Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4176 E. 2023/7571 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetlik şartlarını sağlayıp sağlamadığı ve davalıların da dayandığı eski tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davalının dayandığı tapu kaydının araştırılması, taşınmazın kullanım şekli ve önceki malikleri konusunda yeterli araştırma yapılmaması, yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilmesi ve eksik inceleme nedeniyle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/1495 E., 2021/683 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/182 E., 2019/271 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Mardin ili, Midyat ilçesi, Alagöz Mahallesinde bulunan 115 ada 2 parsel numaralı taşınmazın eklemeli zilyetlikle beraber 40 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız asli malik sıfatı ile zilyetliğinde bulunduğunu, buna rağmen kadastro çalışmaları sırasında her nasılsa paylı mülkiyet hükümlerine göre 4/8 hissesinin kendisi adına, kalan 4/8 hissenin de davalılar adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın tamamının kendisine ait olduğunu, paydaşlar arasında geçmişte ve bugün hiçbir hukuki ve fiili irtibat bulunmadığı gibi paydaşların farklı köylerin insanları olduklarını ve dava konusu taşınmaz ile ilgili bilgisi bulunmayan kişilerin beyanı üzerine işlem yapılması nedeniyle kadastro sırasında yapılan teknik hatanın giderilmesi gerektiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazda davalılar adına kayıtlı hisselerin iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... davanın reddini savunmuş; davalı ... karar tarihinden önce, davalı ... ise karar tarihinden sonra davayı kabul etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.03.2019 tarihli ve 2016/182 Esas, 2019/271 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 27.03.2006 tarihinde taraflar adına belirtilen hisseler oranında paylı olarak kesinleştiği. davacı tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanunu madde 14 uyarınca yasal 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde davanın açıldığı, dinlenen tanık, kadastro tespit bilirkişileri ve mahalli bilirkişilerin beyanlarından da anlaşılacağı üzere dava konusu taşınmazın tamamının uzun zamandan beri davacı ve öncesinde de ailesi tarafından kullanıldığı, tespit esnasında bu hususun dile getirildiği, ancak tutanakların toplu halde sonradan imzalanması neticesinde karışıklık olmasından dolayı mevcut haliyle tespit bilirkişiler tarafından imzalandığı, keşif esnasında alınan beyanlar ve zirai bilirkişi raporu sonucu dava konusu taşınmazda zilyetliğin başlangıç tarihi, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında bilgi edinildiği, davalılardan ...'nın kabul beyanının da davacının iddiasını doğrular mahiyette olduğu, zirai bilirkişinin tespitlerinin tanık, mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişi beyanları ile uyumlu olduğu, bu hali ile davacının mevcut deliller ışığında dava konusu taşınmazda kadastro tespiti öncesi zilyetlik şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava konusu taşınmaz ile hiçbir bağı bulunmadığı gibi davacı tarafın nizasız ve fasılasız bir zilyetlik durumunun da söz konusu olmadığını, taşınmazın davalıya dedelerinden kaldığını ve 60 yılı aşkın bir süredir aileleri tarafından malik sıfatıyla tasarruflarında bulunduğunu, dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde iki evin bulunduğunu ve davacının bölgede yaşamadığını ve tanınmadığını, taşınmaz ile hiçbir ilgisinin bulunmadığı halde davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak kötü niyetle davayı açtığını, 2.Teşrin 1956 tarih, C:27, Sayfa:82 ve Sıra:6'da kayıtlı tapu kaydında davalının babası da hissedar olup davalıların dava konusu taşınmaz üzerinde atadan beri malik sıfatıyla zilyet durumunda olduğunu, davalılardan ...'nın gerek iş bu dosyaya gerekse diğer dosyaların tamamına birden akrabası olduğu davacılar lehine hareket ederek kabul dilekçeleri sunmasının muvaazalı işlem olduğunu, Yerel Mahkemece yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin tamamının davacıların yakın akrabası olduğunu, bu hususta yapılan itirazlarına rağmen gerekli araştırma yapılmadan tanıkların dinlendiğini, mahalli bilirkişiler, tespit bilirkişileri ile davacı tanıklarının beyanlarının birbiri ile örtüşmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 28.05.2021 tarihli ve 2019/1495 Esas, 2021/683 Karar sayılı kararıyla; her ne kadar dava konusu taşınmaz hisseli olarak davacının mirasbırakanı ... ve davalılar adına tespit ve tescil edilmiş ise de davalılar adına kayıtlı hisselerin davacıya ait olduğu, bu durumun davalılar ... ve ... tarafından da kabul edildiği, zilyetliğin kadastro tespitlerinden geriye doğru en az 20 yıldan beri fasılasız ve davasız malik sıfatı ile sürdürüldüğü ve davalıların dava konusu taşınmazda haklarının bulunmadığı, davalı vekili tarafından bu dosya ile birlikte diğer birkaç dosyaya da sunulan eski tapu kaydının dava konusu taşınmazla ilgisi bulunmayan Başyurt köyüne ait bir kayıt olduğu, keşfin usulüne uygun olarak yapıldığı, bu nedenlerle Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 20 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; Mardin ili, Midyat ilçesi, ... Mahallesinde bulunan dava konusu 115 ada 2 parsel sayılı, 3.781,57 metrekare yüzölçümlü, tarla vasıflı taşınmazın 1/2 payının davacının mirasbırakanı ..., 2/8 payının davalı ... ve 1/8'er paylarının ise davalılar ... ve ... adlarına 13.11.2005 tarihinde tespit edildiği, tespitin 27.3.2006 tarihinde kesinleştiği, ... adına kayıtlı payın 19.11.2014 tarihli satış işlemi ile davacı ...'e temlik edildiği, davalılardan ... karar tarihinden önce, ...'in ise karar tarihinden sonra davayı kabul ettikleri, davacının kazandırıcı zamanaşımına dayanarak ve tapu iptali ve tescili istemli olarak eldeki temyize konu davayı 22.03.2016 tarihinde açtığı anlaşılmaktadır.

2. Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olduğunu söyleme imkanı bulunmamaktadır.

3. Mahkemece 05.01.2019 tarihinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler, dava konusu taşınmazın davacıya ait olduğunu, ancak davacının 30-35 yıl önce Almanya'ya gitmesi nedeni ile taşınmazı boş kalmaması için ... isimli şahsa bıraktığını, taşınmazın bu şahıs tarafından ekilerek kullanıldığını beyan etmelerine rağmen, adı geçen ...'ün kim olduğu, taşınmazın bulunduğu köyde ikamet edip etmediği ve taşınmazı hangi sıfatla kullandığı hususu araştırılmamış, davalının dayandığı tapu kaydı tesisinden itibaren getirtilerek yöntemince uygulanmamış ve tek ziraat mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan, taşınmazın niteliği ve kullanım durumuyla ilgili olarak somut verilere dayalı bilgi içermeyen yetersiz rapora itibar edilmiştir.

4. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davalının dayandığı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve varsa haritası ile birlikte getirtilmeli, tapu kaydının revizyon durumu araştırılmalı, revizyon gördüğü taşınmaz ya da taşınmazların bulunduğunun anlaşılması halinde ise bu taşınmazların kadastro tespit tutanakları, kadastro tespitleri kesinleşmişse tapu kayıtları getirtilmeli, yine dava konusu taşımazın sınırında bulunan 115 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tespit tutanağı varsa dayanağı kayıtlarla birlikte getirtilip dosya arasına alınmalı ve dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, ziraat mühendisi bilirkişi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.

5. Yapılacak keşifte öncelikle, yerel bilirkişiler ve teknik bilirkişi eliyle davalının tarafın dayandığı tapu kaydı varsa krokisi/haritası zemine uygulanarak kaydın kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeli; tapu kaydının krokisinin/haritasının bulunmaması veya uygulanamaması durumunda, tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli; bilirkişilerin gösteremediği sınırlar için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı; komşu taşınmazların varsa dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazın yönünü ne okuduğu saptanmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenerek, tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığı tespit edilmeli; yine dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından hangi tarihten beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, 05.01.2019 tarihli keşifte taşınmazı kullandığı beyan edilen ...'ün kim olduğu, nerede oturduğu ve ne sıfatla taşınmazı kullandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalıdır.

6. Ziraat mühendisi bilirkişiden; önceki tarihli zirai bilirkişi raporu da irdelenmek sureti ile dava konusu taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü belirten, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklama içeren somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı rapor alınmalı, mahkeme hakiminin, taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalıdır.

7. Fen bilirkişisinden, yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırları ve uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir, keşfi takibe ve bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli krokili rapor alınmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, bu hususlar gözardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, hükmün açıklanan sebeplerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının talep hâlinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.