Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4024 E. 2024/4112 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanağının kesinleşme tarihi ile dava açılma tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1761 E., 2023/381 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Usulden Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kalkandere Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/76 E., 2022/64 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; eşi ve davalıların babası olan ...’ın 06.03.2019 tarihinde öldüğünü, eşi ile amca çocuğu olduğunu, çekişme konusu Rize ili Kalkandere ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 148 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında eşi ... adına tespit ve tescil edildiğini, tespitin hatalı olduğunu, çekişme konusu taşınmazın mirasbırakan babası ...’a ait olup ...’in 1948 yılında öldüğünü, babasının ölümünden sonra kardeşleri ve annesi ile birlikte taşınmazı kullandıklarını, eşi ... ile evlendikten sonra da bu taşınmazda yaşamaya devam ettiklerini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar ... ve ..., tespitten itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, dava konusu taşınmazın ... ile bir ilgisi olmayıp mirasbırakanları ...’a miras yolu ile kaldığını, ...’ın taşınmazın bir kısmını da satın aldığını ve üzerine ev inşaa ettiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Kalkandere Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.03.2022 tarihli, 2021/76 Esas, 2022/64 Karar sayılı kararı ile dava konusu 148 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının 21.03.2008 tarihinde kesinleştiği dava tarihi itibari ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 hükmünde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirasçılar arasında zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin işlemeyeceğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 22.03.2023 tarihli ve 2022/1761 E., 2023/381 K. sayılı kararıyla; davacı tarafça dava konusu taşınmazın mirasbırakan babası ...’a ait olduğu öne sürülerek miras yoluyla gelen hakka dayanmak suretiyle miras payı oranında adına tescil istemi ile eldeki davanın açıldığı, mirasbırakan ...’ın ölüm tarihi itibari ile terekesinin elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olduğu, bu durumda TMK’nın 702 nci maddesi uyarınca davacının ... terekesine karşı üçüncü kişi konumunda bulunan davalılara karşı miras payına yönelik dava açma hakkına sahip olmadığı, bu durumda diğer mirasçıların muvafakat etmeleri yahut mirasbırakanın terekesine temsilci atanması yoluyla da davaya devam edilmesine imkan bulunmadığı, davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulması suretiyle aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçelerinde; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yinelemiş, ayrıca Mahkemece davacı tarafa ... ’ın diğer mirasçılarının davaya dahil edilmesi için süre verilmesi gerekirken, aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, davanın esası yönünden ise mirasçılar arasında zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin işlemeyeceğini, davanın esasının incelenerek kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

Kadastro çalışmaları sonucu, Rize ili Kalkandere ilçesi ... köyü çalışma bölgesinde yer alan 148 ada 6 parsel sayılı taşınmazın "tarla ve kagir ev" vasfıyla kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, miras yoluyla gelen hak ve taksime dayanılarak belgesizden ... oğlu ... adına tespit edildiği; askı ilanlarının 19.02.2008-20.03.2008 tarihleri arasında yapıldığı, askı ilan süresi içerisinde dava açılmadığından tespitin 21.03.2008 kesinleştiği, taşınmazın halen tespit maliki adına kayıtlı olduğu, eldeki davanın ise 07.04.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup davaya konu taşınmazın kadastro tutanağının 21.03.2008 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edildiği tarih ile davanın açıldığı 07.04.2021 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu açıktır.

Bölge Adliye Mahkemesince de davanın bu gerekçe ile reddi gerekirken aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu görülmüştür.

Ne var ki anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonucu itibarıyla doğru bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü gereğidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesince yapılan değerlendirmeye yönelik temyiz itirazının değinilen yönden kabulü ile sonucu itibarıyla doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilerek ve DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.06.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.