Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4397 E. 2024/6723 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu mera olarak tespit ve tescil edilen taşınmaz üzerinde davacının zilyetlik iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil isteyip isteyemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sonucu mera niteliğiyle tespit ve tescil edildiği, davacı tarafından ileri sürülen zilyetlik iddiasının meradan açma niteliğinde olduğu ve bu iddiayı destekler nitelikte yeterli delil bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi’nin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/561 E., 2023/25 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Digor Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/253 E., 2019/202 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 105 ada 75 parsel yönünden davanın usulden reddine, 105 ada 61 parsel yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile yeniden hüküm kurulmak suretiyle 105 ada 75 parsel yönünden davanın usulden reddine, 105 ada 61 parsel yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Kars ili, ... ilçesi, .... köyünde bulunan dava konusu 105 ada 61 ve 75 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmalarında davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, ancak taşınmazların 30 yıldır kendi kullanımında olduğunu, kendisine de babasından kaldığını; adına kayıtlı 113 ada 21 parselin bir kısmının ise 113 ada 22 parsel sayılı taşınmaz sınırları içerisinde .... adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 105 ada 61 ve 75 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın tefrikine karar verilerek dava eldeki esasa kaydedilmek suretiyle yargılamaya devam edilmiş, dava konusu 105 ada 75 parsel sayılı taşınmazın tapuda davacı adına kayıtlı olduğu, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle anılan parsel yönünden dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine; davacının dava konusu 105 ada 61 parsel sayılı taşınmazı çekişmesiz ve aralıksız yirmi yıldan fazla süredir malik sıfatıyla eklemeli zilyetliğinde bulundurduğunun mahalli ve tespit bilirkişilerin, tanıkların beyanları ve bilirkişi raporlarıyla ispatlandığı gerekçesiyle 61 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, mülk edinme koşullarının yeterince araştırılmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 105 ada 61 parselin dört tarafının kesinleşen 105 ada 112 sayılı mera parseli ile çevrili olduğu, zirai bilirkişi kurulu raporunda taşınmazın tüm komşu mera parsellerinden belirgin biçimde ayrıldığı ve taşınmazda tarla içi faaliyetlerde bulunulduğu belirtilmişse de parsel üzerinde keşif gününde dahi mera florasına sahip bitki örtüsü bulunması, taşınmazın dosyaya eklenen fotoğraflarında mera parseli ile benzer görünümü ve mera parselinden ayırıcı belirgin sınırlarının görünmeyişi dikkate alındığında meradan açma olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle davalı Hazinenin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle dava konusu 105 ada 75 parsel yönünden dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine; dava konusu 105 ada 61 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu 61 parsel sayılı taşınmazın davacıya ait olduğunun bilirkişi raporundan da anlaşılacağını, mera ve Hazine ile ilgisinin bulunmadığı, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olmadığı, zilliyetlikle iktisabı mümkün olan yerlerden olduğunun tespit edildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 713. maddesi,

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kadastro çalışmaları sonucu, Kars ili, .... ilçesi, ... köyünde bulunan dava konusu ve temyize konu 105 ada 61 parsel sayılı taşınmazın 8.551,08 yüz ölçümlü ve mera niteliğiyle köy orta malı olarak sınırlandırılarak tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.