Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4524 E. 2023/6570 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tespit harici bırakılan taşınmazın zilyetlik yoluyla tapuya tescili talebinin reddine ilişkin Yargıtay bozma kararına uyularak verilen kısmi kabul kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın nehir yatağı olarak tespit dışı bırakıldığı, imar-ihya ile kazanılıp kazanılmadığı, zilyetliğin süresi ve niteliği, taşınmazın imar planı durumu ve Hazine adına tescil talebi gibi hususlarda yeterli araştırma yapılmadığı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

EK KARAR TARİHİ : 01.06.2023

SAYISI : 2017/920 E., 2020/366 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul

EK KARARI TEMYİZ EDEN : Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili

Taraflar arasındaki kadastro çalışmalarında tespit harici bırakılan taşınmazın tapuya tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 12.06.2017 tarihli 2015/11142 Esas, 2017/4446 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ...ilçesi Kavuşak köyünde yapılan kadastro çalışmalarında tespit harici bırakılan 47.705,37 m2'lik taşınmazı davacının imar-ihya ettiğini ve zilyet olduğunu ileri sürerek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak bu bölümün davacı adına tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili, yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili, yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.

3.Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde, dava konusu bölüm hakkında İlçe Belediyesinin sorumlu olduğunu, Büyükşehir Belediyesinin sorumluluk alanında olmadığını belirterek açılan davanın pasif husumetten ve esastan reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

...Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.03.2015 tarih ve 2014/74 Esas, 2015/117 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 40.000 m2'lik kısmın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 12.06.2017 tarihli 2015/11142 E.- 2017/4446 K. sayılı kararıyla; karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince ... Büyükşehir Belediye Başkanlığına husumet yaygınlaştırılıp dava dilekçesi ve duruşma günü yöntemine uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanması; ayrıca Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu açıklanarak kadastro tespit tarihinden 15-20 ve 25 yıl öncesine ait üç farklı hava fotoğrafı getirtilerek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, üç kişilik ziraat mühendisleri kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi ile yeniden keşif yapılması, daha sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi, davacının (B) harfi ile gösterilen bölüme yönelik davasının ret edildiği ve davalı Hazinenin TMK’nın 713/6 ıncı maddesi uyarınca adına tescil talebi bulunduğu halde Hazinenin tescil talebi hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulmamasının isabetsiz olduğu belirtilerek karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

...1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; fen bilirkişi raporunda (A1) harfi ile gösterilen kısım üzerinde davacının 30 yılı aşkın davasız ve aralıksız zilyet bulunduğu, bu bölüm bakımından zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu, (A2) harfi ile gösterilen kısmın 2012 yılına kadar kumluk olduğu, üzerinde tarımsal amaçlı zirai faaliyet yapılmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, (A1) harfi ile gösterilen 18.810,46 m2'lik kısmın tarla vasfı ile davacı adına, (A2) harfi ile gösterilen 21.189,56 m2'lik kısmın tarla ve kumluk vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

D. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

Mahkemece verilen ek karar ile davalı ... Belediye Başkanlığınca eksik temyiz harcı yatırılmadığı gerekçesi ile temyiz talebinin reddine karar verilmiş, ek karara karşı süresi içinde davalı ... Belediye Başkanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

E.Temyiz Nedenleri

1.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, kısmen kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiğini, komşu parsellerin kadastro tutanaklarının getirilmediğini, imar-ihyanın başlama ve tamamlanma tarihlerinin yeterince araştırılmadığını, belgesiz araştırmasının yetersiz olduğunu, kıyı kenar çizgisi uygulaması yapılmadığını belirterek ve re'sen görülecek nedenlerle kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili temyiz dilekçesinde özetle, kısmen kabul kararının ve ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle kabul kararının bozularak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

F. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro çalışmaları sonucu tespit harici bırakılan taşınmazın tapuya tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi,

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17 inci maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ve 713/1 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

...Belediye Başkanlığının muhtıra tebliğine rağmen eksik temyiz harcını yatırmaması nedeniyle temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin Mahkemenin 01.06.2023 tarihli ek kararı her ne kadar davalı Belediye vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; adı geçen davalının muhtıra tebliğine rağmen temyiz harcını yatırmadığı anlaşılmakla, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

Hazine vekilinin temyiz itirazına gelince;

Mahkemece, teknik bilirkişi raporunda (A1) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.

Bilindiği üzere; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20.03.2013 tarihli ve 2012/8-869 E., 2013/375 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi bir yerin imar-ihya ile kazanılabilmesi için öncelikle taşınmazın orman sayılmayan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki arazilerden olması gerekir. Kamu hizmetine tahsis, hukuken olabileceği gibi fiilen de olabilir. Kamu hizmetine tahsis edilmeyen Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşlık, orman sayılmayan çalılık, makilik ve fundalık gibi topraklar imar ve ihyaya müsait olan yerlerdir. 3402 sayılı Kanun'un 16/A maddesinde belirtilen hizmet malları, 16/B maddesinde belirtilen orta malları, yollar, meydanlar ile 16/C ve 16/D maddelerinde belirtilen taşınmazların imar ve ihya ile kazanılması mümkün değildir.

