Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4526 E. 2024/4946 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil ile ecrimisil taleplerinin birlikte görüldüğü davada, her bir talep için ayrı ayrı temyiz kesinlik sınırının uygulanıp uygulanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının tapu iptali ve tescili ile ecrimisil taleplerinin objektif dava birleşmesi niteliğinde olduğu, her bir talebin ayrı bir dava olarak değerlendirilmesi gerektiği ve bu nedenle her bir talep için ayrı ayrı temyiz kesinlik sınırının uygulanması gerektiği gözetilerek temyiz taleplerinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2305 E., 2023/213 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul-Kısmen Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çerkezköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/634 E., 2021/357 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın tapu iptali ve tescil talebi yönünden kabulüne, ecrimisil istemi yönünden reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352/1-(b) hükmü uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Hemen belirtilmelidir ki; HMK’nin “Davaların Yığılması” başlığını taşıyan 110-(1) maddesinde “ Davacı, aynı davalıya karşı olan, birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, birlikte dava edilen taleplerin tamamının aynı yargı çeşidi içinde yer alması ve taleplerin tümü bakımından ortak yetkili bir mahkemenin bulunması şarttır.” şeklindeki düzenleme ile aynı yargı sınırları içinde davacının, aynı davalıya karşı birden fazla talebini ileri sürme olanağı tanınarak, dava şartları belirlenmiştir.

Aynı yargılama sınırları içinde birden fazla bağımsız davanın bulunması hali olarak nitelendirilen dava birleşmesini iki guruba ayırmak mümkündür. Bunlardan birincisi, davacı veya davalı yanda veya hem davacı hem de davalı yanda, taraf çokluğu olması sebebiyle doğan “ subjektif dava birleşmesi”; diğeri ise aynı yargılama sınırları içinde ve taraflardan birinin diğerine karşı birden fazla davasının bulunması halinden doğan “objektif dava birleşmesidir”. (Yavuz Alangoya, Medeni Usul Hukukunda Dava Ortaklığı,S:30, Aynı yönde, Sabri Şakir Ansay, Hukuk Yargılama Usulleri, S:83,129.)

Bir davada objektif dava birleşmesinden bahsedebilmek için; taraflarının aynı olması, başka bir deyişle davacının, birden fazla talebini aynı davalıya karşı ileri sürmesi, birbirinden bağımsız birden fazla asli talebin bulunması, taleplerin aynı yargı çeşidi içinde yer alması ve aynı yargılama usulüne tabi olması gerekir.

Davaların yığılmasında (objektif dava birleşmesi) görünüşte tek bir dava dilekçesi bulunmasına rağmen aslında dava dilekçesinde belirtilen talep sayısı kadar birbirinden ayrı bağımsız dava vardır ve yargılamada her bir dava (talep) bağımsız olarak ayrı ayrı işlem görür ve karara bağlanır (Kuru/Arslan/Yılmaz: Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Ankara 2011, S:284,285).

Somut olayda; davacı dava dilekçesi ile davalıya karşı tapu iptali ve tescili ile ecrimisil taleplerini aynı davada birleştirmiştir. Davacının talepleri yönünden objektif dava birleşmesi söz konusu olup birlikte açılan dava sayısı kadar talep sonucu ve dava bulunduğuna göre her bir talep için ayrı ayrı temyiz kesinlik sınırı belirlenmelidir.

Dosya içeriğine göre; davacı tarafça temyize konu edilen ecrimisil davasının değeri 81.308,57 TL, davalı tarafça temyize konu edilen tapu iptali ve tescili davasının değeri 205.000,00 TL olup anılan değerler Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730.00 TL’nin altında kalmaktadır.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.