"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/501 E., 2023/338 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; dava konusu İhsaniye ilçesi, ... Mahallesi 307 ada 33 parsel sayılı taşınmaz mirasbırakanları ...'a ait iken kadastro çalışmaları sırasında hatalı olarak ... kızı ... adına tespit edildiğini, daha sonra kadastro komisyonunca ... adında birisinin bulunmadığı belirlenerek taşınmazın davalı Hazine adına tesciline karar verildiğini, Hazine adına yapılan haksız tescil sonucunda mağdur edildiklerini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir. Yargılama sırasında davacı ...'in ölümü üzerine davasını mirasçıları (diğer davacılar) takip etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili; davaya süresinde cevap vermemiş, aşamada davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 09.05.2019 tarihli ve 2016/8116 Esas, 2019/3531 Karar sayılı kararıyla; zilyetlik araştırması yapılırken taşınmazın niteliğinin belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğraflarından yararlanılmadığı, soyut nitelikteki yerel bilirkişi ve tanık anlatımları ile taşınmazın kullanım durumlarını ve toprak yapılarını açıklama bakımından yetersiz, denetime elverişli olmayan zirai bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiği, yapılan araştırma, inceleme ve uygulamanın karar için yeterli bulunmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyada mevcut bilirkişi raporları uyarınca taşınmazların çok uzun yıllardır üzerinde tarımsal faaliyette bulunulduğunun komşu parseller ile aynı toprak yapısına sahip olduğunun bildirildiği, keşif mahallinde dinlenen mahalli bilirkişilerin beyanlarında taşınmazların sınırlarının gösterildiği ve evvelinde mirasbırakan ... tarafından, sonrasında davacılar tarafından kullanıldığının ifade edildiği, taşınmaz mülkiyetini zilyetlikle edinme koşullarının davacılar yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; bozma kararında belirtilen eksikliklerin giderilmediğini, hava fotoğraflarının usulünce incelenmediğini, 17.05.2022 tarihli müşterek bilirkişi raporunda taşınmazların çok uzun yıllardır üzerinde tarımsal faaliyette bulunulmakta olduğu kanaatine varılmış ise de dinlenen mahalli bilirkişi ve şahitlerden taşınmazların öncesinin ne olduğu, üzerindeki zilyetligin hangi tarihte kim tarafından nasıl başlatıldıgı, kimden kime ne sekilde intikal ettigi, bugüne kadar nasıl zilyet edilegeldiği ve iktisadi maksada uygun zilyetlik hususları etraflıca sorulup maddi vakıalara dayalı olarak açıklattırılmadığını, tahsis olunmuş ve kadim mera araştırmasının usulünce yapılmadığını, eksik inceleme ve delillerin hatalı takdirine dayalı kabul kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
Kadastro sonucu Afyonkarahisar ili, İhsaniye ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 307 ada 33 parsel sayılı 2.456,47 metrekare yüz ölçümündeki tarla vasıflı taşınmaz malikinin belirlenememesi nedeniyle Hazine adına tespit edilmiş, tespit 29.01.2009 tarihinde kesinleşmiştir.
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve bozma kararının gerekçelerine göre davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmadığından davalı Hazine vekilinin öteki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak, yargılama sırasında dava konusu 307 ada 33 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu bölgede karayolu kamulaştırması yapılması sonucu kısmen Afyonkarahisar - Eskişehir yolunda kaldığı,
12.01.2016 tarihli ifraz işlemi ile 307 ada 64 (945,92 m2, yol) ve 307 ada 65 (1510,55 m2, tarla) parsellere ayrıldığı anlaşılmakla, bölgede yapılan kamulaştırma haritasının getirtilerek zemine uygulanması, taşınmazın kamulaştırma kapsamında kalan kısmı bakımından tespit hükmü kurulması, diğer kısımları bakımından ise tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerekirken anılan husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının değinilen yönden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
06.06.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.