"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/89 E., 2022/34 K.
ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN
BİRLEŞTİRİLEN DAVADA
DAVA TARİHİ : 16.03.2012
HÜKÜM/KARAR : Asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın reddine birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; mirasbırakan ...'in maliki olduğu 2161 ve 2176 parsel sayılı taşınmazları dava dışı oğlu ...’in manevi baskısıyla bilerek ya da bilmeyerek uzaktan akrabası ve dava dışı Basri’nin yakın arkadaşı olan davalı ...'e satış suretiyle temlik ettiğini, işlem tarihinde mirasbırakanın temyiz kudretini haiz olmadığını, davalının ve dava dışı Basri'nin mirasçıları miras payından mahrum bırakmak amacıyla el ve işbirliği içinde hareket ettiklerini, davalının alım gücünün bulunmadığını, taşınmazın halen satış öncesinde olduğu gibi ... tarafından kullanıldığını ileri sürerek çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile Muratlı Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/58 Esas sayılı veraset ilamındaki payları oranında davacılar adına tescilini talep etmiştir.
Birleştirilen davada davacılar vekili dava dilekçesinde; asıl davadaki iddialarını tekrarlamış, asıl davada davalı ...’ün dava açmaya hazırlandıkları sırada haberleri olmaksızın taşınmazı davalı ...’a bedelsiz ve muvazaalı olarak devrettiğini, davalı ...’in de diğerleri ile fikir birliği içerisinde olduğunu ileri sürerek açılan davaların birleştirilmesini, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Asıl davada davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalının davacılarla akrabalık ilişkisinin çok uzak olduğunu, davadan önce taşınmazların üçüncü bir kişiye satıldığını, davalının mirasbırakanı tanımadığını, ticaretle uğraşması nedeniyle alım gücünün bulunduğunu, taşınmazları cazip bularak 21.000 TL karşılığında iyi niyetle satın aldığını, dava dışı Basri tarafından icar bedellerinin daha sonra ödendiğini, 2011 yılında satışa çıkarılan taşınmazın 2012 yılında satılabildiğini, bu nedenle dava dışı Basri’nin taşınmazları kullanmayı bıraktığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Birleştirilen davada davalı ... cevap dilekçesinde; tarafları tanımadığını, İstanbul’da ikamet ettiğini, Balabanlı Köyü’nde arsası bulunduğunu, ileride bu köye yerleşmek niyetiyle gayrimenkul almak istediğini, Muratlı’da arabasını yıkattığı sırada bir marketçinin satılık taşınmazı bulunduğunu arkadaşından duyarak boş olduğunu gördüğü taşınmazları iyi niyetle satın aldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 27.11.2014 tarihli 2012/61 Esas ve 2014/324 Karar sayılı kararı ile mirasbırakanın ağır ve acil bir ihtiyacı olmadığı halde taşınmazları devrettiği, bu satışın gelinine verdiği vekaletname ile gerçekleştiği, taşınmazların davalı ... Ötürk’e devrinden sonra da dava dışı Basri tarafından işlendiği, taraflar arasında akrabalık ilişkisinin de bulunduğu, bu nedenle işlemin muvazaalı olduğu kanaatine varıldığı, taşınmazların diğer davalı ...’e dava tarihinden çok kısa süre önce satıldığı, Mahkemenin 2012/59 esas sayılı dosyasında davalı olan Mehmet Tezcan ile davalı ...'in akrabalık ilişkisinin bulunduğu, taşınmazların satış değeri ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğu, bu nedenle davalı ...’in de iyi niyetli olmadığı, taşınmazların davalı ...’e devir tarihi ile dava tarihi arasında kısa bir süre olması nedeniyle davacının kabul edilebilir bir yanılgı neticesinde taraf ehliyetinde hataya düştüğü gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 27.02.2018 tarih 2015/8733 Esas ve 2018/1216 Karar sayılı ilamıyla; “Asıl dosya davalısı ...'ın tapu kayıt maliki olmadığı gözetilerek pasif husumet (sıfat) yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi, … birleşen davada ise davalı ...’in iyiniyetli olup olmadığı hususunda yeterli araştırmanın yapılmamış olduğu, davalının iyi niyetli olup olmadığının belirlenmesi için tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi, gerekirse tanıkların tekrar dinlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mirasbırakan ...'in taşınmazları satmak için ağır ve acil bir ekonomik ihtiyacı olmadığı, bu satışın gelini ... vekil kılınarak gerçekleştiği, ... ile ...'ün uzaktan akraba oldukları gibi birbirini tanıdıkları, taşınmazların devredilmesine rağmen mirasbırakanın dava dışı oğlu ... tarafından işlenmeye devam ettiği ve satışın hayatın olağan akışına da uygun olmadığı, mirasbırakanın satış işlemi yaptığında 81 yaşında olduğu devrin mirasçılardan mal kaçırma amacını taşıdığı, taşınmazların satış değeri ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğu, sonradan dinlenen ...'in ve diğer tanıkların çelişkili beyanlarının bulunduğu, davalı ...'un Mahkemenin 2012/59 Esas sayılı dosyasında davalı olan Mehmet Tezcan ile akrabalık ilişkisi olduğu, tanık Zehra’nın beyanlarına göre ...'un dava dışı Basri, tanık Zehra ve ...'