Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4715 E. 2023/7403 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından imar ve ihya edildiği iddia edilen tapusuz taşınmazın davacı adına tescilinin talep edilmesine karşılık, Hazine'nin de taşınmaz üzerinde hak iddia etmesi nedeniyle oluşan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı yararına imar ve ihya ile kazandırıcı zamanaşımı yoluyla taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediği, Hazine lehine ise tescil şartlarının oluştuğu gözetilerek, davacının temyiz talebinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/370 E., 2023/818 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Kısmen Kabul Kısmen Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/252 E., 2022/52 K.

Taraflar arasında görülen tapusuz taşınmazın tescili davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararının kaldırılmasına, tescil talebinin reddine, Hazinenin tescil talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Konya ili Meram ilçesi ... mahallesi Kızılkaş mevkinde kain 1791, 1739, 1854 ve 1790 parsel sayılı taşınmazlarla çevrili olan yaklaşık 15.000 metrekarelik taşınmazı ... isimli kişi tarafından masraf ve emek sarfedilerek imar ve ihya edildiğini, müvekkilinin 2007 yılında bu kişiden satın alındığını ve aynı tarihten itibaren akdi halef olarak nizasız ve fasılasız malik sıfatı ile kullandığından taşınmazın müvekkili adına tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine ve Meram Belediyesi ayrı ayrı cevap dilekçelerinde, davanın reddini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12.09.2017 tarih ve 2014/238 Esas, 2017/501 Karar sayılı kararı ile, dava konusu tescil harici alanın, davacının satın aldığı kişilerce bu yeri kullandıkları yönünde bir delil bulunmadığı, imar ve ihya şartlarının gerçekleşmediği gibi zilyetlik şartlarının da gerçekleşmediği anlaşıldığından açılan davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nin 25.12.2017 tarih 2017/1498 Esas, 2017/1471 Karar sayılı kararıyla, Hazine ve Meram Belediyesi yanında ... davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra esasa girilmesi için kararın kaldırılmasına karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin 20.11.2018 tarih ve 2018/115 Esas, 2018/518 Karar sayılı kararı ile, zilyetlik süreleri davacı yönünden dolmadığı anlaşıldığından davacı yönünden davanın reddine, davalı Hazinenin tescil talebinin kabulüne karar verilmiş, davacı istinaf isteminde bulunmuş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nin 20.05.2019 tarih 2019/365 Esas, 2019/952 Karar sayılı kararıyla, ... davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra, yerel ilanların yapılması için kararın kaldırılmasına karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin 16.02.2022 tarih ve 2019/252 Esas, 2022/52 Karar sayılı kararıyla, davacı lehine belirtilen şartların ve zilyetlik sürelerinin gerçekleşmediği anlaşıldığından davanın reddine, davalı Hazinenin tescil talebinin kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ön inceleme tamamlandıktan dört yıl sonra karşı dava açıldığını, davalı Hazinenin cevap dilekçesinde talep etmediği hususları gündeme getirerek 20.11.2018 tarihli dilekçe ile savunmasını genişleterek taşınmazın adına tescilini istediğini, haksız isteme muvafakat etmedikleri halde talebin kabul edildiğini, bilirkişi raporlarının eksik ve yetersiz olduğunu, tanık beyanlarının etki ve baskı altında verildiğini öğrendiklerini, keşif ile belirlenen değeri üzerinden harç tamamlanmadan, tamamlanmış gibi davalılar lehine nispi vekalet ücreti belirlendiğinden kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu krokide (TAŞ 1) olarak gösterilen 7.101,47 metrekare bölüm, (TAŞ 2) olarak gösterilen 8.326,81 metrekare bölüm, (TAŞ 3) olarak gösterilen 6.419,24 metrekare bölüm ve (TAŞ 4) olarak gösterilen 13.193,30 metrekare bölüm yönünden davacı yararına imar ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediğinden davanın reddine, taşınmaz bölümlerinin tarım alanlarına dönüştürülmesinin veya ekonomik yarar sağlanmasının mümkün bulunması nedeniyle Hazine lehine tescil şartları oluştuğunun belirlenmiş olması nedeniyle Hazinenin davasının kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, ancak, dava değerinin 10.000,00TL olarak gösterildiği ve keşifte belirlenen değer üzerinden eksik harç tamamlatılmadığına göre davalı taraf lehine vekalet ücretinin bu miktar üzerinden belirlenmesi için kararın kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; ön inceleme duruşmasının üzerinden dört yıl geçtikten sonra verdiği 10.07.2018 tarihli beyan dilekçesine itibar edilerek dava konusu taşınmazın davalı adına tesciline karar verilerek kanun ve yargı kararlarına aykırı hareket edildiğini, taşınmazın değeri yönünden itirazları doğrultusunda yeniden rapor alınmadığını, Harçlar Kanunu 30ncu ve 32nci madde hükmünün uygulanmadığını, eksik, yetersiz, çelişkili bilirkişi raporunun hükme esas alındığını, bilirkişi raporuna itirazlarının hiçbir şekilde değerlendirilmeden karar verildiğinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14üncü, 17nci maddeleri, 4721sayılı TMK'nın 713/1 inci maddesi,

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler; dava konusu Konya ili Meram İlçesi ... Mahallesi ... Mevkinde kain 1791, 1739, 1854 ve 1790 parsel sayılı taşınmazlarla çevrili olan krokide (TAŞ 1) olarak gösterilen 7.101,47 m2 bölüm, (TAŞ 2) olarak gösterilen 8.326,81 m2 bölüm, (TAŞ 3) olarak gösterilen 6.419,24 m2 bölüm ve (TAŞ 4) olarak gösterilen 13.193,30 m2 bölüm yönünden verilen kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.12.2023 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.