Logo

1. Hukuk Dairesi2023/3672 E. 2024/4971 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının iddia ettiği tereke taksimi olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, mirasbırakanından intikal eden taşınmazın tereke taksimi yoluyla kendisine kaldığını ispatlayamaması ve dosya kapsamındaki delillerin bu iddiayı desteklememesi gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/260 E., 2023/62 K.

DAVALILAR : ..., ...

DAVA TARİHİ : 17.12.2012

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; 202 ada 16 parsel sayılı taşınmazın davalılar ile müvekkili adına hisseli olarak yazıldığını, yapılan kadastronun hukuka aykırı olduğunu, dava konusu yerin müvekkiline miras bırakanından taksim neticesinde kaldığını ileri sürmüş, dava konusu taşınmaz üzerinde müvekkili tarafından inşa edilmiş iki katlı bina bulunduğunu bu nedenle iki katlı kargir bina ve dava konusu taşınmazın bütün halinde tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ...; açılan davanın haksız olduğunu, taksim yapılmadığını, dava konusu yer üzerinde kendilerinin de hakları bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuş; diğer davalı davaya cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 13.11.2015 tarihli ve 2014/1300 Esas, 2015/216 Karar sayılı kararında; davaya konu taşınmazın tarafların mirasbırakanından kaldığı, davacının dava konusu taşınmaz üzerine ev yaptığı ve ev ile birlikte dava konusu araziye de zilyet olduğu, buna karşılık davalıların mirasbırakanının başka taşınmazları üzerine ev yaptıkları, bu hususların mahalli bilirkişilerin ve tanıkların beyanlarınca sabit olduğu belirlenerek davanın kabulü ile 202 ada 16 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile taşınmazın tamamının, üzerindeki 2 katlı kargir ev ve kargir ahır ile birlikte davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 17.10.2017 tarihli ve 2015/21055 Esas, 2017/6615 Karar sayılı kararı ile karar onanmış, bu kez davalı ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

3. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 20.09.2018 tarihli ve 2016/1011 Esas, 2018/4918 Karar sayılı kararı ile; Mahkemece tarafların ortak kök mirasbırakanlarına ait nüfus kayıtları ya da veraset ilamlarının getirtilmediği, ortak mirasbırakanın terekesi, çekişmeli taşınmazın terekeye dahil olup olmadığı, dahil ise usulünce taksime konu olup olmadığı araştırılmadığından yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli bulunmadığı, seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesi kapsamında taraflarca gerektiğinde yeniden bildirilecek tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılması gerektiği ve taraflar arasında aynı iddiayla farklı taşınmaz hakkında Kadastro Mahkemesinde de davalar bulunduğu, Kadastro Mahkemesindeki taşınmazların aynı terekeye dahil olup olmadığı da tespit edilip terekedeki tüm taşınmazlar dikkate alınmak, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile onama kararı kaldırılarak kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ve davalıların amca çocukları olduğu, kök mirasbırakanlarının ... olduğu, kök mirasbırakan ... zamanında bir taksim yapılmadığı, kök mirasbırakanın vefatından sonra tarafların babaları ... ve ...'ın bir araya gelerek bir paylaşım yaptıkları, yapılan paylaşımda dava konusu yerin davacının babası ve mirasbırakanı olan ...'a, ondan da davacıya kaldığı, davacının paylaşımdan sonra dava konusu yere 1980'li yıllarda evini yaptırdığı, hâlen de dava konusu parsel üzerinde davacının evinin bulunduğu, parselin geri kalan kısmını ise mısır, lahana ve fasulye ekerek davacının kullandığı, tüm bu hususların davacı tanıklarının maddi olaya dayalı beyanları ile sabit olduğu, mahalli bilirkişilerin ise taksim hususunu bilmediklerini beyan ettikleri, tanık anlatımlarının ise çelişki yaratmayacak tarzda ve birbirini destekler mahiyette, yer göstermeye, görgüye dayalı beyanları içerdiği gerekçesiyle davanın kabulü ile Ordu ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde kain 202 ada 16 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... temyiz başvuru dilekçesinde; yargılama aşamasında dinlenen tanık beyanları ve keşif esnasında dinlenen bilirkişilerin davaya konu taşınmazın miras bırakan tarafından rızai taksiminin yapılmadığını beyan ettiklerini, ... Kadastro Mahkemesinin 2008/3195 Esas sayılı kararının kesinleşmiş bir karar olmadığını, aynı davaya konu olan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/130 Esas sayılı dosyasından davacı tarafın kardeşi olan Hasan Bayrak'ın ifadesinde taksim yapılmadığını belirttiğini, davacının davasını ispatlayamadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14., 15. maddesi,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucu; Ordu ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 202 ada 16 parsel sayılı 456,68 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazın tarla vasfıyla 1/2 hisse ile davacı ve 1/4 er hisse ile davalıllar adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmıştır.

2. Davacı, çekişmeli taşınmazın müşterek muris ...'dan geldiğini, mirasçılar arasında terekenin taksim edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tam hisse ile adına tescil istemiyle dava açmış, davalı ... ise taşınmazın taksim edilmediğini savunmuştur. Mahkemece, davacının iddia ettiği taksim olgusunun dinlenen tanık beyanları ile de doğrulandığı gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.

Dosya kapsamından, dava konusu taşınmazın müşterek muris ...'dan intikal ettiği sabit olup müşterek murisin ölümünden sonra terekesinin tüm mirasçılarının katılımı ile taksiminin yapıldığı ve taşınmazın tamamının kendisine düştüğünün davacı tarafından ispat edilemediği anlaşılmaktadır.

3. Hal böyle olunca, Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ...'in temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.