"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1799 E., 2022/74 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/548 E., 2021/501 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; 2001 yılında ekonomik krizin getirdiği sıkıntı ile davalıdan 10.000 DM borç aldığını, borca karşılık dava konusu 3027 parsel sayılı taşınmazını teminat olarak davalıya devrettiğini, kardeşinin (davacının) borcu olduğunu söyleyen davalının 10.000,00 DM yerine sadece 2.000 DM verdiğini, aldığı 2.000 DM borca karşılık 2002-2003-2004 yıllarında 6.000 DM, 2005 yılında da 7.000 euro ödemesine rağmen davalının halen 8.000 euro borcu olduğunu söylediğini ve teminat olarak devredilen taşınmazı iade etmediğini, tefecilik yapan örgütün eline düştüğünü anladığını, davalı ve başka kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulması üzerine ceza davası açıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya devam etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı; dava konusu taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını, oğlunun ziraat mühendisi olması sebebiyle davacı ve başka kişilerden tarla satın aldığını, satış bedelini ödediğini, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince ilk kararda; davalının tefecilikten mahkumiyetine karar verildiği, taşınmaz satışı için davacıya para verdiğini ispat edemediği, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Kaldırma Kararları, İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararları Sonrasında Verilen Kararlar
Bölge Adliye Mahkemesince; Konya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/872 Esas, 2016/424 Karar sayılı kararının taraflar bakımından ancak yazılı delil başlangıcı sayılabileceği, usulüne uygun ön inceleme duruşması yapılmadığı, davacıya tanıklarını bildirmek üzere süre verilmesi ve bildirdiği tanıkların dinlenilmesi, tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Bu karar üzerine İlk Derece Mahkemesince ikinci kararda; tanık dinlemenin yargılamayı uzatma dışında amaç gütmediği ve davalı yönünden kesinleşmiş ceza mahkemesi ilamının eldeki dosya için güçlü delil niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; kaldırma kararı gerekleri yerine getirilmeden, fiilen direnme mahiyetinde bulunan, uyuşmazlığı çözümsüzlüğe iten şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesinden sonra, İlk Derece Mahkemesince üçüncü kararda; istinaf kararı doğrultusunda taraflara tüm delillerini ve tanıklarını bildirmeleri için süre verildiği, tarafların tanıklarının dinlenildiği, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince bu kez; dava konusu taşınmazın inanç sözleşmesi ile davalıya temlik edildiğinin ispatlandığı, davacının borcunu ödediğini iddia ettiği, varsa ödemeye ilişkin delillerini sunmak üzere davacıya süre verilmesi, ödeme hususu ispatlanamaz ise davacı tarafa 2.000 DM karşılığı euroyu mahkeme veznesine depo etmesi için usulüne uygun süre verilmesi, anılan bedelin depo edilmesi halinde davanın kabul edilmesi, aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Bu karardan sonra İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen dördüncü kararı ile; davacı tarafından 2.000 DM karşılığı euronun mahkeme veznesine depo edildiği, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
D. İstinaf Sebepleri
Davalı vekilleri istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya uygun olmadığını, tanık olarak bildirilen .... ve...'in dinlenmediğini, dava konusu taşınmazın paydaşı...tarafından şufa hakkının kullanılmayacağına dair belgenin değerlendirilmediğini, davanın ispatlanamadığını, taşınmazın rayiç değeri üzerinden satış bedelinin ödendiğini, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
E. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafın tanık listesini sunduğu, bu liste dışında dinlenilmesini istediği tanıkların ikinci tanık listesi yasağı kapsamında kaldığı, bu yöndeki ve diğer hususlara ilişkin istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, inançlı işlem olgusu ispatlandığından, inançlı işlemden dolayı davacının aldığı 2000 DM markın karşılığı depo ettirilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip kararın usul ve yasaya uygun olmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
05.02.1947 tarihli, 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı ...'in 3027 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 olan payının tamamını 11.08.2000 tarihinde satış suretiyle davalıya devrettiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, dosya içerisinde bulunan Karatay Tapu Müdürlüğünün 15.04.2019 tarihli yazısında dava konusu 3027 parselin 19.08.2018 tarihli toplulaştırma işlemi neticesinde kapatıldığı, yerine 510 ada 7 ve 509 ada 8 parsel sayılı taşınmazların meydana geldiği, 510 ada 7 parselin dava dışı...adına; 509 ada 8 parselin ise davalı ... adına kayıtlı olduğunun bildirildiği; yine TKGM Parsel Sorgulama üzerinden yapılan sorgulama sonucu söz konusu 3027 parsel sayılı taşınmazdan toplulaştırma işlemi sonucu 510 ada 7 ve 509 ada 8 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, UYAP sistemi üzerinden yapılan tapu bilgisi sorgulamada da 510 ada 7 parselin dava dışı...adına, 509 ada 8 parselin ise davalı ... adına kayıtlı olduğu görülmekle, toplulaştırma neticesinde 3027 parsel sayılı taşınmazdan oluşan 509 ada 8 parselin tamamının davalı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Ne var ki, İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümde dava konusu taşınmazın yeni ada/parsel numaralarına yer verilmesi gerekirken eski parsel üzerinden hüküm tesis edilmesi doğru değil ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekillerinin temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı vekillerinin temyizi üzerine ve re'sen yapılan inceleme sonucu, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan "Konya ili, .... ilçesi, .... köyü, 3027 parsel sayılı 159.000 m2 yüz ölçümlü taşınmazın 1/2 pay ile ... adına kayıtlı kaydın iptali ile davacı ... mirasçıları adına 3 pay kabul edilmek suretiyle 1/3'er paylarla elbirliği mülkiyet hükümlerine göre ..., ... ve ... adlarına tapuya tesciline," cümlesinin hüküm yerinden çıkartılarak yerine "Konya ili, .... ilçesi, ..... köyü, 509 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... mirasçıları adına 3 pay kabul edilmek suretiyle 1/3'er paylarla elbirliği mülkiyet hükümlerine göre ..., ... ve ... adlarına tapuya tesciline," cümlesinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.