"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/823 E., 2023/925 K.
DAVA TARİHİ : 14.09.2015
HÜKÜM/KARAR : Kısmen kabul/Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/478 E., 2017/592 K.
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince hüküm tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın değerinin kesinlik sınırı olan 3.110,00 TL'den az olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK'nın 341/2 nci ve 352/1-b maddeleri gereğince davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, kök mirasbırakan...'nın mirasçılarından olduklarını, ... ili,...ilçesi,...köyünde 2006 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit edilen 103 ada 16 parsel ile diğer davalılar adına tespit edilen 112 ada 6 parselin ve 112 ada 6 ile 12 parseller arasında kalan tespit harici yerin mirasbırakanlarına ait bulunduğunu ileri sürerek tapu iptali -tescil ve doğrudan tescil isteğinde bulunmuşlardır.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili, aşamadaki beyanında davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 23.11.2017 tarihli ve 2015/478 Esas, 2017/592 Karar sayılı kararıyla; 103 ada 16 parsel sayılı taşınmazın zilyetlikle kazanılabilen yerlerden olmadığı gerekçesiyle bu taşınmaz yönünden talebinin reddine; 112 ada 6 parsel sayılı taşınmazın davacıların mirasbırakanı...'ya ya ait olduğu mirasbırakan ...'in ölene kadar, öldükten sonra da davacılar tarafından 50 yılı aşkın süredir kullandıkları, davacılar lehine zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği belirtilerek davanın kabulüne; 112 ada 6 ve 12 parsel sayılı taşınmazlar arasında kalan ve yol olarak tespit dışı bırakılan kısmın esasen yol olmadığı ve yol olarak hiç bir zaman kullanılmadığı, dinlenen tanıkların da bu doğrultuda beyanda bulundukları, bu kısmın davacıların mirasbırakanına ait olduğu, öldükten sonrada mirasçılarına kaldığı ve kullanılmaya devam edildiği, mirasbıkanan ve davacılar dışında burayı kimsenin sahiplenmediği, dava edilen bu yeri elli yıldan fazla eklemeli olarak mirasbırakan ... ve mirasçılarının kullandığı ziraat ve jeodezi fotogrametri bilirkişisi raporuna göre de bu kısmın yol olarak kullanımının söz konusu olmadığının rapor edildiği gerekçesiyle fen bilirkişisi ve jeodezi fotogrametri mühendisi raporunda C harfi ile gösterilen 131,43 m²'lik kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm kurmak için yeterli olmadığını, dava konusu 112 ada 6 ve 12 parsel sayılı taşınmazlar arasında kalan ve tespit sırasında yol olarak tescil harici bırakılan yerin komşu parseller ile ilgili değerlendirmesinin yapılmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesine ait kararın kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 26.06.2023 tarihli ve 2023/823 Esas, 2023/925 Karar sayılı kararıyla; HMK’nın 341/2, 346 ve 352/1 maddeleri uyarınca dava konusu ve istinafa konu edilen 112 ada 6 parsel ile 112 ada 12 parsel sayılı taşınmaz arasında kalan, kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit dışı bırakılan, fen ve jeodezi fotogrametri bilirkişinin 24.08.2017 tarihli raporu ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen ve yol olarak kullanılan 131,43 m²'lik kısmın dava tarihi itibariyle keşfen değerinin 1.313,40 TL olarak belirlendiği, bu değerin karar tarihi itibariyle kesinlik sınırı olarak belirlenen 3.110,00 TL’nin altında kaldığı, bu nedenle karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacağı gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK'nın 341/2. ve 352/1-b. maddeleri gereğince davalı Hazine vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Temyize konu uyuşmazlık, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili isteğinden kaynaklanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 362 nci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Öte yandan, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun ek 6 ncı maddesinin “Kadastro mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın 12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir.” şeklindeki hükmünün kadastro çalışmaları neticesinde tespit harici bırakılan, kadastro tutanağı düzenlenmemiş olan taşınmazların tesciline ilişkin davalarda uygulanmayacağı açıktır.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.