"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/121 E., 2023/72 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin babaları ...,...'in ... mevkii 114 ada 8 parsel sayılı taşınmazlarının bulunduğunu, taşınmazları ölünceye kadar kullandıklarını, babalarının ölümünden sonra da müvekkillerinin kullanmaya devam ettiğini, kadastro çalışmalarında taşınmazın Hazine adına yazılmış olduğunu, tapu kaydının iptal edilerek müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi, yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 27.05.2015 tarih ve 2014/460 Esas 2015/616 karar sayılı kararıyla zilyetlikle kazanım şartları davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, (A) harfi ile gösterilen 4085,43 metrekarelik bölümün davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 26.10.2017 tarih ve 2015/17750 Esas 2017/7096 Karar sayılı kararıyla; "tespitten geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları getirtilerek dosya keşfe hazır hale getirilmelidir. Daha sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ile fen bilirkişisi hazır olduğu halde keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında mahalli bilirkişi ve tanıklardan dava ve temyize konu taşınmaz bölümünün kime ait olduğu, öncesinde kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, öncesinin ne olduğu, taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi ve öncesinde tarla olarak kullanılıp kullanılmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı, teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir harita düzenlettirilmeli, 3 kişilik uzman ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarının da yer aldığı, taşınmazı komşu parsellerle ve dava konusu edilmeyen kısmı ile birlikte ele alan, taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü ve kullanım durumunu açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanına tevdi edilerek dava ve temyize konu taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğinin, ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığının, imar-ihyaya muhtaç olup olmadığı ve zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılması" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olmadığı, toprak ve bitki yapısı itibariyle (B) harfi ile işaretli kısımdan ayrıştığı ve tarla özellikleri gösterdiği, tarla niteliğindeki komşu parseller ile toprak ve bitki örtüsü itibariyle benzeştiği, davacıların gösterdikleri alan itibariyle zeminde sınırların belirgin olduğu, dava konusu yer ile ilgili olarak davacılar bakımından 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesindeki şartların gerçekleşmiş olduğu, davacılar ve murisleri adına dava konusu taşınmaz ile aynı çalışma içerisnde yapılan tesciller değerlendirildiğinde (A) harfi ile işaretli kısım yönünden kabul kararı verilmesi halinde 40/100 normunu geçmeyeceği anlaşılmış, davacılar lehine kazanma koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, ... köyü, 114 ada, 8 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 26.10.2022 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen kırmızı çerçeveli noktalı taralı 3.613,55 m2lik kısmının davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile aynı ada son parsel numarası verilerek 1/5 payının davacı ... ...,1/5 payının davacı ...,1/5 payının davacı ...,1/5 payının davacı ...,1/5 payının davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle, eksik incelemeyle karar verildiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 15 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Kadastro sonucu ... ada 8 parsel sayılı taşınmaz hali arazi vasfıyla Hazine adına tespit tescil edilmitşir.
3.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının reddi ile usule, kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
06.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.