Logo

1. Hukuk Dairesi2023/3715 E. 2024/6696 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacıların miras paylarının bulunduğu iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların temyiz itirazlarında ileri sürdükleri hususlar Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmeyerek, usul ve yasaya uygun olan karar HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1541 E., 2023/414 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bulancak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/827 E., 2022/279 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçelerinde; Giresun ili, .... ilçesi, ... ve ... köylerinde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda dedeleri muris... 'dan intikal eden ve tapulu olan taşınmazlardan ... köyü 152 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ile ... köyü 137 ada 23, 139 ada 25 ve 26 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına, Göndoğdu köyü 151 ada 14 ve 152 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar ile ... köyü 139 ada 3, 21, 23 ve 146 ada 40 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, yapılan kadastro tespitlerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kök murise ait taşınmazlardan kendilerine intikal eden miras paylarının adlarına yazılmadığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı ...; açılan davanın yasal olmadığını, davacıların dava ehliyetlerinin bulunmadığını, muris... ...'un terekesinden hak talep ettiklerine göre tüm mirasçıların davada taraf olmaları gerektiğini, sadece üç mirasçı tarafından açılan davanın yasal olmadığını, dava konusu 139 ada 23 parsel sayılı taşınmazın muris... ...'dan gelmediğini, bu taşınmazı amcası... ...'dan satın aldığını, muris... ...'dan kalan taşınmazların 2003 yılında taksim edildiğini, yapılan taksim sonucunda davacılara ..., ... ve Büyükada köylerinde toplamda altı parça taşınmaz verildiğini, davacıların kendilerine verilen bu taşınmazları yaklaşık on yedi yıldır nizasız ve fasılasız şekilde kullandıklarını, bugüne kadar taksime itiraz etmeyen davacıların aynı zamanda kendilerine düşen taşınmazları sahiplenerek taksime rızalarının bulunduğunu da gösterdiklerini, aradan on yedi yıl geçtikten sonra dava açılmasının yasal olmadığını, taşınmazlardaki diğer kız kardeşlerinin haklarını onları razı ederek aldığını, kadastro tespitlerinin Kadastro Kanunu'nun 13, 14 ve 15. maddelerine uygun şekilde yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ...; davacıların iddialarının gerçek dışı olduğunu, dava konusu taşınmazların ortak muris... ...'dan intikal ettiğini, davacıların babaları ve aynı zamanda murisin oğlu olan ...'dan dolayı hak talebinde bulunduklarını, davacıların babalarının taksimen kendisine düşen yerleri aldığını ve her mirasçının eşit şekilde taşınmaz sahibi olduğunu, kadastro tespitlerinin de buna göre yapıldığını, kadastro tespitinde herhangi bir hata bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile; davacılar adına 150 ada 1 ve 152 ada 4, 119 ada 61 ve 150 ada 67, 133 ada 18 ve 22 parsel sayılı taşınmazlar olmak üzere toplamda 10.577,31 m2 yüz ölçümlü 6 adet taşınmaz tespiti yapıldığı, kök murisin dava konusu edilen ve davacılara yazılan taşınmazlar ile birlikte taşınmazlarının toplam yüz ölçümünün 35.477,52 m2 olduğu, murisin 2002 yılında öldüğü ve 7 çocuğu olduğu, kök muristen davacıların mirasbırakanı ...'ya 5.068,22 m2 taşınmaz isabet ettiği, davacılara da 1.689,41'şer m2 taşınmaz düştüğü, davacıların dava konusu taşınmazlarda kök muristen gelen paylarının 1/21'er olduğu, tanık ...'un taşınmazın kök murisin ölümünden sonra mirasçıları arasında taksim edildiğine dair somut anlatımları olduğu gerekçesiyle davanın reddine verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 151 ada 14 parsel sayılı taşınmaz dışındaki taşınmazlar yönünden verilen kararın doğru olduğu, davacı tarafça tanık olarak bildirilen ve taraflar arasında yapılan taksime davacıları temsilen bizzat katılan ve ortak muris...'den kalan taşınmazlara ilişkin olarak parsel bazında ayrıntılı somut açıklamalarda bulunan tanık ... beyanlarında, dava konusu 151 ada 14 parsel sayılı taşınmazın davacı taraf ile davalı ...'e eşit olarak kalmasına karar verdiklerini, paydaşların bu şekilde anlaştıklarını, davalı ...'ın buradan yer istemediğini beyan ettiğini, buna rağmen kadastro çalışmaları sonucunda ve Komisyon kararıyla dava konusu 151 ada 14 parsel sayılı taşınmazın 1/7 payının dava dışı ..., 6/7 payının ise davalı ... adına tespit edildiğini, tanık ... tarafından bu taşınmazın 1/2 payının davacılara ait olduğu belirtilmiş ise de davacı tarafın eldeki davayı miras paylarına (3/21 paya) yönelik olarak açtığından taleple bağlılık ilkesi gereğince dava konusu taşınmazdaki davacıların miras payları oranında tapu iptali ve tescil kararı verilmesi gerektiği, kendisini vekille temsil ettirmeyen davalı ... adına kayıtlı taşınmazlar da dikkate alınarak vekalet ücreti hesaplanması yapıldığı gerekçesiyle başvuruların kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve davanın 151 ada 14 parsel sayılı taşınmaz yönünden kabulüne, diğer taşınmazlar yönünden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle:

a. Kararın eksik ve yetersiz inceleme sonucu verildiğini, istinaf sebepleri incelenmeden hüküm kurulduğunu,

b. Sadece tanık ...'in beyanlarının esas alınmasına ve tanığın 151 ada 14 parsel sayılı taşınmazın yarısının vekil edenlere ait olduğunu belirtmesine rağmen 3/21 pay yönünde değerlendirilme yapılmasının hatalı olduğunu,

c. Bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini,

d. Tanık ve davalı beyanları arasındaki çelişkilerin giderilmediğini, 139 ada 23 parsel sayılı taşınmaz yönünden mahalli bilirkişi tapunun...’da olduğunu ama taşınmazı muris...nin kullandığını, satın alındığına dair bilgisinin olmadığını beyan ettiğini, tanıkların ise muris...nin isteği üzerine tapunun... tarafından ...’e verildiğini beyan ettiklerini, davalı savunması ile beyanların çeliştiğini, amca...’dan satın alma iddiasının yerinde olmadığını,

e. Taşınmazın murise ait olduğunu ve haksız yere davalı adına tescil edildiğini, müvekkillerinin miras paylarından fazla değil eksik aldıklarını, davanın kabulünün gerektiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Dosya içeriğinden; 2011 ve 2012 yıllarında yapılan kadastro tespiti çalışmalarında Giresun ili, ..... ilçesi .... köyü 152 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 6/7 payının, .... köyü 137 ada 23 parsel sayılı taşınmazın tamamının, 139 ada 25 parsel sayılı taşınmazın 5536/7680 payının, 139 ada 26 parsel sayılı taşınmazın 10/42 payının davalı ... adına tespit ve tescil edildiği, .... köyü 151 ada 14 ve 152 ada 3 parsel sayılı taşınmazların 6/7 paylarının, ... köyü 139 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 17/18 payının, 139 ada 21 parsel sayılı taşınmazın 2/7 payının, 139 ada 23 parsel sayılı taşınmazın 6816/7680 payının ve 146 ada 40 parsel sayılı taşınmazın tamamının davalı ... adına tespit ve tescil edildiği, kadastro tespitlerinin 2011 ve 2012 yıllarında kesinleştiği görülmüştür.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.