Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4378 E. 2025/2541 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalıya ait taşınmazın satış bedelinin ödenmediği iddiasıyla açılan davanın, istinaf başvurusunun süresinde yapılmaması nedeniyle reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin istinaf harcını süresinde yatırmasına rağmen, istinaf dilekçesini yasal süre geçtikten sonra vermesi nedeniyle, usul hükümleri gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf başvurusunu reddeden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1800 E., 2023/1204 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 36. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/142 E., 2023/59 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 13.05.2025 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden davacı ... ve vekili Avukat.... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat.... geldiler, gelen vekillerin ve asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; davalı ...'nün davacının amcasının oğlu olup lise döneminden sonra İstanbul'a gelerek davacının babası ... uhdesinde büyüdüğünü, davalının erkek evlat gibi görülerek üstün tutulduğunu, babası ...’ye ait sigorta şirketinin davalı tarafından işletilmesi, aile mirasında kendisinin de söz hakkı olması ve taşınmazın 1/2 payının davalının babası olan Şaban İsmet adına kayıtlı olması nedeniyle babası ...'nin ölümüyle davacı ve annesine intikal eden 647 ada 61 parseldeki 37 numaralı bağımsız bölümün 1/2 hissesinin bedelini ödemeyi taahhüt eden davalıya devredildiğini ancak davacı ve annesine hiçbir ödeme yapılmadığını, devam eden süreçte davalının ödeme niyetinin olmadığının anlaşıldığını, davacının güveninin kötüye kullanıldığını ileri sürerek davalıya devredilen hissenin tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, olmazsa taşınmazın rayiç bedelinin satış tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile davacıya verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde herhangi bir hukuki sebep belirtilmediğini, Mahkemece davayı aydınlatma ödevi kapsamında bu hususun davacı tarafa açıklatılması gerektiğini, davacıyı amcasının emaneti olarak gören davalının davacıya destek olduğunu ve sözleşmeden doğan borçlarını yerine getirdiğini, savurgan olan davacının babasının ölümünden itibaren yaklaşık 20 milyon TL değerinde taşınmazını sattığını, devir işleminin üzerinden çeyrek asır geçtiğini, davanın zarar verme kastıyla açıldığını, davanın hileye dayanması halinde TBK'nın 39 ve 82. maddelerinde öngörülen hak düşürücü sürelerin geçtiğini, temerrüde dayanması halinde resmi satış senedinde TBK’nın 235. maddesi uyarınca ihtirazi kayıt bulunmadığını ve TBK’nın 146. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın hile hukuki nedenine dayandığı, toplanan delillere göre davacının taşınmazı satma iradesinin olduğu, davacı, davalının ileride kendisine olan borcunu ödeyeceği inancıyla taşınmazı devrettiğini iddia ettiğine göre davalının hileli yollarla davacının iradesini etkilediğinden değil olsa olsa vaadettiği borcu ödememesi sebebiyle tazmin sorumluluğundan söz edilebileceği, bu nedenle hile iddiasına değer verilmediği, temlikin iradi olduğu, satış senedinde satış bedelinin nakden ve tamamen ödendiğinin yazılı bulunduğu, ihtirazi kayıt bulunmadığı, aksinin aynı güçte delille ispat edilemediği, davacı tanıklarının beyanlarının duyuma dayalı olduğu, alacak davasının da ispat edilemediği, ayrıca sebepsiz zenginleşmeye dayalı talep yönünden zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafa gerekçeli kararın 02.05.2023 tarihinde tebliğ edildiği, 16.05.2023 tarihinin son başvuru tarihi olduğu, istinaf başvuru harcı ile maktu karar harcının bu tarihte yatırıldığı ancak davacı vekilinin istinaf dilekçesini UYAP sistemi üzerinden bu süre geçtikten sonra 17.05.2023 tarihinde verdiği, süresinde yapılmış bir istinaf başvurusu bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava dilekçesindeki hususları tekrarlayarak esasa ilişkin temyiz sebeplerine yer vermiş, davanın hukuki sebebinin hile değil satış bedelinin ödenmemesi olduğunu, hukuki sebebin hile olduğunun kabul edilmesi halinde dahi zamanaşımına dayanılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun/HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Dosyanın incelenmesinden; İlk Derece Mahkemesince verilen gerekçeli kararın davacı vekiline elektronik tebligat yoluyla 02.05.2023 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilince 16.05.2023 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve istinaf karar harcı yatırılmış ise de istinaf başvuru dilekçesinin UYAP sistemi üzerinden 17.05.2023 tarihinde sunulduğu anlaşılmıştır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz edilen davalı vekili için 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece İstanbul 36. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

13.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.