"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1545 E., 2023/1017 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/47 E., 2021/141 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; iş kurmak için krediye ihtiyacı olduğunu, dava konusu 9121 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 10 nolu bağımsız bölümü satın almak için kullanmış olduğu kredi nedeniyle kredi borcu bulunduğundan yeniden kredi kullanmasının söz konusu olamadığını, dava konusu taşınmazı davalı ...’ın kredi çekmesi, önceki kredi borcunun kapanması, komisyon alacağını alması, kalan meblağın kendisine verilmesi ve 3 ay sonra taşınmazın iade edilmesi inancı ile devrettiğini, davalının inançlı temlik sonucu almış olduğu taşınmazı bilgisi ve rızası dışında diğer davalı ...’e temlik ettiğini, davalı ...’den taşınmazı geri isteğini, ancak 200.000,00 TL ödenmesini talep ettiğini, aleyhine kira alacağının tahsiline ilişkin takip başlattığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmazsa bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ...; taşınmazı yatırım amaçlı 100.000 TL bedelle satın aldığını, inançlı temlik nedeniyle taşınmazın devredildiğine dair iddialarının gerçek dışı ve tamamen kötüniyetli olduğunu, 80.000 TL kredi kullandığını, 14.000 TL ve 6.000 TL tapu devir masrafı olmak üzere ödeme yaptığını, ceza yargılamasının sonuçsuz kaldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; dava konusu taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, davacı tarafın taşınmazda kiracı sıfatı ile oturduğunu, satın alındığında bu durumun davacıya bildirildiğini ve kira ödemelerinin artık yeni malik olan kendisine yapılmasının istendiğini, davacı tarafın 4 ay boyunca kira ödemelerini düzenli ödediğini, akabinde kirasını ödememeye başladığını, ödenmeyen kira bedellerine ilişkin borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, taşınmazı gerçek fiyatı ve konut kredisi kullanarak aldığını ve halen kredi borcunu ödediğini, iyiniyetli 3. kişi olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.04.2021 tarih 2018/47 E., 2021/141 K. sayılı kararı ile; inançlı işlemin yazılı delille ispat edilmesi gerektiği, davacının yazılı delili veya delil başlangıcı bulunmadığı, davalı ...’in kötüniyetli olduğuna ilişkin delil sunulmadığı, iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dava dilekçesindeki beyanları tekrarla davalı ..., ... ve dava dışı ...'nun müvekkilinin içinde bulunduğu durumdan faydalanmak suretiyle güvenini ve iyiniyetini suistimal ederek malik olduğu taşınmazı hukuka aykırı yolla iktisap ettiklerini, dosyaya sunmuş oldukları ses kaydı ve whatsapp yazışmalarının yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunu, incelenmeden hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu belirtip kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 09.06.2023 tarih 2021/1545 E., 2023/1017 K. sayılı kararı ile; davacı tarafça inançlı işlemin varlığının yazılı delil ile ispat edilemediği gibi sunulan ses kaydı ve whatsapp yazışmalarının delil başlangıcı niteliğinde bulunmadığı, davacı tarafın yemin deliline de dayanmadığı gözetildiğinde davacı tarafça davada dayanılan inançlı işlemin varlığının kanıtlanamadığı, davalı ...'nin kötüniyetli olduğunu ispata yarar herhangi bir delil ibraz edilmediği gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/(1).b.1. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki beyanlarını yineleyerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.
3. Değerlendirme
Dava konusu 9121 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 10 nolu bağımsız bölümün üzerinde HSBC bankası lehine 13.03.2013 tarihli 131.382 TL bedelli 1. derece ipotek varken davacı ... tarafından 26.06.2015 tarihinde 100.000 TL bedelle davalı ...’a devredildiği, temlikte davalı ...’ın kullanmış olduğu 80.000 TL’lik konut kredisi nedeniyle aynı banka lehine 102.485,28 TL bedelli 2. derece ipotek tesis edildiği, kredi bedelinden 29.06.2015 tarihinde 78.700 TL davacının hesabına gönderildiği, davalı ...’ın taşınmazı 10.07.2015 tarihinde 100.000 TL bedelle davalı ...’e devrettiği, temlikte İş Bankası lehine 3. derece 490.000 TL bedelle ipotek tesis edildiği, davalı ...’in 10.07.2015 tarihinde 180.000 TL kredi kullandığı ve bu bedelin dava konusu taşınmaza ilişkin konut kredi bedelinden açıklaması ile davalı ...’a ödendiği anlaşılmaktadır.
Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle,
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.