"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/90 E., 2014/241 K.
HÜKÜM : Davanın açılmamış sayılmasına
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Yargıtay 8. Hukuk Dairesince bozma karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karar davacı ... Köyü Tüzel Kişiliği tarafından süresinde temyiz edilmiş, Mahkemenin 31.03.2022 tarihli ek kararıyla davacının taraf sıfatı bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar verilmiş, ek karar bu defa İbriktepe Köyü Tüzel Kişiliği ile ihbar olunan İl Özel İdaresi vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ilçesi, .... Köyü hudutları dahilinde bulunan 137 ada 14 parsel, 170 (173) ada 21 parsel, 179 ada 86 parsel, 187 ada 5 parsel, Kartaltepe mevkii 2 parsel, 207 ada 20 parsel, 265 ada 5 parsel, ... mevkii 7 parsel, 173 ada 9 parsel, 185 ada 2 parsel, 175 ada 20 parsel, 255 ada 21 parsel ve 229 ada 68 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmaları sonucunda Hazine adına tespit ve tescil edildiklerini, bu tescillerin hukuki mesnetten yoksun olduğunu, şöyleki; adı geçen taşınmazların 60 yılı aşkın süreden beri çekişmesiz ve aralıksız olarak köy muhtarlığı ve belde belediyesi tarafından kullanıldığını ileri sürerek, davaya konu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili belediye adına tapuya tescillerini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi; bir kısım taşınmazların şahıs arazisi olduklarını, kalan taşınmazların ise Hazine adına tescilli olup ilgili yasası uyarınca köy okulu ve öğretmenlerine tahsisli bulunduklarını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 04.11.2011 tarihli ve 2001/201 Esas, 2011/310 Karar sayılı kararıyla; davaya konu taşınmazların değeri üzerinden eksik nispi harcın tamamlaması için davacı tarafa ihtaratlı kesin süre verilmesine rağmen kesin sürenin gereğinin yerine getirilmediği, o halde elde usulüne uygun olarak açılmış bir davanın varlığından söz edilemeyeceği gerekçesiyle, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Karar, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 05.11.2011 tarihli ve 2012/3176 Esas, 2012/9903 Karar sayılı kararıyla; HMK'nın 150/4 üncü maddesine (HUMK 409/IV. maddesi) göre, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davaların, sürenin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılacağı ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kaydın kapatılacağı, bu halde Mahkemece anılan usul kuralları gereğince işlem yapılması gerekirken, yazılı gerekçeyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin isabetsizliğine değinilerek bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafça harç ikmal edilmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
2. Mahkemenin 31.03.2022 tarihli ek kararıyla, davacı ... Köyü Tüzel Kişiliğinin temyiz isteminin taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda tarihi belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davacı İpsala Köyü Muhtarlığı ile ihbar olunan İl Özel İdaresi temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.İhbar olunan İl Özel İdaresi vekili temyiz dilekçesinde özetle; köyün taraf sıfatı bulunduğunu, harç ikmali için süre verilmeden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğunu öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davacı ... Tüzel Kişiliği'nin ek karara karşı temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece İbriktepe Köyü Muhtarlığı davaya dahil edilmediğinden harcın tamamlanamadığını, eldeki davada köy tüzel kişiliğinin taraf sıfatı bulunduğunu öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup temyiz incelemesinde öncelikle değerlendirilmesi gereken husus, davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 150 nci maddesi; 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 2/1, 15, 16, 28, 30, 32 nci maddeleri; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2022/1-868 Esas, 2023/1056 Karar sayılı kararı
3. Değerlendirme
