"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/299 E., 2022/368 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, davalıların annesi olan ... ile oğlunun boşanmasına çok üzüldüğünü, ...’in “anne sen üzülme ben ve torunların yanında kalacağız, seni bırakmayacağız, sana biz bakacağız." diyerek kendisini kandırdığını, oğluna da çok kızgın olduğu için 5 parsel sayılı taşınmazdaki 7 numaralı meskenini torunları olan davalılar ... ve ...'a temlik ettiğini, sonrasında ...’in çocuklarını alıp gittiğini ve kendisine torunlarını göstermediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalıların velisi ..., çocukları ile birlikte davacının evinde kaldığı yönündeki beyanlarının doğru olmadığını, taşınmazın bedeli ödenerek satın alındığını, davacının kendi muvazaasına dayanamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 08.06.2016 tarihli ve 2015/265 Esas, 2016/249 Karar sayılı kararıyla, davacının iddiasını yazılı delil ile ispat edemediği, yemin deliline de dayanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 11.11.2019 tarihli ve 2016/13609 Esas, 2019/5774 Karar sayılı kararı ile, “...Somut olayda iddianın içeriğinden ve ileriye sürülüş biçiminden davada hile hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır...Ne varki; mahkemece hile iddiası bakımından hüküm kurmaya yeterli araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Hâl böyle olunca; taraflarca bildirilen toplanan ve toplanacak delillerle birlikte yukarıdaki ilkeler çervesinde işin esasının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemenin 26.02.2021 tarihli ve 2020/173 Esas, 2021/95 Karar sayılı kararıyla, dinlenen davacı tanık anlatımlarından, torun ...'in babaannesi olan davacıya bırakıldığı, daha sonra dava dışı gelini tarafından Antalya'dan gelinerek çocuğun geri alındığı, dosyadaki kira sözleşmesinden de Antalya'da yaşadığının anlaşıldığı, böylelikle bakma vaadine uyulmadığı, davacı ...'nin oğlu ...'un ikinci evlilik yapması nedeniyle taşınmazın ikinci eşi ve ikinci eşinin çocuklarına gitmemesi ve eski gelini tarafından bakılacağı vaadine kanılarak torunlarının üzerine çıplak mülkiyet devri yapıldığı, herhangi bir bedel alınmadığı, davanın da söz konusu bakma işleminin yapılamayacağının anlaşıldığı tarihten itibaren 1 yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, böylelikle davacının hile nedeniyle açmış olduğu tapu iptal tescil davasında haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; karara karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 16.02.2022 tarihli ve 2021/2030 Esas, 2022/1234 Karar sayılı kararıyla, " Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin bir arada değerlendirilmesi neticesinde, davacının dava konusu taşınmazının kuru mülkiyetini davalı torunlarına iradesi ile temlik ettiği, dinlenen davacı tanıklarının beyanlarının hile olgusunu ispatı için yeterli olmadığı, temlik sırasında iradenin fesada uğratılmadığı, dosyaya ibraz edilen “muvakafatname tutanağıdır” başlıklı belge ile davacı tanıklarının beyanlarının çeliştiği, davacının iddiasını ispat edemediği sabittir. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir." gerekçesiyle karar bozulmuş; davacı vekilinin karar düzeltme isteği Dairemizin 27.06.2022 tarihli ve 2022/4278 Esas, 2022/5197 Karar sayılı kararıyla reddedilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma kararındaki gerekçe benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, ''muvafakatname tutanağıdır '' başlıklı belgenin davacının kandırılmasına yönelik yazılı bir belge olduğunu, davacının bu belgeye dayanarak kendisine ve çoçuklarına bakılacağını düşünüp halen oturmakta olduğu tek taşınmazının kuru mülkiyetini torunlarına bedel almaksızın sözde satışla devrettiğini, Mahkemece bu hususun gözden kaçırıldığını, bu belge ile tanık beyanlarının çeliştiği gerekçesi ile davanın reddedilmesinin hatalı olduğunu, tanık beyanlarından anlaşıldığı üzere davalının kandırıldığının tartışmasız olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, hile hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 36 ncı maddesinin birinci fıkrası; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK)190 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, HMK'nın geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının yollamasıyla, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukuken imkan bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Vl. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
04.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.