"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2444 E., 2022/2834 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / İstinaf Başvurusunun Kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çarşamba 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/255 E., 2021/312 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma günü olarak saptanan 17.10.2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, 289 ada 6 parsel sayılı taşınmazda davalı kardeşi ...ve dava dışı kardeşi ...ile birlikte 1/3’er paya sahip olduklarını,...’in payının borçları nedeniyle haczedildiğini ve icra yolu ile satışa çıkarıldığını, davalı kardeşi Ömer’in, taşınmazdaki payını kendisine devretmesini, bu durumda bankalardan alabileceği kredi miktarının yükseleceğini, bankadan çekeceği kredi ile de satışa çıkan diğer payı satın alacağını, bu işlemler tamamlandıktan sonra da temlik aldığı payı kendisine iade edeceğini söylemesi üzerine çekişme konusu taşınmazdaki 1/3 payını vekili aracılığıyla davalı kardeşine satış suretiyle devrettiğini, ancak davalının taşınmazdaki payını kendisine iade etmediğini, temlikin davalının hilesi ile yapıldığını, kendisine herhangi bir satış bedeli ödenmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, taşınmazı bedeli karşılığı satın aldığını, satış bedeli olarak 28.11.2007 tarihinde 8.100,00 USD ve 3.000,00 TL'yi davacının eşi Musa Şahin hesabına havale yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Çarşamba 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.11.2021 tarihli ve 2020/255 Esas, 2021/312 Karar sayılı kararı ile temlikin davalının hilesi ile yapıldığı, davalı tarafından yapılan bir kısım ödemelerin taşınmaz bedeli olduğu hususunun davalı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, çelişkili tanık beyanlarına itibar edilmesinin doğru olmadığını, davalının davacıya yönelik bir hilesi, aldatması ve kandırmasının bulunmadığını, gerek davacının dava dilekçesindeki iddiaları ve ileri sürülüş biçimleri, gerekse davacı tanık anlatımları da dikkate alındığında inançlı işlem hukuki koşullarının irdelenmesi gerektiğini, davacı tarafça bu iddiaları bakımından yazılı bir delil sunulmadığı gibi bu yönden de hak düşürücü sürenin geçtiğini, iddianın davacı tarafça ispat edilemediğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 10.11.2022 tarihli ve 2022/2444 E., 2022/2834 K. sayılı kararıyla; davanın açılışı ve iddianın ileri sürülüş şekline göre davanın inançlı temlik hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescili davası olduğu, inançlı işlemin yazılı delille ispatının gerektiği, eldeki davada yazılı delil veya delil başlangıcı bulunmadığı, davacının dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmadığı, bu durumda davanın usulüne uygun şekilde ispatlanamadığı, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı şekilde hile hukuki nedeni olarak nitelendirilirip kabul kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-2 nci maddesi gereğince kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının hiç bir şekilde davalı ile bir inanç sözleşmesi yapmadığını, temlikin davalının hilesi ile yapıldığını, taşınmazdaki diğer kardeşleri...’e ait 1/3 payın icra yoluyla satışa çıktığını, davalının da kendisini, payını devrederse, kullanacağı kredi miktarının yüksek olacağını, kendisine ait payı aldıktan sonra kredi kullanıp, bu kredi ile satışa çıkan diğer 1/3 payı satın alacağını söyleyerek kandırdığını, aile büyüklerinin, taşınmaza yabancı ortak girmemesi, bu nedenle taşınmazdaki diğer payı davalının alması için davacıyı ikna ettiklerini, temlik işleminin yapılması için davacının teyzesini vekil tayin ettiğini, vekilin davacının taşınmazdaki payını davalıya devrettiğini, ancak davalının taşınmazı temlik aldıktan sonra krediye başvurmadığı gibi, satış ihalesine de girmediğini, davacının dava tarihinden bir ay önce durumu davalı abisine sorduğunda kendisine hakaret ettiğini, davalı tarafın gönderdiği ödemelerin taşınmaz satış bedeli için olmayıp davacının eşi tarafından babasına verilen borçların geri ödemeleri olduğunu, söz konusu temlik nedeniyle davacıya hiç bir bedel ödenmediğini, taşınmaz üzerindeki binanın da tarafların babası tarafından inşaa edildiğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
05.02.1947 tarihli, 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı; 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 26 ncı, 27 nci ve 97 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı vekili için 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.