Nitekim, nehir ve çay gibi akarsuların eski (terk edilmiş, metruk) yatakları kural olarak Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdendir. Ancak bu yerlerin koşulları oluştuğu takdirde imar ve ihya ile kazanılması mümkündür. Buna karşılık aktif nehir ve çay yatakları etki alanında bulunan yerlerin imar ve ihya ile kazanılması mümkün değildir (HGK'nın 02.10.1996 tarih ve 1996/20-429 E., 1996/643 K.; HGK'nın 18.02.1998 tarih ve 1998/4-122 E., 1998/138 K. sayılı ilamları).

Somut olayda; ... ili ...ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan dava konusu taşınmaz bölümünün 1976 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında nehir yatağı vasfı ile tespit dışı bırakıldığı anlaşılmaktadır.

Dava konusu taşınmazın tescil harici bırakılma nedeni dikkate alındığında ... nehrinin yatak değiştirip değiştirmediği, taşınmazın halen bu niteliğini koruyup korumadığı, nehirde taşkın olup olmadığı, ıslah çalışması yapılıp yapılmadığı, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, imar-ihya suretiyle elde edilip edilmediği, bu şekilde elde edilmiş ise imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıl süre ile ekonomik amaca uygun kullanım olup olmadığı hakkında yeterli araştırma yapılmamıştır. Ayrıca, taşınmaz bölümünün imar planı kapsamında kalıp kalmadığı hususu tespit edilmemiş, yine davacı yönünden belgesiz zilyetlik yolu ile edinilebilecek miktar üzerinde durulmamıştır.

Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle davacı adına aynı çalışma alanında belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tespit ve tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı hususu Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorularak varsa bu şekilde tespit edilen taşınmazların kesinleşme durumlarını da gösterir biçimde tespit tutanaklarının onaylı örnekleri, kesinleşmiş olanların kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları, hükmen kesinleşenler bulunmakta ise tescil ilamları getirtilerek dosya içine konulmalı; aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2 inci maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanılmalı; taşınmaz bölümünün imar planı sınırları içinde kalıp kalmadığı, imar planı sınırları içinde kalıyorsa hangi yıl imar planı sınırları içine alındığı ve imar planının hangi tarihte onaylanarak kesinleştiği ...Belediye Başkanlığı ve ... Büyükşehir Belediye Başkanlığından sorularak imar planının onaylı bir örneği ve eki belgeler dosya arasına getirtilmeli; Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünden taşınmazın sınırında bulunan ... nehrinde ıslah veya sedde çalışması yapılıp yapılmadığı, nehrin yatak değiştirip değiştirmediği ve nehirde taşkın olup olmadığı hususları sorulmalıdır.

Bundan sonra; mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, ziraat mühendisi bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi, 3 kişilik jeolog mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı; bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, davacı ya da başkaları tarafından toprak getirtilip doldurulup doldurulmadığı, nehrin yatak değiştirip değiştirmediği, sel baskını olup olmadığı, en son sel baskının ne zaman olduğu hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmelidir.

Diğer taraftan; ziraat mühendisi bilirkişisinden nizalı taşınmaz bölümün toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihya edilip edilmediğini, imar ihya edilmiş ise imar ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman tamamlandığını ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, taşınmazın halen nehir yatağı vasfında olup olmadığını belirten, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip üzerinde taşınmazın sınırlarının işaretlenmesi istenilmelidir.

Üç kişilik Jeolog bilirkişi kuruluna zemin incelemesi yaptırılarak dava konusu taşınmazın nehir yatağı vasfında olup olmadığı, halen aktif ya da pasif nehir yatağında kalıp kalmadığı, nehir yatağından kazanılıp kazanılmadığı, nehrin taşkın sahası kapsamında bulunup bulunmadığı ve nehrin aktif olup olmadığı hususlarında kot farkını da gösterir, önceki raporu irdeler ve çelişkileri giderir mahiyette rapor hazırlatılmalıdır.

Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve temin edilebilecek en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, nehrin yatak değiştirip değiştirmediğini, imar-ihya edilip edilmediği, imar-ihya edilmiş ise ne zaman başlanıp hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmelidir.

Fen bilirkişisine keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmelidir.

Öte yandan; Mahkeme hâkiminin, taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalıdır.

Son olarak da; 3402 sayılı Kanun'un 17 inci maddesi göz önüne alınarak taşınmaz imar planı kapsamında ise imar planı onay tarihinden önce, imar planı kapsamı dışındaysa dava tarihine kadar 3402 sayılı Kanun'un 14 ve 17 inci maddelerinde öngörülen koşulların davacı taraf yararına gerçekleşmiş olup olmadığı tüm deliller ile birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve Kanun'a uygun ek kararın ONANMASINA,

2.Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Aşağıda yazılı 35,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ... Belediye Başkanlığından alınmasına,

Temyiz eden davalı ... harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

21.11.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.