1. Somut olayda, davacı ...’nın nüfusunun ikibinin altına düşmesi nedeniyle 2013 yılında belediye tüzel kişiliği sona ererek köye dönüşmüş olup, ... Köy Tüzel Kişiliği tarafından kararın 14.03.2022 tarihinde temyiz edildiği, Mahkemenin 31.03.2022 tarihli ek kararıyla kapatılan Belediye’nin haklarının bütün halinde İl Özel İdaresine geçtiği, bu sebeple temyize gelen Köy Muhtarlığının dosyada taraf olmadığı gerekçesiyle taraf sıfatı yokluğundan temyiz isteminin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Ne var ki, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 11. maddesinde “ Tüzel kişiliği kaldırılan belediyenin tasfiyesi il özel idaresi tarafından yapılır. Bu belediyenin taşınır ve taşınmaz malları ile hak, alacak ve borçları ilgili köy tüzel kişiliğine intikal eder” hükümlerine yer verilmiştir. Hal böyle olunca; ... Köy Tüzel Kişiliği’nin temyizde hukuki yararı ve taraf sıfatının bulunduğu anlaşıldığından, Mahkemece verilen 31.03.2022 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
2. İşin esası hakkındaki temyiz isteğinin incelenmesine gelince; Mahkemece işlemden kaldırılma tarihinden itibaren üç aylık süresi içerisinde harç yatırılmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Mahkemece Bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; hükmüne uyulan bozma ilamında davacı geçerli bir özrü bulunmadan dava değeri üzerinden eksik nispi harcı süresinde yatırmamış, bu konudaki kesin süreyi içeren ara kararına uygun işlem yapmamış ise, HMK'nın 150/1 inci maddesi (HUMK 409/1 inci maddesi) uyarınca dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği, dosyası işlemden kaldırılmış olan davanın, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebileceği, HMK'nın 150/4 üncü maddesine (HUMK 409/IV. maddesi) göre işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davaların, sürenin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılacağı ve Mahkemece kendiliğinden karar verilerek kaydın kapatılacağının açık olduğu, bu halde anılan usul kuralları gereğince işlem yapılması gerekirken, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin doğru olmadığına değinilmiş ancak Mahkemece bozma ilamında belirtildiği gibi, davacı tarafa harcın yatırılması için usulüne uygun ihtarat içerir şekilde kesin süre verilmeden, dosyanın işlemden kaldırılmasına, akabinde de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır.
3. Harçlar Kanunu’nun 16 ncı maddesinde “Değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerler esastır. Müdahelenin men'i tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taallük eden davalarda gayrimenkulün değeri nazara alınır” hükmü öngörülmüştür.Dava açılırken peşin olarak ödenmesi gereken harcın eksik ödenmesi hâlinde eksik harcın ne şekilde tamamlatılacağı 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 30 uncu maddesinde açıklanmıştır. Buna göre, yargılama sırasında tespit olunan dava değerinin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için yargılamaya devam olunacağı, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilâm harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunamayacağı belirtilmiştir. Görüldüğü üzere Harçlar Kanunu’nda, harç alınması veya tamamlanması yanların isteklerine bırakılmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (resen) gözetilmesi hükme bağlanmış ve yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmıştır.
4. Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; tapu iptali ve tescil istemine ilişkin eldeki davada açıklanan hükümler çerçevesinde dava değeri üzerinden peşin nispi harcın yatırılması gerekmektedir. Hal böyle olunca; Mahkemece davacı tarafa, Harçlar Kanunu'nun 30 ve 32 nci maddeleri uyarınca eksik yatırıldığı tespit edilen nispi peşin harcın tamamlanmasına ilişkin usulüne uygun ihtarat içerir şekilde kesin süre verilmesi, bu sürede harç tamamlanırsa yargılamaya devam edilerek işin esasına girilmesi, tamamlanmazsa 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150 nci maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılması, süresi içerisinde harç tamamlanarak dosya yenilenmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği göz önünde bulundurularak sonucuna göre karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle Kanun ve uygulamaya aykırı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı tarafın temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkemenin 31.03.2022 tarihli temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararının KALDIRILMASINA, 29.09.2014 tarihli asıl kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının ilgililere iadesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-3 üncü maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,11.03.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.