"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/2 E., 2023/352 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili ve katılma yoluyla bir kısım davacılar vekili Avukat ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Asıl ve birleşen dosyalarda davacılar; ... Köyünde kain ve kadastro çalışmaları sırasında 1954 yılında taşlık vasfıyla tapulama harici bırakılan taşınmazın bir bölümü yönünden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adlarına tescil istemiyle ayrı ayrı dava açmış olup bilahare yargılama devam ederken taşınmaz 733 parsel numarasıyla 2012 yılında Hazine adına idari yoldan tescil edilmiş, davacılar ... ve ... kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmışlardır.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili; taşınmazın zilyetlikle özel mülkiyete konu teşkil edemeyeceğini, davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
III. YARGILAMA SAFAHATİ VE MAHKEME KARARI
1- Batman 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.03.2013 tarihli ve 2012/8 Esas, 2013/147 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, katılan ...'in davasının reddine, davacılar ..., ..., ..., ... ve ...’in davasının kısmen kabulüne, 733 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün katılan ..., (D) ve (F) harfi ile gösterilen bölümlerin davacı ..., (G) ve (I) harfi ile gösterilen bölümlerin davacı ..., (J) harfi ile gösterilen bölümün davacı ..., (K) harfi ile gösterilen bölümün davacı ... adlarına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili ve müdahil ... tarafından temyiz edilmiştir.
2-Yargıtay ( kapatılan )16. Hukuk Dairesinin 13.10.2014 tarihli ve 2013/10534 Esas, 2014/11098 Karar sayılı kararıyla; taşınmazın niteliği, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin sürdürülüş biçimi ve süresinin uygun şekilde araştırılmadığı, hava fotoğraflarından yararlanılmadığı, dava tarihi olan 2008 yılından geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının dosyaya kazandırılarak ve 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu katılımı ile yeniden keşif yapılması gerektiği, eksik incelemeyle hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3- Batman 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.12.2019 tarihli ve 2015/118 Esas, 2019/1025 Karar sayılı kararıyla; bilirkişi raporunda yeşil renkle gösterilen kısımların davacılar tarafından tarım arazisi olarak kullanıldığı, bu yerler üzerinde tarımsal faaliyetin yapıldığı, davacılar tarafından imar-ihya edilerek ve 20 yıldan fazla bir süre nizasız ve fasılasız olarak kullanıldığı, yine bilirkişi raporunda kırmızı renkle gösterilen kısımların ekilip biçilmeye uygun olmadığı, raporda mavi renkle gösterilen kısımların 20 yıllık kullanım süresinin dolmadığı, gerekçesiyle bilirkişi raporunda yeşil renkle gösterilen kısımlara ilişkin davanın kabulüne, mavi renk ve kırmızı renk ile gösterilen alanlar yönünden davanın reddi ile bu alanların Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4-Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 10.10.2022 tarih, 2022/5814 Esas, 2022/6569 Karar sayılı kararıyla; davalı Hazine vekilinin esasa yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, bozmadan önceki Mahkeme kararında taşınmaz bölümünün (J) harfi ile 13.462,00 m2 olarak gösterildiği, bu bölüme yönelik davacı tarafından temyiz yoluna gidilmediği, hükme esas alınan 28/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda ise bu taşınmaz bölümünün (J) harfiyle 17.054,65 m2 olarak gösterildiği, davacı ... adına tesciline karar verildiği dolayısıyla önceki hükmün davacı ... tarafından temyiz edilmediğinden davalı Hazine lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu, usuli kazanılmış hak kurallarına riayet edilerek ilk bilirkişi raporunda belirlenen yer kadar bölümün davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken fazla miktarda tescile karar verilmiş olması ve bilirkişiden ek rapor alınarak 28.01.2019 tarihli hükme esas alınan rapordaki duruma göre kabul ve reddedilen her bir bölüm yönünden ayrı ayrı dava değerinin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanması, gerekirse eksik harcın tamamlattırılması, harç, vekalet ücretlerinin belirlenecek dava değeri esas alınarak belirlenmesi gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
5-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma İlamında belirtildiği hususlarda taşınmazın değerinin tespiti için dosyanın bilirkişi heyetine tevdii edildiği, tespit edilen bedel doğrultusunda eksik harcın ikmal edildiği, bilirkişi raporlarından her bir davacının kullandıkları alanların belli olduğu, bu alanların ayrı harflerle gösterildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle, müdahil davacı ... yönünden 11.12.2019 tarihinde verilen karara karşı asli müdahil ... tarafından kanun yoluna başvurulmadığı, davalı lehine usuli kazanılmış hak doğduğu gerekçesiyle adı geçen asli müdahil yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve katılma yoluyla bir kısım davacılar vekili Av.... temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Bir kısım davacılar vekili Av.... temyiz dilekçesinde özetle; vekalet ücreti yönünden bozma gereğinin yerine getirilmediğini, davanın mahiyeti uyarınca vekalet ücretinin nispi olarak belirlenmesi gerektiğini, her bir dava müstakil olması sebebiyle ayrı ayrı hüküm kurulması ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın düzelterek onanmasını talep etmiştir.
Davalı Hazine vekili özetle; ziraat bilirkişi raporunun aydınlatıcı nitelikte olmadığını, belirsiz ifadeler kullanılarak rapor düzenlendiğini, raporun kendi içinde çelişkili olduğunu, davanın reddi gerektiğini, davacı ... lehine tescil edilen yerin 40 dönümü aştığını, davanın ispat edilemediğini, eksik incelemeyle karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 üncü maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 713 üncü maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190 ıncı maddesi
3. Değerlendirme
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın uygulanacağı davalar yönünden HUMK’nın 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, bozma ilamına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan nedenlerle
Yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
29.04.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.