Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4604 E. 2024/5518 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışması sonucu davalılar adına tescil edilen taşınmazın, davacılar tarafından kadastro öncesi zilyetlikle iktisap edildiği iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, zilyetliğin sabit olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, hava fotoğrafları ve diğer delillerden davacıların taşınmazı uzun süreli ve aralıksız olarak kullandıklarının anlaşılması ve zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gözetilerek, yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/765 E., 2023/1000 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kulu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/32 E., 2023/64 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve isteğine ilişkin davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılması ve davanın yeniden görülmesi için Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi tarafından kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; çekişmeli 101 ada 47 parsel sayılı taşınmazın davacılara ait olduğunu, önceki bayilerle birlikte toplam zilyetliğin 60 yıla eriştiğini, nizasız ve fasılasız hüsniyetle ve malik sıfatı ile taşınmazın davacılar tarafından kullanıldığını, kadastro çalışmaları sırasında bilirkişilerin yanlış beyanları sonucu taşınmazın sehven davalılar adına tespit ve tescil edildiğini iddia ederek tapu iptali ve tescilini talep etmişlerdir.

II.CEVAP

Davalılar ... ve ... cevap dilekçesinde özetle; çekişmeli taşınmazın eklemeli biçimde zilyetlik ve tasarruflarında olduğunu, davalılar yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğunu, davacıların iddialarının doğru olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Kulu Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.05.2021 tarih ve 2016/700 Esas, 2021/359 Karar sayılı kararıyla: çekişmeli taşınmazın davalıların zilyetlik ve tasarrufunda olduğu, davacıların iddiasına ispat edemedikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Kaldırma Kararı

Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 25.05.2021 tarih ve 2021/1581 Esas, 2021/1665 Karar sayılı kaldırma kararında; ''...Doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle çekişmeli taşınmaza komşu Akvirançarsak köyü çalışma alanında bulunan 123610 ada 50, 56 ve 57 parsellerin kadastro tutanağı ile tapu kayıtlarının aslına uygun örneği ile 1980 yılından itibaren kadastro tespit tarihine kadar olabildiğince yüksek çözünürlüklü (büyük ölçekli) stereoskopik hava fotoğrafları ve ortofoto getirtildikten sonra jeodezi ve fotogrametri bilirkişiden dava konusu taşınmazın yıllar itibariyle hangi komşu parselle beraber kullanıldığına dair rapor alınması, bu suretle toplanmış ve toplanacak tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi...'' gereğine değinilerek hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesince kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda; incelenen hava fotoğraflarına göre dava konusu 101 ada 47 parselin davacı taraf adına kayıtlı 123610 ada 50 parsel sayılı taşınmazla birlikte kullanıldığı, bu itibarla davacıların zilyetliklerinin uzun yıllardan beri süre geldiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 101 ada 47 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar ... ve ... adına müştereken tesciline hükmedilmiştir.

Ç. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

D. İstinaf Nedenleri

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu taşınmaz hakkında tüm mirasçılar tarafından birlikte dava açılmadığı için taraf teşkilinin sağlanmadığı, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, davaya konu taşınmaza komşu parsellerin tapu kayıtları getirilmediğini ve keşif sırasında zemine uygulanmadığını, kararda adı yazılı bir kısım davacının davanın tarafı olmadığı halde duruşmalara katıldığını ve Mahkemece karar başlığında bu kişilere yer verildiğini, yargılama giderleri ve harçların yanlış hesaplandığını, dosyada yer alan ve haklarında hüküm kurulmamış davacılara ait giderler ile harçların davalılara yüklendiğini belirterek Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

E. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen temyize konu kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinden önce 1981 ve 1992 tarihli hava fotoğraflarına göre davacılara ait komşu 123610 ada 50 parselle birlikte kullanıldığının anlaşıldığı, bu nedenle zilyetlik hususunda davacı taraf lehine olan mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına üstünlük tanınması gerekeceği, toplanan delillere göre muris ... mirasçıları adına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu, öte yandan Mahkemece ... mirasçıları adına tescil hükmü kurulacağı yerde terekeyi temsil eden davacılar adına hüküm kurulmasının diğer ... mirasçıları tarafından istinafa getirilmemesinin davacılar lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; davacıların irsen intikal iddiasında bulunduğunu, iştirak halinde mülkiyete tabi taşınmaz hakkında tüm mirasçıların birlikte dava açabileceklerini, somut olayda tüm mirasçılar birlikte dava açmadıkları için davanın usulden reddinin gerektiğini, davaya konu taşınmaza komşu parsellerin tapu kayıtları getirilmediğini ve keşif sırasında zemine uygulanmadığını, kararda adı yazılı bir kısım davacının davanın tarafı olmadığı halde duruşmalara katıldığını ve Mahkemece karar başlığında bu kişilere yer verildiğini, yargılama giderleri ve harçların yanlış hesaplandığını beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. ve 713. maddesi,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 3402 sayılı Kanun'a göre yapılan kadastro çalışması sonucunda Konya ili, .... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 101 ada 47 parsel sayılı 3.959,79 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz satış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar ... ve ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 271,10 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.