"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/56 E., 2023/461 K.
DAVA TARİHİ : 17.05.2022
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ:... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/82 E., 2022/97 K.
Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ili,... ilçesi, ... mahallesi, ... mevkii 193 ada 1 parsel ve 196 ada 3 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında hukuka aykırı bir şekilde davalıların mirasbırakanı ... (...) adına tespit edildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ve adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.05.2022 tarih ve 2022/82 Esas, 2022/97 Karar sayılı kararı ile, dava konusu taşınmazlara ilişkin kadastro tespitinin 22.02.1991 tarihinde kesinleştiği, dava 17.05.2022 tarihinde açıldığından hak düşürücü sürenin geçmiş olması sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davacının dava konusu taşınmazları annesinden devraldığını ve bilfiil kullanmaya başladığı tarihin kadastro tespit tutanağının kesinleştiği tarihten itibaren yaklaşık yedi yıl sonra olduğunu, 1998 yılında annesi Güldane'nin taşınmazları davacıya devretmesinden sonra günümüze kadar taşınmazlarda malik sıfatıyla zilyet olup davanın kadastro sonrası zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olduğunu, bu tür davalarda on yıllık hak düşürücü sürenin uygulanamayacağını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu kök 1684 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 22.02.1991 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 17.5.2022 tarihinde açıldığı, davanın açılış tarihi ile kadastro tespitinin kesinleştiği tarihler arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmutur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davanın kadastro sonrası zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olduğunu, bu tür davalarda on yıllık hak düşürücü süre uygulanmayacağını, esasa girilerek deliller toplanıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler; dava konusu ... ili,... ilçesi, ... mahallesi, ... mevkii 193 ada 1 parsel ve 196 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 22.02.1991 tarihinde kesinleştiği, davanın 17.05.2022 tarihinde açıldığı, dava tarihi itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3üncü maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu anlaşılmakla verilen kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 89,95TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.