Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4100 E. 2024/1811 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair hükmün, davalı idare aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi hususunda doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın yargılama aşamasında davacı adına tescil edilmesiyle davanın konusuz kalması ve davacının dava açmakta haklı olduğunun tespit edilmesi gözetilerek, davalı idare aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olduğu değerlendirilerek yerel mahkeme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/12 E., 2022/169 K.

HÜKÜM : Karar Verilmesine Yer Olmadığına

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası hakkında yapılan yargılama sonucunda, Mahkemece karar verilemesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, dava konusu 131 ada 79 parsel sayılı taşınmazda dava dışı ...'ya ait olan 1250/7352 payı 11.08.2011 tarihinde yapılan cebri ihale sonucunda satın aldığını, ihale kesinleştiği halde davalı ... Müdürlüğünce tescil talebinin 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu uyarınca reddedildiğini ileri sürerek taşınmazın adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ...; davanın reddini savunmuştur.

III. YARGILAMA SAFAHATİ VE MAHKEME KARARI

Safranbolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.09.2012 tarihli ve 2012/51 E. 2012/316 K. sayılı kararı ile; uyuşmazlığın İdari Yargıda çözülmesi gerektiği belirtilerek davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine, Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.

Davacı vekilinin temyizi üzerine Dairenin 16.04.2013 tarihli ve 2013/3157 E. 2013/5646 K. sayılı kararı ile; "...Ne var ki, eldeki davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri çerçevesinde mülkiyet hakkından kaynaklanan bir dava olduğu, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesi kapsamında değerlendirilemiyeceği açıktır. Hal böyle olunca, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Safranbolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.10.2013 tarihli ve 2013/521 E., 2013/636 K. sayılı kararı ile; mülkiyet hakkına dayalı davaların kayıt maliki olarak görünen kişi ile taşınmaz üzerinde hak iddia eden kişi arasında görüldüğü, davacının ise bu davayı tapuda malik olarak görünen ...'ya değil Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne yönelterek idari işlemin iptal edilmesi yönündeki iradesini ortaya koyduğu, idari işlemin iptaline ilişkin davanın ise idari yargıda görülmesi gerektiği belirtilerek önceki kararda direnilmiştir.

Davacının temyizi üzerine Dairece, direnme kararının incelenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 04.03.2021 tarihli ve 2020/568 E. 2021/194 K. sayılı kararıyla; "...dava konusu olay ele alındığında, davacı Safranbolu İcra Dairesinin 2005/129 Talimat sayılı takip dosyası kapsamında gerçekleştirilen ihale neticesinde 131 ada 79 parselde dava dışı ... adına kayıtlı 1250/7352 payı satın almış, ihalenin kesinleşmesi üzerine tescili yaptırmak için yetkili merciin yazısı ile Safranbolu Tapu Müdürlüğüne müracaat etmiş, ancak idarenin 22.09.2011 tarih ve 3254 sayılı kararı ile 5578 sayılı Kanun ile değişik 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun 8. maddesi uyarınca taşınmazın bölünemez nitelikte tarım arazisi olduğundan işlem yapılamayacağı belirtilerek tescil istemi reddedilmiştir. Davacının bölge müdürlüğüne yaptığı itiraz da reddedilmiş, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüne yaptığı itiraz ise cevapsız bırakılmıştır. Ret kararının iptali ve taşınmazın tescili talebiyle açtığı dava ise Zonguldak İdare Mahkemesinin 30.12.2011 tarih ve 2011/2411 E., 2011/2124 K. sayılı kararı ile adli yargının görevli bulunduğu gerekçesiyle reddedilmiştir. Bu şekilde sonuç alamayan davacı, 17.02.2012 tarihinde Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü aleyhine eldeki davayı açarak, idari işlemin yerinde olmadığından bahisle maliki olduğu taşınmazın tescilini istemiştir. Görüleceği üzere, Safranbolu Tapu Müdürlüğü tek taraflı ve kamu gücüne dayanan olumsuz bir idari işlemle davacının tescil talebini reddetmiştir. Ret kararlarına karşı Tapu Sicil Tüzüğünde idari itiraz yolu öngörülmüş olmasına karşın bu şekilde sonuç alamayan, idare mahkemesinde açtığı iptal davası da yargı yolu nedeniyle reddedilen davacı, adli yargı yerine gelerek bu davayı açmak zorunda kalmıştır. Ne var ki davacı ihalenin kesinleşmesi ile mülkiyet hakkını iktisap etmiş olup, eldeki davada TMK’nın mülkiyet hükümlerine çözümlenmesi gereken bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davada tescil istemi bulunmakta ise de yukarıda açıklanan süreç ve dava dilekçesindeki anlatım dikkate alındığında, davacının asıl amacı elindeki belgelerin tescil için yeterli olduğu kanaati ile idareye yaptığı müracaatın reddi nedeniyle bu olumsuz idari işlemin hukuka aykırı olduğu iddiası ile iptalini sağlamaktır. Davanın Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüne yöneltilerek açılması da bu amacın en açık göstergesidir. Davanın temelinde, idarenin 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile kamu yararına getirilen yasal kısıtlamayı resen dikkate alarak ve kamu gücüne dayanarak tesis ettiği idari işlem yer almaktadır. Hukuk Genel Kurulu çoğunluğu tarafından, davada taşınmaz mülkiyetinin iktisap yollarına ilişkin bir ihtilafın bulunmadığı, idarenin kamu hizmetinin yürütümü sırasında tesis ettiği işlemin hukuka aykırılığının ileri sürüldüğü, böyle olunca ilgili kararın yerindeliğinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-a maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu değerlendirmeyi yapma görevinin de idari yargı yerlerine ait olduğu sonucuna varılmıştır. Nitekim, adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını çözümlemekle görevli olan Uyuşmazlık Mahkemesi de; benzer şekilde açılan davaların idari yargı yerinde görülmesi gerektiğine karar vermiştir (06.04.2015 tarihli ve 2015/217 E., 2015/232 K.;25.12.2017 tarihli ve 2017/604 E., 2017/774 K. sayılı kararları)...O hâlde, yerel mahkemenin yukarıda açıklanan hususlara değinen direnme kararı usul ve yasa hükümlerine uygundur. Usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir..." gerekçesiyle direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Diğer yandan, davacının Zonguldak İdare Mahkemesi’nin 30.12.2011 tarihli ve 2011/2411 Esas 2011/2124 Karar sayılı dosyası üzerinden açtığı davada ise adli yargının görevli olduğundan bahisle davanın görev yönünden davanın reddine karar verilmiş, karar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiştir.

Adli ve idarî yargı mercileri arasında çıkan görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın gönderildiği Uyuşmazlık Mahkemesinin 29.11.2021 tarihli ve 2021/681 E. 2021/622 K. sayılı kararı ile; davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu, Safranbolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.10.2013 tarihli ve 2013/521 E. 2013/636 K. sayılı görevsizlik kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.

Uyuşmazlık Mahkemesi kararı üzerine dosya eldeki esasa kaydedilmiş, Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yargılama sırasında davalı ... tarafından dava konusu payın 09.10.2019 tarihinde davacı adına tescil edildiği gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dava tarihinde davacının dava açmakta haklı olduğu gerekçesiyle HMK'nın 331. maddesi gereğince davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı idare aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı idarenin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, Mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucunda karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705 inci, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 331 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararı ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Temyiz eden davalı harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

05.03.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.