ü bildiği, iyiniyetli üçüncü kişi olamayacağı, ayrıca davalı ...'in taşınmazları alabilecek bağımsız ekonomik durumunun bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... aleyhine açılan asıl davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine, birleştirilen davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazların davalı ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile Muratlı Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/58 Esas sayılı veraset ilamındaki miras payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının iyi niyetli olduğunu, ara malik ...’ün taşınmazları yaklaşık 4 yıl uhdesinde bulundurduğunu, davalının ara maliki, davacıları ve dava dışı kardeşlerini tanımadığını, diğer davacı tanıklarının da davalıyı tanımamasına rağmen tanık Zehra'nın beyanına dayalı olarak karar verildiğini, davalının alım gücünün bulunduğunu, bu yöndeki Mahkeme gerekçesinin dayanaksız olduğunu, Mahkemece tapu kaydının tamamı yönünden iptal kararı verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davacılar vekili katılma yoluyla sunduğu temyiz dilekçesinde özetle; kararda belirtilen veraset ilamında mirasbırakanın eşi ...in de ayrıca payının bulunduğunu, ...in ölmesi nedeniyle babalarının payının da davacılar adına tescilinin gerektiğini, bu nedenle veraset ilamına atıf yapılmaksızın davacıların güncel miras payları dikkate alınarak hükmün düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.
Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190 ıncı maddesi, Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluş... yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine.
2. Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, Mahkemece tapu kaydının iptali ile Muratlı Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 19.02.2010 tarihli ve 2010/58 Esas, 2010/39 Karar sayılı veraset ilamındaki payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmiş ise de bu veraset ilamında mirasbırakanın eşi ...in de payının bulunduğu, ancak ...in dava tarihi itibarıyla ölü olduğu, atıf yapılan veraset ilamında davacıların miras payı 3/20 iken dava tarihi itibarıyla 1/5 miras paylarının bulunduğu, bu hususun Muratlı Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 11.08.2023 tarihli ve 2023/293 Esas, 2023/304 Karar sayılı veraset ilamıyla da doğrulandığı anlaşılmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10/05/2017 tarihli ve 2017/990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararı'nda da belirtildiği üzere “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre karara bağlanmalıdır. Bir başka ifadeyle hüküm, uyuşmazlığın başlangıcından dava açılan güne kadar gerçekleşmiş olayları kapsar." Açıklanan sebeplerle dava tarihindeki pay durumunu yansıtmayan eski tarihli veraset ilamı esas alınarak hüküm kurulması isabetsizdir.
3. Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının hüküm fıkrasının davacıların dava tarihindeki miras payları dikkate alınarak düzeltilmesi, yapılan düzeltmeye istinaden kamu düzeni ile ilgili olan karar ve ilam harcının da temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilerek düzeltilmesi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı ... vekilinin ve davacılar vekilininin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacılar vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının;
B-1 numaralı bendinde yer alan “tapu kaydının iptali ile Muratlı Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 19.02.2010 tarihli ve 2010/58 Esas, 2010/39 Karar sayılı veraset ilamındaki payları oranında davacılar adına TAPUYA KAYIT ve TESCİLİNE” cümlesi çıkartılarak yerine “tapu kaydının iptali Muratlı Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 11.08.2023 tarihli ve 2023/293 Esas, 2023/304 Karar sayılı veraset ilamındaki davacılar payı oranında (4/5) iptali ile davacılar adına (1/5’er payla) TESCİLİNE” cümlesinin yazılması;
B-3 numaralı bendinde yer alan “2.213,24 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 207,90 TL harcın ve ıslah ile alınan 203,15 TL harcın mahsubu ile eksik 1.802,19 TL” ibaresinin çıkarılarak yerine “2.950,99 TL nispi karar ve ilam harcından 534,60 TL peşin harç ve 203,15 TL tamamlama harcının mahsubu ile eksik 1.853,24 TL” ibaresinin yazılması;
B-4 numaralı bendinde yer alan “207,90 TL peşin harç” ibaresi çıkarılarak yerine “534,60 TL peşin harç” ibaresinin, “423,20 TL harcın” ibaresi çıkarılarak yerine “758,90 TL harcın” ibaresinin yazılması;
Suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgililere iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.