Logo

1. Hukuk Dairesi2023/3877 E. 2024/4024 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, borçlarından kurtulmak için devrettiğini iddia ettiği taşınmazların tapu kaydının iptali ve adına tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının inançlı işlem ve muvazaa iddiasını ispatlayamaması ve davalı şirketin iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2366 E., 2023/382 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Anamur 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/217 E., 2021/307 K.

Taraflar arasındaki inançlı işlem ve muvazaa hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının finansal kiralama (leasing) ve kredi borçları nedeniyle zor duruma düştüğü bir dönemde kendisine ait 183 ada 11 ve 13 parsel sayılı taşınmazlarını önce arkadaşı ...'a, sonra ise Ali'ye bedelsiz devrettiğini, taşınmazların kendisine iade edilmesini beklerken taşınmazın muvazaalı olarak defaatle el değiştirdiğini ileri sürerek davalı şirket adına kayıtlı 183 ada 11 ve 13 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiş; davacı vekili 06.01.2021 tarihli dilekçesiyle dava konusu taşınmazların ara maliki ..., ... ve ...'in davaya dahil edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; davalının iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu taşınmazların üç kez temlik konusu edildiği, ilk devir tarihi ile son temlik arasında yaklaşık dokuz yıl geçtiği ve son temlik alan davalının, diğer davalılar ile arasında bağlantı bulunduğuna ve iyi niyetli olmadığını ispata yarar bir husus olmadığı, böylece davalı şirketin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1023 üncü maddesi uyarınca iyi niyetli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tarla olarak sadece zeminin satıldığını, taşınmaz üzerindeki muhdesatın satış işlemine konu olmadığını, sadece zemin değerinin değerlendirilmesi gerektiğini, davacının dava konusu taşınmazları borçtan kurtulmak amacıyla devrettiğini, taşınmazların davalılar arasında muvazaalı olarak devrediliğini, davacıdan taşınmazlara karşılık Mustafa (Hamit) İbret adlı kişinin birçok kez para istediğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının inançlı işleme yönelik iddiasını ve son kayıt maliki davalı şirketin kötü niyetli olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, inançlı işlem ve muvazaa hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ıncı ve 1023 üncü maddeleri; 6100 sayılı HMK’nın 190 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.06.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.