"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/749 E., 2023/941 K.
DAVA TARİHİ : 19.12.2019
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/397 E., 2023/128 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, Merkez,...Mahallesinde 22-a maddesi kapsamında güncellendirme, sınırlandırma ve tespit çalışmaları yapıldığını, bu çalışmalar sırasında eski 112 ada 2 parsel yeni 6383 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 14.423,69 m2 iken, 17.341,63 m² olarak tescil edildiğini, yüzölçümünde artış meydana geldiğini ileri sürerek davalı adına yapılan hukuka aykırı miktar fazlası tescilin iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davanın hak düşürücü süre ve zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın mülkiyetin tespiti amacıyla yapılan tesis kadastrosunun 1974 tarihinde kesinleşmesinden on yıl sonra 19.12.2019 tarihinde ikame edildiği gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı ... vekili ve davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu edilen işlemin, tesis kadastrosu olmayıp 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi kapsamında yapılan uygulama (yenileme) kadastro çalışması olduğunu, söz konusu parseli de kapsayan alanda tesis kadastrosunun 1970'li yıllarda yapılarak tescil edildiğini, iş bu davaya konu taşınmaza ilişkin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi kapsamında yapılan uygulama (yenileme) kadastrosuna itiraza yönelik davada davacının davasının reddedildiğini ve bu red kararının da kesinleşmiş olduğu göz önünde bulundurularak bu davanın da reddine karar verilmesi ve vekalet ücretinin de nispi olarak dava konusu taşınmazın değeri üzerinden hükmedilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 27.01.1975 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edildiği, tutanağın kesinleştiği tarih ile dava tarihi olan 19.12.2019 tarihi arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine; kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7 nci maddesi uyarınca AAÜT'sinin 7/2 nci maddesine göre dava dilekçesinde gösterilen 72.704,70 TL üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücreti maktu vekalet ücretini geçeceğinden mahkemece maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine;
karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı ... vekili tarafından, istinaf sebeplerine ek olarak itiraza konu kadastro tespitinde davalılara kazandırılan alanın tescil harici (hazine arazisi) alan olduğu, yapılan işlem yolsuz tescil olduğundan bu durumda hak düşürücü sürenin uygulanmasının hukuka uygun olmadığı belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istenilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü ve 14 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davacı ... tarafından, uygulama kadastrosu sırasında ... ili, Merkez,...Mahallesi eski 112 ada 2 parsel yeni 6383 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tescil harici alan aleyhine büyüdüğü iddiasıyla uygulama kadastrosu askı ilanı içinde miktar fazlasının iptali talep edilmiş, yargılama sırasında Mahkemece dava dilekçesinin açıklanmasının istenmesi üzerine, davacı vekili taleplerinin hem uygulama kadastrosuna itiraz hem de mülkiyet iddiası olduğunu bildirilmiş, sonrasında mülkiyet iddiasını içerir yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davası uygulama kadastrosu davasından tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmiştir.
3. 1973 yılında yapılan tesis kadastrosu sırasında dava konusu ... ili, Merkez,...köyü 153 parsel sayılı 15.100,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydına istinaden tespit görmüş, kadastro tespiti 27.01.1975 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir. 2011 yılında yapılan uygulama kadastrosu sonucu taşınmaz 112 ada 2 parsel numarasını almış ve 14.423,69 m² olarak yüzölçümü düzeltilmiş, son yapılan uygulama kadastrosu sırasında ise...(İmaret) Mahallesi 6383 ada 2 parsel numarasını almış ve yüzölçümü 17.341,63 m² olarak düzeltilmiştir.
Eldeki davanın 19.12.2019 tarihinde açıldığı, tespit tarihi ile kesinleşme tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olduğu anlaşılmıştır.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.