"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/231 E., 2023/257 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/502 E., 2020/411 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne, kısmın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; ... ilçesi, .... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 183 ada 18 parsel sayılı taşınmazın davacı ..., 183 ada 44 parsel sayılı taşınmazın davacı ... adına, 183 ada 40 parsel sayılı taşınmazın da davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini ancak davacılara ait taşınmazların bir kısmının hatalı olarak davalıya ait parsel içerisinde bırakıldığını ileri sürerek dava dilekçesine ekli krokide 183 ada 40 parsel sayılı taşınmazda (A) harfi ile gösterilen 17,38 m2'lik kısmın tapu kaydının iptali ile ... adına, (B) harfi ile gösterilen 93,59 m2'lik kısmın tapu kaydının iptali ile ... adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili yargılama sırasında ıslah dilekçesi ile dava konusu edilen taşınmaz bölümleri hakkında açmış oldukları tapu iptali ve tescil talepleri kabul edilmediği takdirde bu bölümlerin tapu kaydının iptali ile yol olarak bırakılmasını istemiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; davacıların ve kendisinin malik olduğu taşınmazların öncesinde bir bütün olduğunu, ortak muristen kaldığını, daha sonra mirasçılar arasında taksim yapıldığını, dava konusu taşınmaz bölümünün, yolu olmayan arka tarafta bulunan parsel maliklerinin burayı yol olarak kullanmaları için verildiğini, fiili kullanımın da böyle olduğunu ve tüm taşınmaz maliklerinin de bunu bildiğini, dava konusu yerin herkesin kullanımına açık bir yol olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, çekişmeli 183 ada 40 parsel sayılı taşınmazın 10.08.2020 tarihli ek fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 17,83 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile 183 ada 18 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen kısma yönelik açılan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda davacılara ait 183 ve 44 parseli ayıran kadastro sınırının taş duvar ile örülü olduğunun tespit edildiğini, ancak 183 ada 40 parselin batısında dava konusu bölümün batısından ana yola bağlanan bölümde duvar bulunmadığı, açıklık alan olduğu, açıklık alanın devamı ise her iki parselde duvar ile örülü olduğu şeklinde dava konusu alanın sadece davalının evine ulaşımı sağlayan ve zeminde yol olarak kullanıldığı şeklinde tespit yapılırken davacılara ve davalıya ait parsellerin yüz ölçümlerinin dikkate alınmadığını, ıslah ile terditli hale getirdikleri davada yüz ölçümü ile tapu kayıtlarındaki yüz ölçümü uyumlu ise dava konusu bölümün ana yola bağlanan tali yol amacıyla bırakıldığının kabulü ile tapuda yol olarak tescilinin gerektiğini, Mahkemenin tanık beyanlarına ve rapora itirazları dikkate almadan eksik inceleme sonucu hukuka aykırı ve hatalı bir karar verdiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalıya ait taşınmazın bir bölümünün kendisine ait olduğu iddiasıyla dava açtığı, yargılama sırasında davasını ıslah ederek talebini terditli hale getirdiği ve bu kısım kendisine verilmezse yol olarak tapudan terkinini istediği, toplanan deliller ile keşif beyanları dikkate alındığında, davacının istinaf incelemesine konu (B) harfi ile gösterilen bölümün kendisine ait olduğunu ve terditli talebine göre de genel yol niteliğinde bulunduğunu kanıtlayamadığı, beyanların davalının savunmasını doğruladığı, İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir husus olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil; olmazsa yol olarak terkin isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi,
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddeleri,
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ve 713/1. maddeleri.
3. Değerlendirme
Kadastro sonucu, Antalya ili, .... ilçesi, .... Mahallesi çalışma alanında bulunan 183 ada 40 parsel sayılı 1.929,01 m2 yüz ölçümlü taşınmaz satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacı ...’dan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.