Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4562 E. 2024/5334 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sahte vekaletname ile devredilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili ile bedel ve tazminat taleplerine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, sahtecilikle devredilen taşınmazın bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ve faiz talebinin reddine ilişkin kararı, usul ve hukuka uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/217 E., 2023/212 K.

HÜKÜM : Asıl Dava Kısmen Kabul-Birleştirilen Davanın Açılmamış Sayılmasına

Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali-tescil, temliken tescil, olmazsa bedel ve birleştirilen tazminat davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Karar asıl davada davalı-karşı davada davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı asıl davada; kimlik bilgileri kullanılarak düzenlenen sahte nüfus cüzdanı ile sahte vekaletname çıkartıldığını ve maliki olduğu 3015 parsel sayılı taşınmazın, davalıya temlik edildiğini, daha sonra davalı tarafından taşınmaz üzerinde bina yapıldığını, sahtecilik nedeniyle temlikin geçerli olmadığını ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında davalının arsa bedelinin ödenmesine ilişkin teklifini kabul ederek bedele faiz işletilmesi isteminde bulunmuş, birleştirilen davada ise taşınmazın dava tarihinde tespit edilen 351.900TL değerinin 05.06.2014 tarihinde depo edildiği tarihe kadar ki 1114 günlük süre için TC Merkez Bankasınca belirlenmiş en yüksek faizin hesaplanarak davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; sahtecilik iddiası ile ilgisinin olmadığını, taşınmazı emlakçı aracılığı ile bulup kendisini vekil olarak tanıtan dava dışı ....’tan 310.000,00 TL’ye satın aldığını ve iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş; karşı davasında ise çekişmeli taşınmaz üzerine inşa ettiği dört katlı yapı değerinin arsa değerinden fazla olduğunu, bedelin de ödendiğini, temlikten bir gün önce avukatın ofisinde 10.000 TL kapora verildiği, vekilin isteği üzerine geri kalan 300.000 TL'nin tapuda elden verildiğini, iyiniyetli olduğunu, durumu bilmesinin mümkün olmadığını, taşınmazdaki binanın 1.000.000 TL olduğunu, davanın açılmasında sorumluluğu olmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden de sorumlulu olmayacağını, davacıya arsa bedelini ileride sorumlulara rücu etmek kaydıyla ödemeyi, arsanın iyiniyetli yapı maliki adına hükmen tescilini, ikinci defa ödeme nedeniyle ... ve Noterliğe davanın ihbarını, davacının davasının kabulü- karşı davanın reddi halinde sebepsiz zenginleşme nedeniyle binanın güncel değerinin dava tarihinden itibaren faiziyle tahsilini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece; davacının, davalının temliken tescil isteğini kabul ettiği gerekçesiyle taşınmaz değeri olarak belirlenen 488.750,00 TL'nin karar kesinleştiğinde işleyen yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

Dairenin 07.06.2018 tarihli ve 2015/11994 E., 2018/11153 K. sayılı kararıyla; yeniden bilirkişi heyeti ile keşif yapılarak önceden alınan bilirkişi raporları da irdelenmek suretiyle taşınmazın satış tarihindeki yüzölçümü üzerinden dava tarihindeki değerini gösteren rapor alınması ve bu değer üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi, davalı tarafından yargılama sırasında ilk aşamada 05.06.2014 tarihinde bankaya depo edilen 351.900,00 TL’nin faiz getirisi de olduğu gözetilerek son alınan raporda bu miktardan fazla bir bedel olduğu tespitinin yapılması halinde, belirlenen fark üzerinden faize hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece, davanın kabulü ile karşı tarafın temliken tescil işlemi dikkate alınarak depo edilen 547.400,00 TL'nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde işleyen yasal faiz ile birlikte davacı-karşı davalıya ödenmesine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

Dairenin 15.03.2021 tarihli ve 2020/2482 E., 2021/1442 K. sayılı kararıyla; hükmüne uyulan bozma ilamında belirtilen hususların yerine getirilmesi, karşı dava ve birleştirilse bile ayrı dava olma özelliğini koruyan birleştirilen dava ile ilgili usulü kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle olumlu veya olumsuz hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesi 22.06.2023 tarih 2021/217E., 2023/212K. kararıyla, davanın kabulüne, asıl davanın konusu olan 547.400,00 TL'nin hesaplanan kademeli faiz tablosunun ikinci şıkkında yer alan Vakıfbank hesapları da değerlendirilerek 223.915,09 TL'nin davalı-karşı davacıdan tahsili ile karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı-karşı davalı tarafa ödenmesine, karşı dava yönünden asıl davada tescil işlemi yerine getirilmediğinden ve buna bağlı faiz talebine hükmedilemeyeceğinden bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı ... vekili temyiz dilekçesinde; son raporun bozma ilamına uygun olmadığını, depo bedellerine faiz uygulandığını, ilk depo bedeline kadarki süreçte de iyiniyetli olduğundan faiz işletilmeyeceğini, sadece 1-2 ile 2-3 depo bedeli arası faizin hesaplanması gerektiğini, karşı davada hüküm kurulmasına yer olmadığına dair karar verilmesine ve dava tarihi itibarıyla haklı olmasına rağmen lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin haksız olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava, sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil; karşı dava, temliken tescil, olmazsa bedel; birleştirilen dava, tazminat isteklerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesi, 1022. maddesinin birinci fıkrası, 1023. maddesi, 1024. maddesinin ikinci fıkrası, 1025. maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

Dava konusu 3015 parsel sayılı 333,24 m2 miktarlı arsa nitelikli taşınmaz davacı adına kayıtlı iken davacı adına satış yetkisi de içeren Bakırköy 25. Noterliğinin 07.06.2010 tarih .... yevmiye numaralı vekaletname ile Avukat .....’in vekil tayin edildiği, vekaletnameye istinaden çekişme konusu taşınmazın 120.000,00 TL bedel karşılığında 18.06.2010 tarihinde davalı ...’ye devredildiği, davacının sahte kimlik bilgileri kullanıldığına ilişkin şikayeti üzerine ... aleyhine başlatılan ceza soruşturması neticesinde, İstanbul Anadolu 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.01.2014 tarih 2012/589 Esas, 2014/33 Karar sayılı kararı ile resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçunun sabit olduğu gerekçesiyle mahkumiyet karar verildiği anlaşılmaktadır.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanunu’un geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı-karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 28.044,67 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.