfıyla 1/2'şer paylarla davacılar adına yeni bir parsel numarası ile tapuya kayıt ve tesciline, (M2) harfi ile gösterilen 4.525,86 m² yüz ölçümlü kısmının iptali ile tarla vasfıyla 1/2'şer paylarla davacılar adına yeni bir parsel numarası ile tapuya kayıt ve tesciline," cümlesinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Temyiz eden davacı ... harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
11.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.