Logo

1. Hukuk Dairesi2023/446 E. 2023/2371 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro harici bırakılan ve sonradan mera vasfına dönüştürülen taşınmazın tescili davasında, davacının zilyetlik iddiasının kabul edilip edilemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro sırasında "tepe" olarak tescil harici bırakıldığı, bazı kısımlarının halen tepe vasfında olduğu ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/C maddesi gereğince tepe vasfındaki taşınmazların zilyetlikle kazanılamayacağı, ayrıca taşınmazın meradan açma bir yer olduğunun tespit edilmesi gözetilerek, zilyetlikle kazanım şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kadastro harici bırakılan yerin tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ... köyü sınırları içerisinde kalan 145 parselin yanı 30 dönüm, 186 parselin yanı 26 dönüm, 140 parselin yanı 40 dönüm, 35 dönüm, 7 dönüm, 3 parça yerin, 171 parselin yanı 27 dönüm, 169 parselin yanı 40 dönüm ve 74 parselin yanındaki 10 dönüm yeri davacının 35 yıldır herhangi bir niza ve fasıla olmaksızın zilyetliğinde olarak ekip biçtiğini belirterek MK 713. maddesi gereğince taşınmazların davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup zilyetlikle mülk edinme şartlarının davacı açısından gerçekleşmediğini, taşınmazlardan bir kısmının mera bir kısmının ise tapulu alanlarda kaldığını, meralar ve tapulu alanların zilyetlikle mülk edinilemeyen yerler olduğunu, tapulu taşınmazlar için tescil davası açılamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.

2. Dahili davalı ... Belediyesi vekili cevap dilekçesinde özetle; bir yerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile edinilmesi için TMK 713/1 maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanma koşulları oluşmadığını öne sürerek davanın reddini savunmuştur.

3. Dahili davalı ... Belediyesi vekili cevap dilekçesinde özetle; ... Köyünün 6360 sayılı yasa kapsamında ... Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde mahalle statüsüne dönüştüğünü, belediye hudutları içerisinde kalan arsaların planlama kapsamındaki arsalar olup zilyetliğe konu edilemeyeceğini, buraların zilyetlik ve imar ihya nedeniyle şahıs adına tescilinin mümkün olamayacağını beyan ederek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile TMK'nın 713 ve 3402 sayılı Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri davacı lehine oluştuğu kabul edilmek suretiyle “Davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; imar-ihya ile taşınmaz edinme için toplanması gereken delillerin toplanmadığı, eksik araştırma ve inceleme yapıldığını, 3402 sayılı Kadastro Kanun'un 17. maddesinde öngörülen edinim şartlarının gerçekleşmediğini, tüm bu nedenlerle davanın tümden reddine karar verilerek ve davaya konu mera olmayan tüm taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 22.04.2021 tarihli ve 2021/470-2021/435 E-K sayılı kararıyla "kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerekir. Mahkemece, yasal tescil ilanları yapılmadan tescil kararı verilmesi doğru bulunmadığı gibi yargılama sırasında davalı Hazine vekili TMK'nın 713/6 maddesi uyarınca dava konusu taşınmaz bölümlerinin ... adına tesciline karar verilmesini talep edildiği halde Hazinenin tescil talebi yönünden olumlu olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru olmadığına" değinilerek ilk derece mahkemesi kararının ...nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasın karar verilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan incelemede; dava konusu edilen ve krokisinde (A) ve (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin 1953 yılında yapılan tesis kadastrosunda kadastro harici tepe olarak bırakılan taşınmaz 1972 yılında mera kapsamına alınmış alanda kalmakta ise de, mera tahsis kararının kesinleşmediği, 1970, 1980 ve 1991 tarihli hava fotoğraflarına göre yöntemince yapılan araştırma ve inceleme sonunda düzenlenen jeodezi ve fotogrametri mühendisi, ziraat mühendisi ve jeoloji mühendisi ve fen bilirkişi raporlarına mahkemece yapılan keşif, uygulama ve tüm dosya kapsamından göre, davacı taraf lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. ve 14. maddesinde öngörülen imar-ihya ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği ancak davalı Hazine'den istinaf başvuru dilekçesinde kadim mera olmayan bölümlerin Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmakla Hazine'nin istinaf talebi ile mera parseli içinde kalan (D) bölüm yönünden de Hazine'nin tescil talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, ayrıca davalılar yasal hasım olduğundan yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücreti yükletilemeyeceği gerekçesiyle,

Davalı Hazinenin istinaf başvuru talebinin kısmen kabulüne, ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/11/2021 tarihli ve 2021/72-2021/270 E-K sayılı kararının HMK’nın 353/1-b/2.maddesi gereğince kaldırılmasına

Davanın kısmen kabul kısmen reddine,

1-... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi hudutları dahilinde tescil harici bırakılmış alanda kalmasından dolayı, fen bilirkişilerinin rapor ve eki krokide (A) harfi ile gösterdikleri güneyinde ... Mahallesi 169 parsel, kuzeyinde tescil harici taşlık, batısında 121 nolu parsel ve doğusu 1/1000 ölçekli imar uygulaması ile sınırlı olan, 20.908,38 m²'lik kadastro harici taşınmazın tarla vasfıyla davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline

2-... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi hudutları dahilinde tescil harici bırakılmış alanda kalmasından dolayı, fen bilirkişilerinin rapor ve eki krokide (B) harfi ile gösterdikleri güneyinde ... Mahallesi 171 parsel (ifraz sonrası 274 ve 275 parseller), kuzeyi 116 nolu parsel, batısında 172 no.lu parsel ve doğusu 118 no.lu parsel ile sınırlı olan, 17.990,61m²'lik kadastro harici taşınmazın tarla vasfıyla davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline,

3-Davacının fen bilirkişi rapor ve krokisinde (C) ve (D) harfleri ile gösterilen bölümlere ilişkin talebinin feragat nedeniyle reddine,

4-Davalı ...'nin tescil talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, reddedilen bölümler yönünden hazine adına tescil edilmesi gerektiğini, eksik araştırma ile karar verildiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro harici bırakılan yerin tescili talebi ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinin ilgili kısımları şöyledir.; "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.",

2. 17. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;"Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir."

3.4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun; 713. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;"Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." hükümlerine yer verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı Hazine vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesi (A) ve (B) ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin 1972 yılında mera kapsamına alındığını ancak mera tahsis kararının kesinleşmediği kabul edilerek 3402 sayılı Yasa'nın 14. ve 17. maddelerinin davacı lehine oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki, dava konusu taşınmaz kadastro sırasında "tepe" olarak tescil harici bırakıldığı, hali hazırda da taşınmazın bazı bölümlerinin tepe vasfında olduğu ve 3402 sayılı Yasa'nın 16/C maddesi gereğince tepe vasfındaki taşınmazların zilyetlikle kazanılamayacağı, ayrıca ziraat kurul raporunda da taşınmazın tablendikatifte mera olarak ayrılan yerde kaldığı ve meradan açma yerlerden olduğuna ilişkin tespit göz önünde bulundurulduğunda zilyetlikle kazanımın varlığından söz edilemeyecektir.

3.Hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.