Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4201 E. 2024/4416 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, taşınmazını davalıya ölünceye kadar bakma akdiyle devretmesinin muvazaalı olup olmadığı ve davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, taşınmazın bir kısmının davacıya tesciline, kalan kısmının davalıda kalmasına karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak, davalının temyiz itirazları reddedilerek yerel mahkeme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/519 E., 2023/234 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçelerinde; mirasbırakanları ...’un mirasçılardan mal kaçırma amacı ile muvazaalı olarak maliki olduğu 426 parsel sayılı taşınmazı ikinci eşi olan davalı ...'a devrettiğini, İmmihan'ın taşınmazı davalı ...’ye, ...’nin de davalı ...’e temlik ettiğini ileri sürerek 25.12.1997 ve 04.08.2000 tarihli satış sözleşmelerinin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespiti ile dava konusu taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

1. Davalı ... cevap dilekçesinde; mirasbırakanın İmmihan ile evlenmeden önce maliki olduğu bir kısım taşınmazları çocukları arasında paylaştırdığını, davalı ...’a iki adet daire alındığını, mirasbırakanın 1263 parseldeki 1/3 payı ve 405, 407 ve 410 parseller ile dava konusu 426 parseli davalı ...’a temlik ettiğini, diğer mirasçıların itirazı üzerine ve ortak alınan karar ile 426 parselin önce Abdülgani’ye daha sonra da kendisine temlik edildiğini, temlik amacının mal kaçırmak değil diğer mirasçıların haklarını korumak olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ..., davayı kabul ettiğini bildirmiştir.

3. Davalı ..., taşınmazı bedelsiz devralıp temlik ettiğini belirtmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 09.03.2016 tarihli ve 2014/101 E. - 2016/91 K. sayılı kararı ile; müşterek mirasbırakan ...'un adına kayıtlı dava konusu taşınmazı diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak devrettiği, mal kaçırma amacının üstün olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. İlk Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairenin 31.10.2019 tarihli ve 2016/8579 E. - 2019/5575 K. sayılı kararı ile; " ..toplanan deliller yukardaki ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde Mahkemece, davacı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetisizlik yoktur. Ne var ki, davalı ... tarafından sunulan 27.12.2011 tarihli ‘’ibranamedir’’ başlıklı ve imzası davacı ... tarafından inkar edilmeyen adi yazılı belgede davacı ...; mirasbırakandan intikal etmesi gerekirken davalı adına tescil edilen taşınmazlardaki tüm payını davalı ... aracılığı ile sattığını, geride davalı ... adına kayıtlı olan taşınmazlarda hiçbir hakkı kalmadığını ve davalı ...’i ibra ettiğini belirtmiş olup Mahkemece bu belge üzerinde durulmadan karar verilmiştir. Hal böyle olunca, anılan ibraname başlıklı belgeye de değer verilerek davacı ... yönünden sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu belge değerlendirilmeden hüküm kurulması doğru değildir." gerekçesi ile karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 12.11.2020 tarihli ve 2020/189 E. - 2020/444 K. sayılı kararı ile; davacı ... yönünden davanın kabulüne, davacı ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davacı ... vekili (katılma yoluyla) temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 01.03.2022 tarihli ve 2021/613 E. - 2022/1638 K. sayılı kararı ile; " ...Hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı ...’in ve davacı ...’ın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. Somut olayda, dava konusu taşınmazın imar uygulaması ile 29791 ada 1 ve 29797 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara gittiği, davalı ...’in her iki parselde de adına birden fazla pay tescil edildiği kayden sabit olup bu payların ne kadarının dava konusu 426 parselden geldiği saptanarak sonuca gidilmesi gerekirken doğru sicil oluşturma ilkesine aykırı olarak infazda tereddüt yaratacak şekilde bu husus saptanmadan hüküm kurulması doğru değildir. Kabule göre de, taşınmazın tapu kaydının davacının payı oranında iptal edildikten sonra aynı oranda davacı adına tesciline ve kalan payın davalı uhdesinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken tamamı iptal edilerek edinme sebebinin değiştirilmesine yol açacak şekilde davalı adına tescil hükmü kurulması doğru değildir" gerekçesi ile karar bozulmuştur.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 09.05.2023 tarihli ve 2022/519 E. - 2023/234 K. sayılı kararı ile; davacı ... tarafından açılan davanın reddine dair verilen 2020/189 Esas- 2020/444 Karar sayılı 12.11.2020 tarihli karar Yargıtay bozma ilamı dışında kalıp kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacı ... tarafından açılan davanın kabulü ile; dava konusu 426 parsel sayılı taşınmazdan imar yoluyla oluşan; 29791 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı 362265/610481 hissenin davacının miras payı oranında 48/512 hissesinin iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, bakiye payın davalı ... uhdesinde bırakılmasına, yine 29797 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı 42735/398300 hissenin davacının miras payı oranında 48/512 hissesinin iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, bakiye payın davalı ... uhdesinde bırakılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın mirasbırakan tarafından ölünceye kadar bakım akdi ile diğer davalı ...'a devredildiğini, burada mirasbırakanın asıl iradesinin kendisine ölünceye kadar baktırmak olduğunu, gerçekten de İmmihan'ın mirasbırakan eşine ölünceye kadar baktığını, mirasbırakanın amacı kendisine baktırmak değil de taşınmazı davalı ... lehine kaçırmak olsaydı direkt davalıya devretmesi gerektiğini, İmmihan'dan sonraki temliklerin ise davanın konusu olmadığından davacı ...'ın dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, mirasbırakanın varlıklı birisi olduğunu, davacı ...'ın borçları olduğunu ve bunları kapatması gerektiğini söylemesi üzerine mirasbırakanın bir kısım taşınmazlarını satarak ...'ın borçlarını kapattığını, ...'ın kendi miras payını tükettikten sonra kötüniyetle yeniden miras payı istediğini, Yerel Mahkeme kararında davaya konu taşınmazın kaç metrekareden ibaret olduğu, bu taşınmazın hangi hissesinin kaç metrekaresinin iptal edilerek davacı ... adına tescil edileceği, geriye kalan hissenin kaç metrekaresinin müvekkili Devlet üzerinde kalacağının açıkça yazılmadığını, bu durumun infazda tereddüt yaratacağını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

2. 4721sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1923 doğumlu mirasbırakan ...'un 25.01.2001 tarihinde öldüğü, geride ilk eşinden olma dava dışı çocukları ..., ..., ..., ..., 2010 yılında ölen oğlu ...’in çocukları ve davalı oğlu Devlet ile 1992 yılında evlendiği ikinci eşi davalı ...’ın mirasçı olarak kaldığı, mirasbırakanın maliki olduğu 426 parsel sayılı taşınmazı 22.05.1997 tarihinde davalı ...’a ölünceye kadar bakma akdi ile, davalı ...’ın da dava dışı 4 parça taşınmaz ile birlikte 426 parseli 25.12.1997 tarihinde davalı ...’ye, ...’nin de aynı taşınmazları 04.08.2000 tarihinde satış suretiyle davalı ...’e temlik ettiği anlaşılmıştır.

2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın, HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla HUMK'un 438 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 2.701,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

13.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.