Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4606 E. 2024/5729 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu mera vasfına çıkarılan taşınmazın nizalı bölümünün davacıya ait olduğunun tespiti ve tapuda adına tescil edilmesi istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan keşif, bilirkişi raporları ve hava fotoğrafları incelendiğinde, taşınmazın nizalı bölümünün mera niteliğinde olduğu, davacı zilyetliğini ispatlayamadığı ve özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararları usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/395 E., 2023/622 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çamardı Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/39 E., 2022/98 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu 112 ada 216 parsel sayılı taşınmazın mera vasfı ile sınırlandırılarak özel siciline yazıldığını, oysa taşınmazın nizalı bölümünün evveli itibariyle müvekkilinin babasına ait olup babası tarafından müvekkiline verildiğini, bu bölümün eklemeli şekilde 40-50 yıldır zilyetliğinde olduğunu, buğday ve çavdar tarımı yapılan bu bölüme daha sonra üzüm bağlarının dikildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın mera vasfında olduğunu, bu nedenle zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, taşınmazın zilyetlikle iktisap edilebilecek yerlerden olduğu kabul edilse dahi bu kadar büyük bir taşınmazın imar-ihya edilmek suretiyle iktisabının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı ... Tüzel Kişiliği tarafından davaya cevap verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mahallinde yapılan keşif sonrası bilirkişilerden aldırılan raporlar ve dosya kapsamına göre dava konusu taşınmazın toprak yapısı itibariyle VI. ve VII. sınıf tarım dışı arazilerden olduğu, taşınmazın nizalı bölümünü taşınmazın kalanından ayıran doğal veya yapay herhangi bir sınır bulunmadığı, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin süresinin taşınmazı iktisap edebilmek için yeterli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu, Mahkemenin 03.02.2023 tarihli ek kararıyla dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün dava tarihindeki değerinin karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle reddedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahallinde yapılan keşif sonrası bilirkişilerden aldırılan raporlarda taşınmazın nizalı bölümünün tarıma elverişli yerlerden olduğunun, üzerinde meyve ağaçları ve sulamada kullanılmak üzere gölet bulunduğunun bildirildiğini, nizalı bölüm 40-50 yıllık tarım arazisi olmasına rağmen davanın reddine karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğunu ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, her ne kadar İlk Derece Mahkemesinin 03.02.2023 tarihli ek kararıyla davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ise de 3402 sayılı Kadastro Kanunu’na eklenen Ek-6. maddesi uyarınca bu madde ile mevzu davaların mülkiyet hakkına doğrudan tesirinden ötürü ehemmiyeti gereği miktar ve değerine bakılmaksızın kanun yolu incelemesine tabi tutulması suretiyle etkin denetim mekanizması oluşturulmasının amaçlandığı ve henüz kanun yolu aşamasında olan dava dosyalarına, yürürlük tarihinden bağımsız olarak sirayet edeceği hususunun tereddütsüz olduğu anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu ek kararının kaldırılarak işin esasının incelenmesine geçilmesi gerektiği; esas yönüyle ise incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve yerel bilirkişi beyanlarına göre dava konusu taşınmazın nizalı bölümü dışındaki geriye kalan bölümünün mera niteliğinde olduğu, incelenen hava fotoğrafından dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün kullanılmadığının, hali hazırda mera bitki örtüsü ile kaplı olduğunun ve çevresi ile doğal bir sınırla ayrılmadığının, özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olduğunun ve zilyetlikle iktisap edilemeyececeğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1, 16/B ve Ek-6. maddeleri; 4342 sayılı Mera Kanunu’nun 4. maddesi

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucunda Niğde ili, .... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 112 ada 216 parsel sayılı 1.436.370,42 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, kadimden beri köy halkının kullanımında olduğu gerekçesiyle mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline yazılmış; bilahare Mera Komisyonu tarafından yapılan çalışmalar sonucunda taşınmaz davalı ... Tüzel Kişiliği adına tahsis edilmiştir.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesinin 03.02.2023 tarihli ek kararı kaldırılarak esas yönüyle inceleme yapıldığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.