"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/975 E., 2022/1152 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gümüşhane Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/836 E., 2018/587 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacılar ve davalıların kardeş olduklarını, Gümüşhane ili ... ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu tarafların babaları ...’dan intikal eden taşınmazların bir kısmının taksim ya da bağış olmamasına rağmen hatalı olarak davalılar adına ayrı ayrı tespit ve tescil edildiğini ileri sürüp miras yoluyla gelen hakka dayanarak taşınmazların davacıların miras payı oranında tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde, kadastro çalışmaları yapıldığı sırada babalarının sağ olduğunu, dava konusu taşınmazların davalılara babaları tarafından sağlığında bağış yapılıp zilyetliğin devir edildiğini, kadastro sonucu babadan gelen bir kısım taşınmazların davacılar ile davalılar adına ortak yazıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında dava konusu taşınmazların ortak miras bırakan Yakup’tan kaldığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmadığı, mirasbırakanın sağlığında mülkiyetinde bulunan dava konusu taşınmazları davalılar arasında pay ettiği, paylaştırma yaparken aklı başında, sağlıklı olduğu, sadece dava konusu edilen bu taşınmazlar yönünden paylaştırma yaptığı, kendisine ait taşınmazların tamamını erkek çocuklarına bırakmadığı, tapu kayıtlarına göre 227 ada 10 parsel, 125 ada 52 parsel, 169 ada 9 parsel, 227 ada 10 parsel,125 ada 52 parsel, 169 ada 9 parsel sayılı taşınmazların davacılar ile davalılar adına verasette iştirak şeklinde, 227 ada 6 parsel, 227 ada 11 parsel, 245 ada 26 parsel sayılı taşınmazların ise tarafların mirasbırakanı adına kayıtlı olduğu, davanın tenkis davası değil tapu iptali ve tescil davası olduğu, yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarında geçen paylaştırmanın miras bırakanın sağlığında taraflara yapmış olduğu bağış ve teslim anlamında olduğu, bağış ve zilyetliğin teslimiyle tapusuz olan bu yerlerin mülkiyetinin lehine bağışta bulunan kişiye geçeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını, yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini, gerekçeli kararında kadastro çalışmalarının yapıldığı dönemde miras bırakanın davalılar arasında yaptığı paylaştırmanın uygun bağış ve teslim olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verildiğini, dava konusu taşınmazlar üzerinde mirasbırakanın tasarruf işlemi (bağış, satış vb.) yapabilmesi için bu taşınmazların mirasbırakanın tapulu malı olması ve satış/bağış iradesini tapu memuru huzurunda resmi şekilde yapması gerektiğini, ancak gayrimenkuller kadastro tespiti çalışmaları sırasında mirasbırakan ...'nın erkek çocuklarının, babalarının yaşlılığından faydalanarak kız çocuklarından mal kaçırmak amacıyla bilirkişileri yanıltarak dava konusu taşınmazların davalılar adına tespitini sağladığını, muris muvazaası değil yolsuz tescilin bulunduğunu, muris muvazaası için mirasbırakanın tapulu taşınmazları üzerinde tasarrufta bulunmuş olması gerektiğini ancak mevcut durumda taşınmazların bulunduğu yerde yapılan kadastro çalışmalarından yararlanmak amacıyla beyan üzerine yapılan yolsuz bir tescil söz konusu olduğunu, mahalli bilirkişiler ve tanık beyanlarında genel olarak gayrimenkullerin tamamının öncesinde ortak mirasbırakan ...' ya ait olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında tespitlerin erkek çocuklar adına yapıldığını, kız çocuklara yer verilip verilmediğini bilmediklerini, davaya konu gayrimenkullerin mirasbırakandan geçmediğini, kadastro çalışmaları esnasında mirasbırakanın haksız olarak davalılar üzerlerine tespit yapıldığını ispatladıklarını, sonuç olarak herhangi malik veya zilyet sıfatı bulunmayan erkek çocuklara beyanla tespit yapılması gibi bir durum ortaya çıktığını, herhangi bir zilyetlik devri de olmadığını, yine bilirkişi raporunda 71 ada 2 ve 3 parsel dışındaki taşınmazlarda davalıların herhangi bir kullanım ve zilyetliklerinin bulunmadığının da tespit edildiğini, ortada zilyetlik dahi olmadığından beyan sonucu yapılan bir yolsuz tespit olduğunu, zilyetlik yoksa teslim de olmadığını, Yerel Mahkemenin bu hususları değerlendirmeye almadığını, ortada bir bağış sözleşmesi olduğunu varsayarak davanın reddine karar verdiğini, ... Maden A.Ş. tarafından davalı taşınmazların bulınduğu köyde yapılan kamulaştırmada davalılara ödenen kamulaştırma bedeline ilişkin yazıyı ibraz ettiklerini, davalıların yine öncesi ortak mirasbırakan babaya ait 11 parseli kadastro çalışmaların da kendi adlarına tespit ettirdiklerini, akabinde ise kamulaştırma olduğunu, bu sebeple Mahkemenin mirasbırakan Yakup'un çocukları arasında paylaştırma yaptığı yönündeki gerekçesini kabul etmediklerini, ortada erkek çocuklar arasında paylaşım olduğunu, vekalet ücreti yönünden kararın hatalı olduğunu ve bozularak kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ileri sürülen istinaf nedenlerine, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği ancak dava konusu taşınmazların tamamının keşfen belirlenen değerinin 173.333,79 TL olduğu, davacıların miras hisseleri oranında tapu iptal ve tescil isteminde bulundukları ve Gümüşhane Sulh Hukuk Mahkemesinin 12.8.2008 tarih ve 2008/305 E. - 2008/ 298 K. sayılı mirasbırakan ...’ya ait mirasçılık belgesinden davacıların miras hisselerinin 2/6 olduğu, buna göre dava değerinin 57.777,93 TL olmasına rağmen Mahkemece bu değer üzerinden davalılar yararına vekalet ücreti takdiri gerekirken taşınmazların tamamının değeri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmiş olması ve taşınmazların tamamının değeri üzerinden harcın ikmal ettirilmesinin doğru görülmediği açıklanarak bu yönlerden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile ret kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı ve miras payına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 15 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ve 713 üncü maddeleri
3. Değerlendirme
Gümüşhane ili, Kürtün ilçesi, Karamustafa köyünde 2007 yılında yapılan yapılan kadastro çalışmasında 171 ada 2-3, 173 ada 5- 6-7-8, 252 ada 2 ve 4 parsel sayılı muhtelif yüz ölçümündeki taşınmazlar senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ayrı ayrı davalılar adına tespit ve tescil edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.