Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4465 E. 2024/5263 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan ve sonradan Hazine adına tescil edilen taşınmazın tapu iptali ve tescil davasında, Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozmaya uygun davrandığı, kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla kazanılmış hak durumunun oluştuğu gözetilerek Hazine temsilcisinin temyiz itirazları reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/778 E., 2023/63 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davalı Hazine yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Şanlıurfa ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan yaklaşık 100 dönüm miktarındaki taşınmazın kendisine ait olduğunu, 1991 yılında askerden geldikten sonra dava konusu taşınmazı 1-2 yıllık süreç içerisinde imar-ihya ettiğini ve arpa, buğday, mercimek ekmek suretiyle günümüze kadar zilyet olduğunu ileri sürerek taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili; davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ... vekili; davanın yalnızca kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenine dayanılarak açıldığını, oysa davacı tarafından imar-ihya hukuksal nedenine de dayanılması gerektiği halde bu nedene dayanılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

3. Diğer davalılar; savunma getirmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ, BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

1. İlk Derece Mahkemesince; dava konusu taşınmazda davacı lehine 3402 sayılı Yasa’nın 14. ve 17. maddesinde öngörülen zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 536 parsel sayılı taşınmazın harita bilirkişis tarafından tanzim edilen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 99,658.06 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesince; imar-ihya ve zilyetlikle taşınmaz iktisabına ilişkin yasal koşulların davacı lehine gerçekleştiği, Yerel Mahkeme tarafından usulüne uygun olarak keşif uygulamasının yapıldığı, alınan rapor ve beyanlar ile imar- ihya ve zilyetlik durumlarının şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edildiği, bilirkişilerden alınan raporların denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi ile davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

3. Dairenin 29.03.2022 tarihli ve 2021/4255 Esas, 2022/2536 Karar sayılı kararı ile; davalıların sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ancak dava tapusuz taşınmazın tescili istemi ile açılmış olmakla beraber, dava konu taşınmazın yargılama sırasında hali arazi niteliği ile idari yoldan davalı Hazine adına tapuya tescil edildiğinden, artık eldeki davanın tapu iptali ve tescil davasına dönüştüğünün kabulünün zorunlu olduğu, tescil davası yönünden ilgili kamu tüzel kişişi sıfatıyla yasal hasım konumunda bulunan davalı ... ile dahili davalı ... Başkanlığının davada artık taraf sıfatlarının kalmadığı ve mahalle muhtarlıklarının da tüzel kişiliklerinin bulunmadığının gözden kaçırıldığına değinilerek davalılar ... ve ... Mahallesi Muhtarlığı ile dahili davalı ... yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, dava tapu iptali ve tescil davasına dönüştüğü halde karar ve ilam harcının davacıya yükletilmesinin de doğru olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

4. Mahkemenin 26.01.2023 tarihli ve 2022/778 Esas, 2023/63 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın tapu iptal ve tescil davasına dönüştüğü gözetilmek suretiyle davalı Hazine yönünden davanın kabulü ile harita bilirkişisi tarafından tanzim edilen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen, 536 parsel içinde kalan 99,658.06 m2'lik alanın tapu iptal-tesciline, diğer davalılar yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabulüne ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporları, tanık beyanları ve krokilerin hüküm kurmaya yeterli olmadığını bildirerek mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan, bilahare Hazine adına idari yoldan tescil edilen taşınmazın tapu iptali-tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 713. maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, Şanlıurfa ili, ... ilçesi, ... mahallesi çalışma alanında bulunan dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında kıraç olduğundan bahisle tescil harici bırakıldığı, davacının dava konusu yerin adına tescili isteği ile dava açtığı, yargılama sırasında 05.02.2015 tarihinde dava konusu taşınmazın da içerisinde yer aldığı tescil harici bir kısım yerin 536 parsel numarası ile idari yoldan Hazine adına tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır.

2.Temyiz olunan nihai kararın bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine temsilcisinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.