Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4208 E. 2024/3880 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın, davacı tarafından zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil talebiyle açılan dava.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının babasından intikal yoluyla ve eklemeli zilyetlikle taşınmaz üzerinde 20 yıllık zilyetliğinin bulunduğuna dair tanık beyanları ve hava fotoğraflarıyla desteklenen delillerin yeterli olduğunun değerlendirilmesiyle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1372 E., 2023/427 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Geyve Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/678 E., 2019/368 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz uzun yıllardır dedesinin zilyet ve tasarrufunda iken ölümü üzerine bütün taşınmazların çocuklarına kaldığını, mirasçıların aralarında yaptıkları rızai ve harici taksim sonucunda dava konusu 156 ada 21 parsel sayılı taşınmazın babasına isabet ettiğini, babasının ölümü üzerine ise dava konusu taşınmazın mirasçılar arasındaki taksim sonucu kendisine kaldığını ancak kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazın sehven Hazineye yazıldığını, Sakarya ili, Geyve ilçesi, ... mahallesi, Karaveller mevkiinde bulunan dava konusu 156 ada 21 parsel sayı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın ne şekilde imar ve ihya edildiği, imar ve ihyanın ne zaman tamamlandığı hususlarının mahalli bilirkişi ve komşu parsel maliklerinden sorularak araştırılması gerektiğini, bu hususun dava konusu yere ilişkin hava fotoğrafının mahallinde uygulanarak tespit edilmesi, imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten, kadastro tespitinin yapıldığı tarihe kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolup dolmadığı hususlarının ayrıntılı olarak araştırılması gerektiğini, dava konusu taşınmaz davacının babasından intikal ettiğine göre, eklemeli zilyetliğe dayanılmış olacağından davanın mirasçılar tarafından açılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; keşif mahalinde dinlenilen tanık beyanlarından dava konusu taşınmazın uzun yıllar davacının babasının uhdesinde bulunduğu, kendisinden davacıya intikal ettiği, evveliyatında da bu taşınmazı davacının babasının arpa, buğday gibi ürünler ekerek uzun yıllar kullandığı ve dava konusu taşınmazı davacıya bıraktığı, buna göre en az 20 yıl nizasız fazılasız kullanımının sabit olması nedeniyle tespit tarihinde zilyetliğe dayalı kazanma şartlarının oluştuğu, dosya içerisindeki hava fotoğraflarından da dava konusu taşınmazın öncesinde kuru tarım yapılarak kullanıldığının ve dava konusu taşınmazın tapu kaydının edinme sebebinden de taşınmazın davacıya ait olduğu ancak kadastro çalışmaları sırasında köyde olmadığı için kendisi adına tespit yapılamadığının anlaşıldığı gerkçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın zilyetlik nedeniyle tapu iptali ve tescil talebine dayandığını, dava konusu taşınmazın imar ve ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususunun Mahkemece tespit edilmediğini, bu konuya ilişkin yeterli inceleme ve irdeleme yapılmadığını, Mahkemenin gerekçeli kararında imar ve ihyanın oluştuğu, tarihten itibaren hesaplanması gereken 20 yıllık sürenin başlangıcı ve bitişinin hangi tarihler arasını kapsadığının somut veriler üzerinden gösterilmediğini, genel ve soyut ifadeler ile eksik incelemeye dayalı olarak rapor düzenlenmiş olup raporda arazinin, imar-ihya varsa başladığı tarih, ekonomik amaca uygun bir zilyetliğin olup olmadığı, ziraatın yapıldığına dair ne tür bulguların olduğu ve kabul anlamına gelmemesi kaydı ile zirai faaliyetin ne zamandır yürütüldüğü gibi hususların hiç irdelenmeksizin yüzeysel bir değerlendirme yapılmış olmasının raporun hükme esas alınamayacağının göstergesi olduğunu, keşif mahalinde sadece davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenlerle istinaf taleplerinin kabulü ile Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın 07.07.2009 tarihli kesinleşen kadastro tutanağında 3.023,20 m2 yüzölçümlü tarla vasfı ile Hazine adına tespit gördüğü, tespit çalışmaları sırasında taşınmazın ...'ün kullanımında olduğu ancak köyde olmadığından, kimlik bilgilerinin tam olarak tespit edilemediğinden bahisle hak kaybı olmaması için Hazine adına tespitin yapıldığının yazılı olduğu, taşınmazın komşu parsellerinin de aynı tarihli tespit çalışmaları ile şahıslar adına tespit gördüğünün belirlendiği, davacının aynı çalışma alanı içinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi kapsamında zilyetlikle iktisap sınırları içinde taşınmazları olduğu, Mahkemece keşif mahalinde dinlenen tanık beyanlarından dava konusu taşınmazın uzun yıllar davacının babasının uhdesinde bulunduğu, kendisinden davacıya intikal ettiği, evveliyatında da bu taşınmazı davacının babasının arpa, buğday gibi ürünler ekerek uzun yıllar kullandığı ve dava konusu taşınmazı davacıya bıraktığı, buna göre en az 20 yıl nizasız fazılasız kullanımının sabit olması nedeniyle tespit tarihinde zilyetliğe dayalı kazanma şartlarının oluştuğu, dosya içerisindeki hava fotoğraflarından da dava konusu taşınmazın öncesinde kuru tarım yapılarak kullanıldığının anlaşıldığı ve dava konusu taşınmazın tapu kaydının edinme sebebinden de dava konusu taşınmazın davacıya ait olduğu ancak kadastro çalışmaları sırasında köyde olmadığı için kendisi adına tespit yapılamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmakla 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi kapsamında verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucu; Sakarya ili, Geyve ilçesi, ... mahallesi, Karaveller mevkii çalışma alanında 156 ada 21 parsel sayılı, 3.023,20 metrekare yüzölçümlü ve "tarla" vasıflı taşınmaz Maliye Hazinesi adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı; irsen intikal, taksim ve eklemeli zilyetlik iddiasına dayanarak taşınmaza yönelik tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır.

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.